Dünyada ne kadar cemiyet,toplum,kavim,millet varsa,o kadar çok kültür ve medeniyet
Var demektir.Her kavim,her millet ve her etnik gruplar,kendi kültür ve medeniyetleri
İle dünyada iz bırakırlar.”Sanat tarihi” ve “Antropoloji” gibi ilimler,bunları
Ortaya çıkararak,insanları bilgilendirmek,dünya kültür ve medeniyetler tarihine
Hizmet etmektir.
Milletlerin medeniyetleri ve kültürleri,düne,bugüne ve yarına göre farklılıklar arz edecektir.
Aynı milletin,aynı fertlerinin birbirleri ile kültür ve medeniyetleri yönünden,yaşadıkları çok farklıklar gösterecektir.Bunun sebebi de,medeniyet ve kültürler,canlıdır.Teknoloji,fen ve ilimle,insanlar değişik kültür ve medeniyetler yaşarlar.
Milletlerin ömürleri ne kadar uzun ise,o milletlerin var olduğundan günümüze kadar,tarihsel gelişimleri içinde,kültür ve medeniyetlerini,sanat tarihi,arkeoloji, antropoloji ilimleri ile milletlerin kültür ve medeniyetlerine dair yaşananlar,bırakılan kültür mirasları,gelecek nesillere örnekler sunulmaktadır.
Bunun için,Milletlerin Kültür ve medeniyet sınırları sonsuzdur.Asla,tarihlere ve o milletleri yaşadıkları yer ve bölgelerle sınırlandırılamaz.
Bugün dünyada var olan milletlerin,sinir sınırları ile medeniyet sınırları paralellik göstermez.
Devletlerin ve milletlerin,siyasi sınırları,medeniyet ve kültür sınırlarından daha geniştir.
Buna örnek verecek olursak,mesela,Çin imparatorluğu,Rus İmparatorluğu ve Türk Osmanlı ile Türkiye Cumhuriyeti Siyasi sınırları aynı değildir.Ama,bu milletlerin kültür ve medeniyet sınırları çok geniştir.
Türk’ün Kültür ve medeniyet sınırları ise;Tuna’dan,Kore’ye,Kırımdan Kerkük ve Musul’a kadar uzanmasına rağmen,Türkiye cumhuriyeti devletinin “SİYASİ SINIRI” 780 bin km. karedir.Yani,bugünkü yüz ölçümüzle ,imparatorluğum içindeki yeri itibariyle,bir “ADA” gibi kalmaktayız.
Orta Avrupa’da ,Balkanlar’da,Ortadoğu’da,Yemen ve Suudi Arabistan da,Türk’ün,sanat eserlerini,kültür ve medeniyetlerine dair ne varsa hepsini görmek mümkün. Yakılıp,yıkılanlardan sonrakiler bile “TÜRK İZLERİNİ” göstermektedirler.Müslüman Türk’ün el ve ayak izlerini yerden silenler,Tarihten izlerini silemediler.
Çinliler,5 bin yıllık,tarihleri ile övünürken,Karşılarında ve tarihin her döneminde TÜRKLERİ görmüşlerdir.Örneğin,”ÇİN SEDDİ” gibi…
Bugün dünya milletleri,kültür savaşları ile içten kuşatılmaktadırlar. Siyasi sınırları askeri müdahalelerle yok edilmese bile,milletlerin gençliği,emperyalist milletlerin sempatizanı olmuş durumdalar.Kim kime benzer ise,o kişi benzemeye çalıştığı milletin fertlerindendir.
Amerikan kültürü veya Avrupa kültür ve medeniyeti sempatizanı olarak büyümüş ve bu milletlerin kültürünü özümlemiş olan fertler,siyasi olarak bir milletin sınırları içinde yaşasa bile,devletinin kimliğini taşısa da,hizmetiyle,yapay zekası ve kendisine kültür olarak etkileyen milletlere hizmet ederler.Soğuk savaşı kaybedenler,”SICAK SAVAŞTA” kurşunu kendi ayağına sıkan yeniçeri olurlar.İlim ve Bilim de yarışın,ama,kendi kültür ve medeniyetinizi unutmadan.
İşte buna biz “KÜLTÜR EMPERYALİZMİ” diyoruz.Bunun sonu,siyasi sınırların zapt ve rapt altına alınması demektir.
Bir fert,kendi milletinden,milletinin geçmişinden,kültür ve medeniyetinden utanır,bununla “EZİKLİK DUYGUSUNA“ kapılır bir duruma gelirse,kendi milletine,kendi öz kültür ve medeniyetine yabancı hale getirilir.
Japonya ve Japon halkına bir bakınız..Kültür ve medeniyetin ne olduğunu anlarsınız.
Emperyalist devletler,”kendi kültür ve medeniyet sınırları genişletmek” için,para harcamaktan asla kaçınmazlar.Okullar,üniversiteler,radyo ve televizyon kanalları ile basın-yayın ile ilgili gazete,dergi ve mecmua yayınlarlar,Kültür adı altında,ortak filimler yaparlar.Emperyalistlere, Siyonistlere hizmet eden “Kültür elçilerine” ödüller verirler.
Bütün bu durum karşısında sadece,devletin “BEKASINI” siyasi sınırlarda görenler, büyük bir gaflet içindedirler.Kültür emperyalizmine kılını bile kıpırdanmayanlar,sadece devletin ve vatandaşın günlük ekonomisine angaje edilmiş,adeta büyülenmiş ,sözel siyaset yapan, “siyasetin cüceleri”,mecliste,grup toplantılarında,bağırmaları ile siyaset yaptığını zannedenlerdir.Bağırarak iş yapılsa,”Ağustos böcekleri” kışın aç kalmazlardı...
Bir devletin,iki sınırı vardır..Biri diğerine asla tercih edilemez…
Genel
29 Ağustos 2019 - 13:48
KÜLTÜR VE SİYASİ SINIRLAR
Ali Koçlu'nun yazısını okumak için tıklayın...
Genel
29 Ağustos 2019 - 13:48
İlginizi Çekebilir