RussellCrowe'un başrolünü oynadığı 2001 yılı Oscar Ödüllü şizofren bir matematikçi hayatını anlatan "Akıl Oyunları" filmini seyredinceye kadar 1994 yılı NobelÖdüllü Matematikçi John Nash'i pek azımız biliyordu.
2012 yılında Oyun Teorisi Dünya Kongresi'ne katılmak üzere İstanbul'a gelen John Nash, Türkiye’nin matematikte dünyada son sıralarda olduğunu öğrenince büyük tepki göstermişti. Nash "Böyle bir durumda çocuklarınızı hiç okula yollamamak, evde eğitmek bile daha iyi sonuçlar verebilir." demiş ve “İyi matematik bilmeyen toplumlarda adalet yoktur!” tespitinde bulunmuştu.
Nash'e bazılarımız katılır bazılarımız da katılmayabilir. Gelin 2012 den bugüne matematik eğitimimizin bir durum analizini yapalım. Son yapılan araştırmalar ve devlet kurumlarının yapmış olduğu sınavların istatistiklerine göre çok vahim bir tablo çıkmaktadır.
2019 yılı LGS sınavında soru sayısı 20 olan Matematik testinde ortalama doğru sayısı 5,09 olarak hesaplanmıştır.
Rapora göre; derslerde yetersizlik ilkokulda başlıyor ve artarak ilerliyor. 8. sınıf öğrencilerinin yüzde 16'sı dört işlem yapamıyor. 4 öğrenciden birinin Türkçe bilgisi, temel ve temel altı seviyede. Milli Eğitim Bakanlığı'nca (MEB), PISA ve TIMSS gibi öğrencilerin akademik becerileriyle ilişkili öğrenci, öğretmen ve okul özelliklerinin belirlenmesi amacıyla Türkiye genelinde binlerce 4'üncü ve 8'inci sınıf öğrencisine yönelik yapılan Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi (ABİDE) eğitim araştırmasına göre; 8. sınıflar raporuna göre, öğrencilerin en yetersiz olduğu alan matematik olmuştur.
Öğrencilerin yüzde 85.8'si orta ve alt, yüzde 53'ü ise temel ve temel altı düzeyde matematik bilgisine sahip, Yüzde 16,4'ü, dört işlem sorularını çözemiyor ve basit hesaplamalar yapamıyor.
Matematik testinde öğrencilerin yüzde 16,4'ünün temel altı, yüzde 36,6'sının temel, yüzde 32,8'inin orta, yüzde 11,3'ünün orta üstü ve yüzde 3'ünün ileri yeterlik düzeyinde bulunduğu tespit edilmiştir.
Bu araştırmaların ışığında, okul öncesi eğitiminden yüksek öğretime kadar yıllardır yapmış olduğumuz matematik eğitimindeki başarısızlığımızın faturasını milletçe çekmeye devam ediyoruz. Matematik eğitiminin temelinde yaptığımız bir takım yanlışlar var. Evlatlarımıza en zor matematik formüllerini yıllarca öğretmek için çabalayıp durduk. Maalesef biz eğitimciler olarak, bu formüllerin anlamlarını ve hayattaki karşılıklarının ne olacağını öğrencilerimize öğretemedik. Asıl öğretmemiz gereken matematiksel düşünce yapısını oluşturmak olmalıydı. Bunda başarılı olsaydık neslimiz rasyonalist, ileri görüşlü, analitik düşünceye sahip, insan temel hak ve özgürlüklerine saygılı, demokrasiyi içine sindirmiş, ötekileştirmeyen ve ötekileşmemiş bireyler olurdu.
Olaylara farklı bakış açısı ile bakabilen, değer yargıları oluşmuş, sorumluluk sahibi, milli ve manevi değerlerine sahip ve toplumu için üreten sağlam karakterli nesillerimizi yetiştirmiş olurduk. Böylece toplumumuz huzur ve refah içinde olurdu. Siyasette bile samimiyetsiz idareci ve siyasilerin peşinden de körü körüne gitmezdi.
Akademisyenlik hayatımdan bir anekdottan bahsetmeden geçemeyeceğim. Öğrencilerimle matematik eğitimindeki problemleri konuştuğumuz bir toplantıda bir öğrencim "Hocam yıllarca matematik öğrettiniz. Matematik size ne öğretti?" diye sorunca, oldukça etkilenmiştim. Ona "Matematik bana doğru düşünmeyi, doğru karar vermeyi ve doğru hareket etmeyi öğretti! Hayatımda da pişman olacağım bir davranışım olmadı." demiştim. Soru o kadar çok önemli ki, öğrenci eğitimcinin verdiği eğitimin mantık ve felsefisine sahip olup olmadığını sorguluyor.
Şu günlerde ülkemizde siyasetten ekonomiye sanattan kültüre bir çok alanda bir takım sorunlar yaşıyorsak, birazcık düşünüp kafa yorsak, çözümün nasıl olacağını ve matematik eğitimi ile bağlantısını kolayca buluruz.
Sonuç olarak; John Nash'i adalet ve matematik bağlantısında hâlâ haklı çıkarmamak için, matematik eğitimimizin problemlerinin çözümü için bir dizi çalıştaylar düzenlenmelidir. Konunun uzmanlarının ve iç dış paydaşlarının çağrıldığı geniş katılımlı toplantılar sayesinde günümüz şartlarını karşılayabilecek seviyede bir matematik eğitim(diğer branşlarda da) modelimizi oluşturabiliriz.