Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de koronavirüs ürkütücü boyutlara gelmesine rağmen okul öncesi eğitim kurum ve sınıflarının yeniden açılması nedeniyle Eğitimiş Denizli Şubesi tarafından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını Eğitimiş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan ve Basın Yayın Eğitim Sekreteri Nevhis Elvan Kaşgören yaparken, toplantıya önceki başkanlardan ve Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Kadem Özbay ve öğretmenler katıldı.
Basın açıklamasında konuşulanlar aynen şu
şekildedir;
Tüm eğitim kademelerinde pandemi ve sağlık gerekçeleriyle 04 Ocak 2021 tarihine kadar ara verilmişken akşamdan sabaha alınmış bir karar ile okul öncesi eğitim kurum ve sınıflarının yeniden açılmasının, eğitim öğretim süreci ile ilgisi yoktur.Bu karar akıl ve mantıkla açıklanamaz!
Milli Eğitim Bakanlığı eğer okul öncesi eğitimi olmazsa olmaz görüyorsa, öncelikle okul öncesini zorunlu eğitim kapsamına almalıdır. Bu, yıllardır bizim de haklı bir talebimizdir.
Bilim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda,
Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanan tedbirlerle ilgili İçişleri Bakanlığı’nın
genelgesi ortada iken ve 20 yaş altı vatandaşlara yönelik sokağa çıkma
kısıtlaması söz konusu iken, Milli Eğitim Bakanlığının, okul öncesi eğitim
kurumlarını açmaya yönelik aldığı kararın bilimsel açıdan anlatılabilir tarafı
yoktur.
Bu karar, okul öncesine sakat bakış
açısının da ispatıdır. Fakir Baykurt’un dediği gibi, “Öğretmenler egemen sınıfların
emir kulu ya da yönetici tabakaların çocuk avutucuları değildirler.”
Bugün okuma yazma öğrenme aşamasında olan ilkokul 1. sınıflarda, geleceklerini belirleyecek sınavlara hazırlanan 8. ve 12. sınıflarda dahi eğitime ara veren Bakanlığın okul öncesini yeniden açması kabul edilemez.
Henüz çok küçük yaş grubunda olan,
gelişimsel olarak kendini koruyamayacak çocukları tehlikeye atmakla eşdeğer ve
tamamen ekonomik kaygılarla alındığı açık olan, üstelik Dünya Çocuk Hakları
Günü’nde alınan bu çelişkili karardan geri dönülmelidir. Devlet, “çocukların
her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini sağlamakla
sorumludur.
Ülkeyi yönetenler, çocukların korunmasına
ilişkin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemektedir.
Hükümet küçük çocuğu olan anne ve babaları
özel sektör ve kamu fark etmeksizin esnek çalışma kapsamına alarak, salgının
yayılmasına ve anne babası çalışan çocukların evlerinde kalmasına yönelik
tedbirler almalıdır. Ekonomik kaygılar, özel sektör baskıları insan sağlığından
daha önemli değildir.
Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanlığını
ve hükümeti tekrar uyarıyoruz. Bu uygulamadan derhal vazgeçin. Yoksa öğrenci ve
öğretmenlerimizi korumak için hakkımız olan kararları almaktan geri adım
atmayacağız.