Dünyanın her tarafında,çocuk istismarları,kadın tecavüz ve cinayetleri
Olmaktadır.Ben,öncelikle ülkemin insanlarını düşünmek,kötü gidişatın nedenleri
Araştırıp,bunların hal çarelerini bulmak ve tavsiyede bulunmak,insan olarak
Bu sorumluluğu her zaman üzerimde taşırım,taşımaktayım.
Yıllardan beri olan bu vakalar,son günlerde televizyon haber programlarının ilk flaş
Haberi olması,herkesi üzmektedir.
Bu olayları tasvip eden bir kişi bile olamaz.Bu cinayetlerde,bu polisiye olaylarda,siyaset
Yapılmaz.Bu olaylar,toplumun merkezine,kalbine isabet eden füzeler gibidir.
Ülkemizde olacak 6-7 şiddetindeki bir depremden dolayı,hangi vicdan sevinir,mutlu olur?
Türk toplumunun,bu aziz milletin içinde vuku bulan,çocuk istismar,tecavüz,öldürme ve
Sevgilileri,kocaları ve dost bildikleri erkekler tarafından acımazsızca katledilen kadınlarımız
Bu dramları,dini,dili,inancı,mezhebi her ne olursa olsun,insan olan herkesin yüreğini acıtır.
Haber programlarında haber olarak geçilen bu polisiye olaylarının altında yatan bir çok, sosyolojik,psikolojik,ekonomik,kişi temel hak ve özgürlükleri ile ilgili sebepler yatmaktadır.
Cinayet haberleri,sadece eşler arasındaki şiddetli geçimsizliğe dayalı bir olay değildir.
Şiddetli geçimsizlik bir boşanma sebebidir.Çoğu vakalar,boşanmış eşlerden kadının bir başka erkek ile ilişkisinin boşanan erkek üzerinde psikolojik ataklarının verdiği,ani patlamalar sonucu,eski eşini ve yanındaki erkeği öldürme ya da ağır yaralama ile biten ve polisiye kayıtlarına geçen vakalardır.
Ya da geçimsizliği tahammül edemeyen kadının,boşanmaya karar vermesi sonucu kocanın yaptığı ağır ve şiddetli yarama ya da öldürme ile biten vakalar.
Erkek sadece eşini değil,çocuklarını,eşinin ailesini de öldürerek büyük bir vahşete sebep olmaktadır.Bu vakaların altında yatan,sosyolojik olarak,her iki insanın birbirlerine tahammüllerinin kalmaması,erkeğin ise;”Ya benimsin ya da toprağın” düşünce hakimiyeti sonucu bu cinayetler işlenmektedir.
Eskiden olmayan,şimdi,“Aile Danışmanlığı” müesseseleri mevcuttur.
Her ne olursa olsun,toplumda,müthiş bir gaz var.Bu gaz,psikolojik ve ekonomik sıkıntıların gazıdır.istediğin kadar bu gazı alsanız da,şişkinlik gitmiyor.
Trafikte terör,pazarda terör,yolda terör,otoparklarda terör,hastanelerde terör!
Kısaca,terör ya da en hafifinden şiddetin olmadığı yer yok.
Büyük patlamalar,büyük deprem etkisi yaratmaktadır.Artçı depremler şeklinde olan vakalar,
Basite indirgenip,polisiye tedbirlerle gerekli önlemler alınabilir.
Gelelim erkek ya da kız çoğu demeden yapılan,her türlü “ÇOCUK İSTİSMARLARINI” izah edilebilecek bir sebep kaynağı bulamıyorum.
Bu işlerin faillerine baktığım zaman,ekonomik ve kültür düzeyleri düşük,gece kondu ya da
Köprü altlarında,yetiştirme yurtlarında büyümüş,bir aile büyüğü olmayan,kendi kararını kendi veren,sokak jargonu ile konuşan,toplumda “Bitirim” denebilecek bir yapıdaki kişilerin, ahlaki değerlerinin toplumun ahlaki değerlerinden beslenmemiş kişiler olduğunu görüyorum.
Ayrıca,istismar edilen çocukların ailelerinden intikam almak maksadı ile yapılan hadiselerde bulunmaktadır.Daha ziyade,sosyolojik,seksüel bağlantılı ya da aldatması ve elde edilmesi kolay olduğu düşünüldüğü için,çocuklar tercih sebebi olmaktadır.
Tecavüze uğrayan çocukların öldürülmesi ise,çocuğun ailesine söyleme korkusundandır.
Eğer çocuğun söylememesinden emin olununca,cinayet olmuyor,ama çocuğa tacize devam ediyor.Ne zaman çocuk bunu anlatacağım dediği zaman,öldürmekten başka yapacak bir şey kalmıyor.Bütün bu olaylar gizli yapılmaktadır.Fakat,her şey gibi bir gün gelip su yüzüne çıkıyor.
Bir erkek olarak,yukarıdan beri açıklamaya çalıştığım,taciz,tecavüz ve öldürme olaylarını, bir sebebe oturtmayı bile uygun görmem.Ancak,cezai ehliyete sahip olmayan bir akıl hastasının yaptıklarını mubah görmek elbette mümkündür.İşte,aşırı tahrikle,psikolojik olarak etkilendim, sinirlerime hakim olamadım,bir anlık öfke ile oldu,şimdi pişmanım sözleri ateş düşen aileye, ölen kişiyi geri getirmeyecek...
Tavsiyem odur ki;bütün bu olaylar,TCK’nun gerekli hükümlerine göre yargılanıp,karar verilir.Bu suçlar,sadece “KABAHATLAR KANUNU” içinde mütalaa edilemez.
Yasa yapıcılar,kanun koyucular,toplumda infial uyandıran,sosyal ve ahlaki,örf-adet problemi olarak görmemek lazım.
Ateş düştüğü yeri yakıyor.Ah vah,olayın psikolojik tedavi yöntemi olamaz.
Ya devlet Kadınlarımızı,çocuklarımız sahip çıkacak,ya da bu olayların müsebbipleri hakkında ağırlaştırılmış cezalar verilecek.
Nuh,Lut,Musa,At ve Semud kavminin başına gelenler, yaşadıklarındandır.
Bu sebeple,bu olaylar İSLAM ÜLKESİNDE,Kur’an,Hadis,fıkıh,Kelam ve İnançlar üzerinden izah etmek ve çözüm getirmek yeterli olmayacaktır.
Olsaydı,Bu millet yeni Müslüman olmadı,780 yılından beri Müslüman’ız.
Sadece,” DOMUZ ETİ YEMEYİ, KUMAR OYNAMAYI, ALKOL İÇMEYİ VE FAİZİ” Haram bilen Müslüman, Kur’an Müslüman’ı olamaz.Bir insan, Müslüman’ın elinden, dilinden, her şeyinden emin olması gerekir.
Yeter artık! Ya devlet başa, ya da bu şerefsizler hala kadın öldürmeye devam edecekler.
Genel
26 Ağustos 2019 - 19:07
TACİZ, TECAVÜZ VE ÖLÜM!
Ali Koçlu'nun yazısını okumak için tıklayın...
Genel
26 Ağustos 2019 - 19:07
İlginizi Çekebilir