Değerli Dostlarım, Değerli Denizliekpres Okurları,Günümüz Türkiye’sinde insanımızın tv, internet, sosyal medya gibi bağımlılığının olması, kitap okuma gibi bir alışkanlığımızın olmaması beni geleceğimiz ve nesillerimizin geleceği için cidden endişelendiriyor.Maalesef çok az kitap okuyan bir milletiz! İspatı mı? Avrupa istatistik kurumuna göre; AB ülkelerinde yüzde 21 olan kitap okuma oranı, Türkiye’de sadece yüzde 0,01 dir. Manzara gerçekten vahim!Günümüz Türkiye’sinde bir takım ufuksuz insanlarımız karanlıklara ve karanlık kişilere sürekli küfür ederken, birileri de aydınlık yarınlara kavuşmak için bulunduğu beldede mahallede bir mum yakmak için gecelerini gündüzlerine katmaktadırlar. İnanın bunun örnekleri o kadar az ki! Bir elin parmaklarının sayısını geçmez. Sizlere bir köy kütüphanesinin hikâyesini aktaracağım. Orada ortada bir köy var, ama uzakta değil, çok yakında ORTAKÖY. Denizli’nin Çal ilçesi sınırlarında geçmişi çok eskilere dayanan bir Alperen köyü. Köyün yegâne geçim kaynağı üzümcülük ve besicilik. Köy insanının, evlatlarının eğitim alması için her türlü fedakarlığa kutlandıklarına yaklaşık 40 yıldır şahidim. Bu şirin Ortaköy’ümüzden bir çok iş insanı, akademisyen, subay, doktor, mühendis, bürokrat çıkmış ve bu vatana bu millete hizmet etmişlerdir.İşte bu Ortadaki köyümüzde yüreği vatanı ve milleti için çarpan gözü gönlü aydın insanlar, aydınlık yarınlara bir meşale yakmak adına bir kütüphane açmak için kolları sıvadılar.Gelin bu kütüphanenin hikayesini fikir babası denir de ben fikir anası(üretken, verici) dediğim Nilüfer Fatma Aydemir hanımefendiden dinleyelim:“Bu işe şöyle girmiştik bir gün muhtar aradı; -abim 3 boş dükkanım var dedi.. Ne yapalım?" diye sordu..Öncelikle kütüphaneden bahsettim.. Akabinde 3 - 5 genç de spor salonu yapmak istedi, zira eğitim salonu ihtiyacımız vardı ve o alanı gençlerle ortak da kullanabilirdik. Ayrıca Arıcılık Eğitimi tıkış tıkış olduğundan, bazıları da bekleme salonu olmasını telif etti. 11 Nisan 2021 de kütüphane için kampanyayı başlattık. 19 Nisan da Figen Küçüker (İzmir) ve Aşkın Akıncılar(İstanbul) hanımefendilerden kitaplar geldi. Biz bu süreçte fiziki ortamı düzelttirmek için uğraştık.. Ortaokuldan kullanılmayan dolaplar geldi.4 Mayısta kütüphane haberimiz basında çıktı ve 14 Mayısta da sanal olarak kurduk. 23 Haziran da ise yerimizi resmen olmasa da açtık. Kitap gönderilerin yanı sıra sonradan ihtiyaçlarımızı almaya başladı köylülerimiz. Örneğin çaycıyı Sevilay Lafçıoğlu Abla aldı. Sebili Melek Teyzemiz, Kahve makinasını Tengül Hala. Sorun şu ki bu süreçte biz muhtar ile ters düştük ve muhtar bizi yarı yolda bıraktı! Sıkıntılar yaşamaya başladık ve ilk planlanan salonu 29 Temmuzda boşaltıp terk ettik. Yeni yer aradık. Bir başka yer bulduk. boyası tadilatı raflar masalar koltuklar dolaplar derken kolilerdeki kitaplar raflardaki yerini almaya başladı. Yakında açmayı planlıyoruz.”Değerli Dostlarım, Değerli Denizliekpres Okurları, Bir köyde açılan kütüphane ve okuma salonunun hikayesini ilk ağızdan dinlediniz. Büyük özverilerle ve fedakarlıklarla yapılan bu eğitim hizmeti günü kurtarma değil, gelecek birkaç nesilleri de kurtarma değildir, aslında bir milletin topluca kurtuluşu, bağımsızlığı, demokratikleşmesi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda ilerlemesidir.Gönlü gözü aydın ufuk insanlar çölleri vahalara dönüştürür, bilgiye susamış insanları ise aydınlık yarınlara hazırlarlar.Bu kütüphanenin açılmasında emeği geçen başta Nilüfer hanımefendi olmak üzere herkesi tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum.İnsanımızın aydınlanması adına yapılan her türlü hizmeti çabayı çalışmayı ayakta alkışlıyorum. Saygılarımla11.07.2021Doç. Dr. Şevket CİVELEK
Eğitim
11 Ağustos 2021 - 18:40
ORADA; ORTADA BİR KÖY VAR
Şevket Civelek'in yazısını okumak için tıklayın...
Eğitim
11 Ağustos 2021 - 18:40