Ortak yapılan basın açıklaması şu şekilde;
''YSK'nın kısa kararından ve kamuoyuna yansıyan bilgilerden
seçimin; usulüne aykırı oluşturulan seçim kurulları nedeniyle iptal edildiği
anlaşılmaktadır.
YSK'nın sandık kurullarının oluşumuna ilişkin 135 sayılı
Genelgesinin 4. Maddesinde 298 Sayılı Yasanin 23. maddesine atıfta bulunmak
suretiyle; “…İlçe seçim kurulu başkanı,
sandık kurulunun kalan bir asıl ve bir yedek üyesini belirlemek için önce,
22'nci maddenin birinci fıkrası uyarınca bildirilen listeden sandık kurulu başkanı
olarak belirlenmeyenler arasından, ihtiyaç duyulan sandık kurulu üye sayısının
iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişilerden mani
hali bulunmayanları sandık kurulu asıl ve yedek üyesi olarak belirler.
Üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksiklikler, ilçe seçim
kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev
verilmesinde sakınca olmayan kimseler arasından tamamlanır.” denmektedir.
Yani seçim kurullarının oluşumunda seçime katılan siyasi
partilerin hiçbir müdahalesi yoktur. Kaldı ki, YSK benzer şekilde Bursa Mustafa
Kemal Paşa İlçesi seçimleri için; seçim kurullarının 02.03.2019 tarihinde
kesinleştiği gerekçesiyle, sandık kurullarının usulüne uygun olmadan
oluşturulduğuna ilişkin tam kanunsuzluk iddiasının REDDİNE karar vermişken, bir
başka seçimin bu gerekçe ile İPTALİNİ HUKUKİ VE VİCDANİ olarak kabul etmek
mümkün değildir.
Bu kararla; ülkemizin uzun ve sıkıntılı demokrasi tarihinde
edinilen tecrübeler, yasal düzenlemeler ve seçim kurullarının uygulamaları ile
oluşan yerleşik içtihatlar, teamüller ve ilke kararları yok sayılmıştır. Halbuki bunların tamamı seçimlerin sağlıklı
işlemesi, millet/seçmen iradesinin şaibesiz bir şekilde sandığa yansıması
içindir. Ancak YSK kararı ile tüm bu birikim bir yana atılınca, artık seçmenin
seçim sonuçlarına ilişkin kuşku ve endişeleri artacağı gibi sandık kurulu
başkan ve üyeleri de potansiyel suçlu gibi görülecektir.
Demokrasi, öncelikle halkın iradesi ile şekillenen seçim
sonuçlarına saygı duymakla mümkündür. YSK şeklin ikincil sayılması gerektiğini,
esas olanın seçmenin iradesi olduğunu bir çok kararında olduğu gibi “mühürsüz
oyların geçerliliğine ilişkin karar"ı ile de göstermiştir.
Hal böyleyken; demokrasi birikimimizi, kültürümüzü ve
yıllar içinde oluşan tüm içtihatları yok
sayarak alınan bu karar, demokrasi ve hukuk tarihimizde maalesef KARA BİR LEKE olarak yerini alacaktır.
İlkesel bazda yaptigimiz bu aciklama ile amacımız;
hukuksuzluğu kabul eden anlayışa karşı temelini hukuk ve adaletten alan
demokrasiye sahip çıkmak ve onu savunmaktır.
Bu sürecin İstanbul ve Ülke genelinde sağduyuyla ve
demokratik kurallara uygun bir şekilde sonuçlanmasını diliyor, kamuoyu ile
saygıyla paylaşıyoruz.''
Ortak basın açıklamasını aşağıdaki belirtilen barolar
tarafından yapılmıştır:
ADANA BAROSU
ADIYAMAN BAROSU
AKSARAY BAROSU
AMASYA BAROSU
ANKARA BAROSU
ANTALYA BAROSU
ARTVİN BAROSU
AYDIN BAROSU
BALIKESİR BAROSU
BARTIN BAROSU
BATMAN BAROSU
BİLECİK BAROSU
BOLU BAROSU
BURDUR BAROSU
BURSA BAROSU
ÇANAKKALE BAROSU
DENİZLİ BAROSU
DİYARBAKIR BAROSU
DÜZCE BAROSU
ESKİŞEHİR BAROSU
GAZİANTEP BAROSU
GİRESUN BAROSU
HATAY BAROSU
ISPARTA BAROSU
İSTANBUL BAROSU
İZMİR BAROSU
KASTAMONU BAROSU
KIRKLARELİ BAROSU
KOCAELİ BAROSU
MALATYA BAROSU
MANİSA BAROSU
MERSİN BAROSU
MUĞLA BAROSU
MUŞ BAROSU
NİĞDE BAROSU
ORDU BAROSU
OSMANİYE BAROSU
SAMSUN BAROSU
SİİRT BAROSU
SİNOP BAROSU
ŞANLIURFA BAROSU
ŞIRNAK BAROSU
TEKİRDAĞ BAROSU
TOKAT BAROSU
TRABZON BAROSU
TUNCELİ BAROSU
VAN BAROSU
YALOVA BAROSU
ZONGULDAK BAROSU