Siyaset veya politika,devlet işlerini düzenleme ve yürütme ile ilgili özel görüş ve anlayışDemektir.Siyaset,Arapçadaki “seyis” kelimesinden türemiştir.Hatta Osmanlıcada,padişahın hükmettiği idam cezası anlamına da gelir.İlm-i siyaset ise,siyasetin ilmini,lisans,yüksek lisans ya da akademik yapmak anlamına gelir.İster siyasetçi deyiniz isterseniz politikacı deyiniz,halkımızın anladığı tek şey;”PARTİSİ OLAN VE SİYASETİ SİYASİ PARTİ İÇİNDE YAPAN” anlamına gelir.Siyasetçi ya da siyaset yapmak için,ille de “Siyaset Bilimcisi” olmaya gerek yok.Siyaset ilmi,vatandaşlardan öğrenilir.Vatandaşın iradesini kendi ve partisinin lehine teveccüh göstermesi için,siyasetçi her zaman,vatandaşı dokunmalıdır. Kısaca,siyasetçinin,”tevazu,samimiyet ve dürüstlük” karakteri olmalıdır.Seçim öncesi ve seçim sonrası siyasetçinin,samimiyeti,dürüstlüğü ve tevazuu asla değişmemelidir.Seçim öncesi çalmadık kapı,sıkmadık ve öpmedik el bırakmayan politikacı,Seçim sonrası telefonunu ve kapısını kapatmamalıdır.Vatandaşın işini görmesi için,bu sefer kendi elini öpenleri sıraya sokmamalıdır.Seçimlerden seçimlere seçmenin gördüğü siyasetçinin ömrü gelecek seçimlere kadardır.Siyasetçi,sadece kendi il,ilçe ve belde teşkilatları ile muhatap olur.Zira,seçmenle teşkilatlar ilgilenir sanırlar.Onlar siyasi geleceklerini il,ilçe,gençlik ve kadın kolları,mahalle teşkilatları yöneticilerine bağlarlar.Bilmezler ki;sandığa giden seçmendir.Seçmen vekilini ya da belediye başkanını seçecek. İl ve ilçe teşkilatlarının sadece siyasi partili olanlarla,toplantılar yapar.Yani,Siyasi kişi, seçimlerdeki bütün ağırlığını teşkilatlar üzerinden yapar.Olmaz kardeşim olmaz.Her ne kadar senin partinin teşkilatı bile olsa,önce “kendi işini kendin görmesini” bileceksin.Sonra da,vatandaş size ulaşırken(eğer ulaşabilirse) önce partinizin teşkilatlarının kabusunu aşındıracak.. Vatandaşın istediklerini,vekil ya belediye başkanı,kendisi değil,danışmanına yazdıracaksın, o zat-ı muhterem “DANIŞMAN” (ne danışılıyorsa bunlara” gerekli görürse,sizi başkan ya da vekille görüştürür.Yazılan notları filan inanmayın…İşte Türkiye’deki “SİYASET GERÇEĞİ” bu şekilde kör topal gider.Sen,vatandaşlık görevini yerine getirmek için,sıcak-soğuk demeden sandığa gider,oyunu sahip çıkarsın,bütün bunların üzerinden nemalananlar,sadece oy verdiğin partinin adayları ve ekipleri bundan yararlanırlar.Partisi olmasa bunlar kaç oy alırlar Allah aşkına?Menderes,Demirel,Erbakan,Özal,Ecevit,Türkeş ve Erdoğan,kimi aday gösterdi ise,partisi kazanırken, adayı da vekil ya da belediye başkanı olur.Kısaca,halk tabiri ile,”Odunu bile aday gösterseler” o da kazanır.Atatürk’ten günümüze kadar,bilhassa 1950 seçimlerinden sonra,hiçbir siyasi parti genel başkanı “SİYASİ İLİMLER-BİLİMLER” üzerine ilim yapan değillerdir.Ama,hepsi de siyasette duayen olmuş kişilerdir.Belediye başkanları ve vekiller,hepside,partilerinin ve genel başkanlarının “KAYMAĞINI” yerler.Kısaca demem oldur ki;Siyaset ilim için değil,halk için yapılır.Siyasetin manifestosu içindeki en önemli madde,siyasetçinin seçmenine karşı samimi davranışıdır.Tevazu içinde olmasıdır.Hizmette ve ilimde yükselirken,siyasetçinin başı her zaman “ ÖNE EĞİLMELİDİR.”Laf-u güzaf söylerden kaçınmak gerekir.Siyasetin ham maddesi,politikacılardır,politikacıların hammaddesi ise;ahlaklı,düzgün,samimi,çalışkan,vatandaşını kucaklayan siyasilerdir.Siyasi iktidarlardan şikayet etme! Unutma! Her cemaat,her toplum,her millet kendisini idare edecek olan idarecileri,kendileri seçer.O zaman,senin seçtiğin idareci sana benzer.Bu sebeple şikayet etme.Siyasetçi,seçilme ve seçilmemeyi düşünmeden,hak ve hakikat içinde halka hizmet ederken,devletin araçlarını,devletin malını kullanırken,dikkat etmeli,kaliteli ve ucuz hizmette yarışmalı,hizmetin halka ulaşmasını çalışmalı.Sonunda,Devlet ve Millet barış içinde yaşarken,halkın ikbal ve istiklali,emin ellerde olmalıdır.Seçmen ne kadar kimlikli,şahsiyetli,oyunun kıymetini bilirse,devletinin,milletinin ve kendi geleceği emin elde olur.Akıl,zeka,idrak,şuur,niyet,bilinç ve istikbal bundadır.Devletine,milletine oyun kuran kişilerin oyunlarını sen oyunla boz!Siyasetin dününün ve bugünkü gerçeklerini,yarına bırakma.Kendini değil,gelecek nesilleri düşün.Siyasi partinin ismi ve amblemi değil;siyasilerin ahlak ve becerilerini,millet ve devlet malına olan saygılarını,ilim,fen ve teknolojiye verdikleri önem,kişilik zafiyeti olmayan kişileri seç.Milli iraden çöpe ya da boşa gitmesin.
Genel
03 Temmuz 2019 - 17:15
SİYASET GERÇEĞİ
Ali Koçlu'nun yazısını okumak için tıklayın...
Genel
03 Temmuz 2019 - 17:15