BAKANLIĞA
“YEŞİL BADANA” TEPKİSİ
Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen atık
ithalatıyla ilgili iddialara istinaden Biçer Karaca’nın yaptığı CİMER
Başvurusuna yanıt veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye’nin çöp ithalatı
yaptığını resmen kabul etmiş ancak rakam vermekten kaçınmıştı. Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’nı bir yandan atık azaltmak için plastik poşetleri paralı
yaparken bir yandan da başka ülkelerden çöp ithal edilmesinin gerekçesini ve kaç
bin ton çöp alındığını açıklamaya davet eden Biçer Karaca sözlerine şöyle devam
etti:
“Tüm halk sağlığı risklerine rağmen
ülkemizi başka ülkelerin çöplüğü haline getirdiniz ama vatandaşın cebindeki 25
kuruşa göz dikip bir de bunun adına çevrecilik diyorsunuz. Zaten yeşil olan
alanlarda millet bahçesi bahanesiyle açılışlar düzenleyerek, siyasi şov uğruna
yapılan fidan dikim etkinlikleriyle göz boyayanlar, sizin yaptığınıza dünyada
yeşil badana diyorlar. Kendi dönemlerinde artan faili meçhul orman yangınlardan
tutun, İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükşehirler başta olmak üzere 50-60
nüfuslu köylere kadar ormanları katleden projelerinden Okluk Koyu’nda yazlık
saray için yapılan ağaç katliamına kadar uzayıp gidecek bir listeyle, Ak Parti,
karnesi doğa adına kırıklarla dolu bir iktidardır.”
POŞETİ
BIRAK ORMANLARA BAK
“TBMM’de Sanayi Komisyonu tarafından
kurulan alt komisyonda görüşmelerine başlanan torba yasa önümüze bu kez “Maden
Kanunu ve Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun” adıyla geldi. Bu teklifle ormanlarımız ve milli parklarımızda
yenilenebilir enerji adı altında HES’ler ve Jeotermal Enerji Santralları başta
olmak üzere pek çok enerji projesine kontrolsüzce teşvikler veriliyor.
Yenilenebilir enerji bahanesinin arkasına saklanıp ormanlarımızı ve milli
parklarımızı yok edeceksek bunun adı iklim değişikliğiyle mücadele olmaz.
Ormanlarımız ve milli parklarımız gerek biyolojik çeşitliliğimiz, gerek insan
sağlığı için vazgeçilmezdir, karbon emici özellikleriyle iklim değişikliğiyle
mücadeleye önemli katkı yaparlar. Bırakın enerji veya maden yapmayı gözümüz gibi korumamız gereken bu
alanlara enerji tesisleri kurup;
- arazi izin bedelinde yüzde 50 indirim
yapıyor,
- 49 yıllık kullanım izinlerini 99 yıla
çıkarıyor,
- orman izni olmayan enerji üretim,
iletim ve dağıtım tesislerini de izinli hale getiriyorlar.
YANDAŞLARI
DOĞAYI İSTEDİKLERİ GİBİ KİRLETECEK
Dünyada en fazla kamu ihalesi alan ilk
on şirketten beşinin Türkiye’den çıkmasıyla yandaşların kim olduğunun da artık
açıkça bilindiğini hatırlatan Biçer Karaca, “AK Parti iktidarı sürdüğü müddetçe
ülkemizin tüm akarsuları, meraları, ormanları ve tarım alanlarıyla birlikte
insanımızın temiz hava hakkı tehdit altındadır” dedi. Torba yasa teklifinin 44.
maddesiyle çevre mevzuatına uygun atık yönetimi yapmayan tesislere açıkça “2022
yılına kadar istediğiniz gibi kirletebilirsiniz” denildiğini söyleyen CHP Doğa
Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı sözlerine şöyle devam etti;
“Maaşının yüzde 20’sini vergi olarak veren asgari ücretli, çevreyi korumak içim
poşete de 25 kuruş ödeyecek ama iktidara yandaş şirketler devlet ihalelerinden
kazandıkları milyarlarca lira yetmiyor gibi ormanları da bedava kullanacak.
Vatandaştan toplanan 25 kuruşlar da genel bütçeye gelir kaydedilecek. Paralı poşet ile çevrecilik bahane, hazineye milyonlarca
lira gelir şahane!”