Seçim mi, geçim mi, açlık raporu üzerine…
Sosyal Demokrasi Vakfı’nın Sıfır Ayrımcılık Derneği ve İstanbul Planlama Ajansı’yla birlikte çalıştığı rapor açıklandı. Rapora daldığım da şaşırmadım ama bu kadar yüksek ve yaralayıcı sonuçları doğrusu beklemiyordum.
Saptama üzücü. “Türkiye’de Roman toplulukları ve yoksulluk araştırması” raporuna göre; Romanların beşte biri makarna ağırlıklı beslenirken, et yemekleri yiyen yüzde 0,8’lik bir “şanslı” kesim var. Kırmızı eti yılda bir kereden daha seyrek yiyenlerin oranı ise yüzde 60.
Araştırma Raporu’na göre, Doğu Anadolu bölgesinde kronik açlık çeken çocukların yüzde 3,5’i ve Güneydoğu Anadolu’da yüzde 5,4’ü bodur kaldı. Fiziksel bodurluk, bir süre sonra ruhsal bodurluğu ve örselenmişliği de beraberinde getiriyor.
Türk Aile Hekimleri Dergisi’nde yayımlanan ve üç hekim tarafından bir aile sağlığı merkezinde yapılan çalışmada her dört çocuktan birinin kilosunun çok düşük olduğu saptandı. Kız çocuklarının yüzde 85'i, oğlan çocuklarının ise yüzde 68'i kansızlıkla mücadele ediyor.
Gündem seçim.
Seçimi dillendirdiğimiz şu günlerde partiler ne yapıyor?
Herşey bir yana bırakılmalı.
Anayasa’nın sosyal hukuk devleti olduğunu öngören ikinci maddesi net! Yatağa aç giren, acıkmamak için su içen çocukların sayısını kalıcı ve etkin bir şekilde azaltacak öneriler ve uygulamalar üzerine gitmesi gerekiyor.
Çözüm ne?
Çocuğun üstün yararını gözeten, sorun ve veri odaklı sosyal politikalar üretmek... Çocukların büyümelerinin erken aşamada izlenmesini sağlamak... Yetmez!
Veri-temelli interaktif haritalarla kentlerdeki dezavantajlı ve dar gelirli ailelerin çocuklarına belediye hizmetlerini etkin şekilde ulaştırmak...
O da yetmez!
Besin değeri yüksek yiyecekleri çocuklara ücretsiz dağıtmak.
Bu insanları, sırf seçim arifesinde düşünmek yerine, sürdürülebilir ve onurlu bir destek mekanizması geliştirmek gerekir. Belediyelerin düzenli sosyal yardım kolileri dağıtıp içine bebek ve çocuk beslenmesinde vazgeçilmez olan gıdaları koymasını sağlamak gerek.
Bu açıdan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve Denizli’de Merkezefendi Belediyesinin “süt her çocuğun hakkı” ilkesiyle yaşama geçirdiği Halk Süt projesi oldukça anlamlı.
Süt desteğidevBuna göre, 3-6 yaş arası çocuğu olan ihtiyaç sahibi ailelere haftada 2 litre olmak üzere aylık toplam 8 litre ücretsiz süt desteği veriliyor.
Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe romanında yer alan “Açlık, ne dost, ne akraba, ne insanlık, ne de hak tanır” sözü giderek ne yazık ki artık yaşamımızın bir parçası.
Çözüm net, çare var.
Açlık gibi insani bir konuda kutuplaşmayı bir yana bırakarak ortaklaşmak ve sonuç odaklı davranmak.
Kurtuluş tarımda, köyde.
Yerel yönetimler kooperatifler ile dayanışma içinde olmalı ve gıda sorununu çözmeli.
Seçim değil geçim diyeceksiniz.
Ama önce geçim için seçiminizi doğru yapacaksınız!..
Sosyal Demokrasi Vakfı’nın Sıfır Ayrımcılık Derneği ve İstanbul Planlama Ajansı’yla birlikte çalıştığı rapor açıklandı. Rapora daldığım da şaşırmadım ama bu kadar yüksek ve yaralayıcı sonuçları doğrusu beklemiyordum.
Saptama üzücü. “Türkiye’de Roman toplulukları ve yoksulluk araştırması” raporuna göre; Romanların beşte biri makarna ağırlıklı beslenirken, et yemekleri yiyen yüzde 0,8’lik bir “şanslı” kesim var. Kırmızı eti yılda bir kereden daha seyrek yiyenlerin oranı ise yüzde 60.
Araştırma Raporu’na göre, Doğu Anadolu bölgesinde kronik açlık çeken çocukların yüzde 3,5’i ve Güneydoğu Anadolu’da yüzde 5,4’ü bodur kaldı. Fiziksel bodurluk, bir süre sonra ruhsal bodurluğu ve örselenmişliği de beraberinde getiriyor.
Türk Aile Hekimleri Dergisi’nde yayımlanan ve üç hekim tarafından bir aile sağlığı merkezinde yapılan çalışmada her dört çocuktan birinin kilosunun çok düşük olduğu saptandı. Kız çocuklarının yüzde 85'i, oğlan çocuklarının ise yüzde 68'i kansızlıkla mücadele ediyor.
Gündem seçim.
Seçimi dillendirdiğimiz şu günlerde partiler ne yapıyor?
Herşey bir yana bırakılmalı.
Anayasa’nın sosyal hukuk devleti olduğunu öngören ikinci maddesi net! Yatağa aç giren, acıkmamak için su içen çocukların sayısını kalıcı ve etkin bir şekilde azaltacak öneriler ve uygulamalar üzerine gitmesi gerekiyor.
Çözüm ne?
Çocuğun üstün yararını gözeten, sorun ve veri odaklı sosyal politikalar üretmek... Çocukların büyümelerinin erken aşamada izlenmesini sağlamak... Yetmez!
Veri-temelli interaktif haritalarla kentlerdeki dezavantajlı ve dar gelirli ailelerin çocuklarına belediye hizmetlerini etkin şekilde ulaştırmak...
O da yetmez!
Besin değeri yüksek yiyecekleri çocuklara ücretsiz dağıtmak.
Bu insanları, sırf seçim arifesinde düşünmek yerine, sürdürülebilir ve onurlu bir destek mekanizması geliştirmek gerekir. Belediyelerin düzenli sosyal yardım kolileri dağıtıp içine bebek ve çocuk beslenmesinde vazgeçilmez olan gıdaları koymasını sağlamak gerek.
Bu açıdan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve Denizli’de Merkezefendi Belediyesinin “süt her çocuğun hakkı” ilkesiyle yaşama geçirdiği Halk Süt projesi oldukça anlamlı.
Süt desteğidevBuna göre, 3-6 yaş arası çocuğu olan ihtiyaç sahibi ailelere haftada 2 litre olmak üzere aylık toplam 8 litre ücretsiz süt desteği veriliyor.
Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe romanında yer alan “Açlık, ne dost, ne akraba, ne insanlık, ne de hak tanır” sözü giderek ne yazık ki artık yaşamımızın bir parçası.
Çözüm net, çare var.
Açlık gibi insani bir konuda kutuplaşmayı bir yana bırakarak ortaklaşmak ve sonuç odaklı davranmak.
Kurtuluş tarımda, köyde.
Yerel yönetimler kooperatifler ile dayanışma içinde olmalı ve gıda sorununu çözmeli.
Seçim değil geçim diyeceksiniz.
Ama önce geçim için seçiminizi doğru yapacaksınız!..