Denizli’nin yetiştirdiği değerlerden
olan, Tarih aşığı araştırmacı-yazar, Başbakanlık (Şimdiki adıyla Cumhurbaşkanlığı)
Osmanlı Arşivleri’nde uzman olan Muzaffer Çetin (56) dün evinde geçirdiği kalp
krizi sonucu, PAÜ Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
Geçtiğimiz yıl emekli olduktan sonra memleketi Beyağaç’a yerleşen, burada
çiftçilik yapmaya çabalayan Muzaffer Çetin, geçtiğimiz 5 yıl içerisinde
Araştırmacı-Yazar, Gazeteci İbrahim İmamoğlu, Araştırmacı Yazar Ali Yıldız ile
birlikte Denizli Tarihi’ne büyük eserler kazandırmıştı. Tarih çalışmalarına
belge hizmeti sunan, PAÜ’lü akademisyenler dahil, bütün kesimlere “bilgi
paylaşıltıkça çoğalır” anlayışı içinde belgeler sunan, Denizli tarihine her
yönü ile büyük katkıları olan Muzaffer Çetin, dün akşam saatlerinde Beyağaç’ta
geçirdiği kalp krizi sonrası Cerrahi Hastanesi’ne, oradan da PAÜ Hastanesi’ne kaldırıldı. Doktorların bütün müdahalesine rağmen
kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Evli ve 4 çocuk babası olan Muzaffer Çetin, Denizli ile ilgili birçok proje
hazırlığı içerisinde bulunuyordu. Cenazesi bugün Beyağaç ilçesinde pandemi
kuralları çerçevesinde düzenlenen törenle verilecek.
Muzaffer Çetin ile yıllarca Denizli’de
eser bırakmak için çabalayan Araştırmacı-Yazar Ali Yıldız, Çetin’in
vefatından sonra yapığı açıklamada, duygularını şöyle dile getirdi;
“MUZAFFER ÇETİN/DENİZLİ
Aaaah be Koca Adam..
Denizli Tarih ve Kültür Araştırmacılığı için büyük bir kayıp. Devlet Arşivlerinde Osmanlıca Uzmanı idi.
Denizli için yapılmış birçok kitaba imza attı. Derlemeler
yaptı. Denizli Kent Arşivini kurdu. İşletti. Geliştirdi.
Denizli BŞB Kültür ve Sosyal işler Başkan Yardımcısı Hüdaverdi Otaklı ile birlikte Denizli’nin değerleri yok olmasın diye çalışırken, kendisi yok oldu..
Salgın günlerinin en büyük tahribatı
insanlar arasındaki sosyal bağları imkansız hale getirmesi.
Ben Antalya’da mı olmalıydım şimdi o Denizli’de toprağa verilirken..
Oysa biz onunla tam üç yıl Denizli Dağlarını, derelerini, ormanlarını birlikte
gezmiştik DENİZLİ SARNIÇLARI için.
2009 yılından beri birlikte çok çalışmalar yaptık.
Gazipaşa Osmanlı Belgeleri Sergisini yaptık.
Sempozyumlara katıldık, TV programları
yaptık.
Arkasında birçok eser bıraktı, bizi de
yalnız bıraktı.
Eşi Fatma Bacı, Kızı Esra, Mahmut, Mustafa, Yusuf ondan hatıra kaldılar..
Allah Rahmet Eylesin..
Nur içinde yatsın.”