Sizin hiç gülünce;
Adile Ana gibi aynı,
Gözü hemen kısılıveren,
Kahkahalarında ritimli - ritimsiz bedeni titreyen,
Her haliyle yüreğinizde sıcacık dokunuşlar bırakan,
Olabildiğince doğal,
O kocaman yüreğini çehresinde gördüğünüz,
Güldüğünde gülmek istediğiniz,
Ağladığında ağlamak,
Henüz kendisini görmediğiniz
Ama sanki hep yanındaymış gibi hissettiğiniz,
Bir yakınınız oldu mu?
Uzakta ama yakınınız yani...
Benim oldu...
Her gördüğümde benden gibiydi...
Yanımdaydı,
Yanı başımdaydı hep sanki...
Yüz yüze gelmedik.
Gözlerimiz değmedi birbirine.
Ama yüreğini koydum, yüreğimin yerine...
Baş döndüren bir doğallığı vardı...
Kimi zaman bir röportajda,
Kimi zaman bir dizide,
Hep ekrandan gördüm ben O'nu,
Kocaman yüreğiyle...
Hep ilgiyle,
Hep Sevgi'yle...
İçimde "Seni Seviyorum"u biriktirdiğim
ama dökemediğim,
Kıymetli'lerimdendi...
Evet doğaldı
ama sıradan değildi hiçbir zaman...
Farklı,
Kendine has ve özel haliyle örnekti bizlere...
İçinden geldiği gibi davrandı hep...
O'na,
Bu'na takılmadan iç sesini dinleyen;
Kendiyle barışık,
Huzur veren haliyle...
Sadeliği kadar gösterişliydi de...
Güçlüydü kırılganlığı...
Narindi ama devdi...
Dolu doluydu her hâli...
Her zaman doğaldı...
Hiçbir zaman burnu yüksekte değildi...
Nereden biliyorsun, gördün mü ki? diyenlere:
Gördüm;
Gönül gözümle,
Gözlerinden,
Asaletinden,
Duruşundan fark ettim...
İnsanı ezmeyen başarısı,
Yeti'si,
Kabiliyeti etkiliyordu...
Yumuşacık,
Hiç yükseltmediği ses tonunda vardı asaleti...
Sıcacık hissettiren tınılarında...
Bir insanın adı anılınca hemen aklınıza;
O'nun o içten gülümseyen gözleri,
Sevdiğine baktığında,
Aşkla bakan gözleri geliyorsa gözünüzün ucuna;
Yazdıkları,
Yaptıkları,
Söyledikleri,
Güzel şeyler uyandırıyorsa içinizde...
Kıpır kıpır ediyorsa yüreğinizi...
Aklınıza hep sıcacık şeyler düşüyorsa meselâ...
Eğer size hayatın gerçekten boş,
Hırsların kötü,
Aşk'ların,
Sevgi'nin
ve dostlukların önemli,
Samimiyetin,
Her dem geçerli olduğunu hatırlatıyorsa o insan meselâ...
Bundan daha güzel bir miras
ve gidiş olabilir mi acaba?
Eğer O'nu andığınızda,
Hatırladığınızda,
Çehrenizde güller açıyor,
Varsa gamzeleriniz çıkıyorsa;
Bolca iz bırakan,
İyi yaşanmış bir hayattır O'nun yaşadığı...
O mu kim?
"Adı Bende Saklı"nın,
"Asmalı Konak"ın,
"Muhteşem Yüzyıl"ın
ve daha birçok muhteşem eserin yazarı...
İkinci Bahar'ın Kasap Melahat'ı,
Yeditepe İstanbul'un Havva Ana'sı,
Tüm Türkiye'nin;
Bacısı, ablası, kardaşı, dostu, anası...
Meral OKAY...
8 yıl önce bugün ayrıldı aramızdan...
9 Nisan 2012'de...
Akciğer kanserinden kaybettik O'nu...
Aynı Yaman'ı gibi...
Evet;
Yaman OKAY'la O'nun ki,
Kesinlikle bir Aşk Hikâyesi idi...
Zincirlikuyu Mezarlığı'nda,
Yaman'ının yanına defnettiler...
Çok sevdiği Yaman'ına kavuştu...
Şimdi orada,
Sonsuza kadar birlikteler...
Yine güzeller, yine çiçekler...
Ruhun şâd olsun Meral OKAY...
Anılarına
ve muhteşem üretimlerine saygıyla...