• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Yaşam
  • Denizli Haberleri
    ÇameliPamukkale MerkezefendiAcıpayamBeyağaçBozkurtÇalÇardakGüneyHonazKaleSerinhisarTavasBuldanÇivrilBekilliBabadağBaklanSarayköy
  • Gündem
  • DENİZLİ BŞB
  • Siyaset
    Adalet ve Kalkınma PartisiCumhuriyet Halk PartisiİYİ PartiMilliyetçi Hareket PartisiDiğer Partiler
  • Ekonomi
  • Asayiş
  • DTO
  • Spor Dünya Sağlık Kültür-Sanat Bilim ve Teknoloji Magazin Eğitim Genel
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Haberler
  2. Genel
  3. Nâzım Hikmet'in Bursa Hapisanesi'ndeki "Köylü Ressamı; B A L A B A N
Genel
Yayınlanma: 09 Haziran 2025 - 16:09

Nâzım Hikmet'in Bursa Hapisanesi'ndeki "Köylü Ressamı; B A L A B A N

Genel
09 Haziran 2025 - 16:09
3 dk okunma süresi
A
Büyüt
A
Küçült
Nâzım Hikmet'in Bursa Hapisanesi'ndeki
Balaban;

1950’lerin içinden çıktığı köy yaşamı ve sorunlarını dile getiren köylü gerçekçiliğinin önemli bir temsilcisi olduğu kadar, bu yılların öne çıkan otodidakt / naif sanatçı topluluğunun da önemli sanatçıları arasında yer almış ressamdır.

"Şair Baba, bir yandan işlemediği bir suçun cezasına göğüs gererken bir yanda da mahpus damları karanlık dünyasına ışık yayıyordu.

Orhan Kemal'in yazarlık yeteneğini keşfedip onu yazmaya yönelten Nâzım, köylü çocuğu Balaban'ın da çizgi becerisini görünce, onu resim sanatı konusunda yetiştirmeyi kendine görev edindi. Balaban ile Nazım, birlikte altı buçuk yıl boyunca, tam bir usta çırak ilişkisi ve baba oğul içtenliği içinde, mahpusluğun zor koşullarında sıcak bir okul havası yarattılar."

Şair Baba ve Damdakiler" o dört duvar arasında yaratılan okulun romanıdır. Balaban'ın romanı da tabloları gibi:

Ana malzemesi sıcaklık, içtenlik, iyimserlik...

Yalın bir dilden sağlam bir üslup çıkarıyor. Kendi yaşamöyküsü ekseninde, 1930'lu ve 40'lı yıllardaki Bursalı köylülerin ve mahpusane kuşlarının yaşamlarını resmediyor. İnsan sevgisiyle dolu büyük şairin yenilmeyen, yıkılmayan kişiliğine tanıklık ediyor."

(Şair Baba ve Damdakiler)

 

Nâzım Hikmet’in, tutsaklığının 13’üncü yılında, Türk basınında onun adlî bir hataya kurban gittiği yayımlandı… Bu yayımı genişletebilmek için en tehlikeli çarelere başvurdu Nâzım Hikmet, hatta intihara bile kalkıştı. İntihar kararını açlık grevine çevirmemizden iki gün önce, onun yazdığı vasiyetnameyi ezberlerken, koğuşun kapısı ansızın açıldı. (İçeriye giren savcıydı) İkimizi bir yerde baş başa gören savcı İzzet Akçal, tepeden tırnağa süzdükten sonra bizi, sordu:

– Ne o, ilahi mi okuyordunuz? Hu çeker gibi sedanız geliyordu dışarıya?..

– Hayır, dedi Nâzım Hikmet: yeni bir şiir yazdım da onun alıştırmasını yapıyordum…

– İkiniz birden okuyordunuz? Hele bir daha okuyun!…

Emir emirdi… İmtihan verir gibi durmaktaydık savcının karşısında:

– Önce ben okuyayım, dedi Nâzım Hikmet: (Münevver yengenin son gelişinde yazılmış bir şiirdi bu:)

 

SANA DAİR

Sende ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini

sende ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,

sende uzaklığı,

sende ben imkânsızlığı seviyorum.

Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine

ve kan ter içinde aç, ve öfkeli

ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin.

Sende ben, imkânsızlığı seviyorum,

fakat asla umutsuzluğu değil.

– Bir de beraber okuyun! dedi savcı.

Emir emirdi, bir de ikimiz okuduk.

– Bir de beraber okuyalım mı? dedi savcı.

.

Bir de beraber okuyalım.

.

(İbrahim Balaban, Nâzım Hikmet ve Biz. Milliyet Yayınları, s. 33)

 

Nâzım Hikmet, Balaban'ı sadece resim yapma konusunda yönlendirmekle kalmamış, ileride bütün hayatını değiştirecek şekilde etkilemiştir. Büyük usta Nâzım, içinde taşıdığı yaşam sevgisini ve dünya görüşünü, çevresinde bulunan hemen herkese tatlı bir öğreti üslubuyla sunmuş ve derin bir hayranlık yaratmıştı. Doğal olarak bu hayranlıktan en büyük payı Balaban almıştır.

(Nazım Hikmet ve Biz)

 

"Sanat yaşantının izdüşümüdür. Konu bir özdür, her öz kendi kabuğunu yapar.” kuramını benimseyen 

Balaban, 6 yıl önce aramızdan ayrıldı.

Arkasında onurlu bir isim bırakarak...

Anısı güzel yaşasın...

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Toprağa İhanetin Adı: Torba Yasa!
Toprağa İhanetin Adı: Torba Yasa!
TOPRAK AYAKLANDI
TOPRAK AYAKLANDI
Buldan Devlet Hastanesi'nde Hukuksuzluk ve Baskı Çığlığı: HEPSEN'den Çarpıcı Çıkış
Buldan Devlet Hastanesi'nde Hukuksuzluk ve Baskı Çığlığı: HEPSEN'den Çarpıcı Çıkış
Acıpayam ve Çevresi Eğitimi Destekleme Derneği'nin Yeni Başkanı İlhan Özcan Oldu
Acıpayam ve Çevresi Eğitimi Destekleme Derneği'nin Yeni Başkanı İlhan Özcan Oldu
Son Haberler
Balkondan Düşen Genç Kadın Hayatını Kaybetti
Balkondan Düşen Genç Kadın Hayatını Kaybetti
Başkan İlhan,
Başkan İlhan, "“Bugün sadece bir karne günü değil. Bugün sabrın,...
DEMESKO Başkanı Halil Öztürk:
DEMESKO Başkanı Halil Öztürk: "Haller Günah Keçisi Yapılıyor"
Temizlik Yaparken Havuzda Boğularak Can Verdi
Temizlik Yaparken Havuzda Boğularak Can Verdi
Toprağa İhanetin Adı: Torba Yasa!
Toprağa İhanetin Adı: Torba Yasa!
Başkan Doğan sözünü tuttu: Satılamayan kurbanlıkları belediye aldı
Başkan Doğan sözünü tuttu: Satılamayan kurbanlıkları belediye aldı

Ana Sayfa
Yaşam
Denizli Haberleri
Gündem
DENİZLİ BŞB
Siyaset
Ekonomi
Asayiş
DTO
Spor
Dünya
Sağlık
Kültür-Sanat
Bilim ve Teknoloji
Magazin
Eğitim
Genel
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim