Seferi yalnızlıklar döndürüyor başımı.
Nerede patlayacağını bilmediğim hıçkırıklar dolduruyor.Kırık - dökük rüyâlarımda sayıklıyorum adını.Hayâllerim yorgun, göz bebeklerimde bekliyor...
Sen yoksun ya!.Kaderine razı, susuyor kanayan cümlelerim.Solgun satırlarım alıyor demini.Üstü kapalı alaycı yalnızlıklar tutuşturuyor benliğimi.Adını bilmediğim sokaklarda soluklanıyorum...
Hani, sen yoksun ya!.Solgun bir sonbahar mızmızlanıyor ruhumun ayazında.Apansız saçılıyor yerlere, çığlıklarla dolu sayfalarım.Bıçak sırtı vuslatı bekleyişlerimin ardında,Bir türlü sonu gelmiyor kâlp ağrılarımın...
Yoksun sen!.Anlamsız bir varoluşun tam ortasındayım.Zavallı bir hiçliğin dibini kazıyıp yok olmayı umuyorum.Çığlık çığlığa kifayetsiz uçurumlara yuvarlanıyorum.Yalpalaya yalpalaya, âhir zamanın saklı silüetine düşüyorum...
Yoksun sen ya!.Mutluluk bir haşarı çocuk, kaçıp saklanmış benden.Bir çığ gibi büyüyor, alışmaya çalıştığım yalnızlık.Vuslat artık; vuslat artık imkânsız; biliyorum.Sinmiş üstüme kırık oyuncak hüznü, hepsi tek kullanımlık...
Hiç olmadın ki zaten!.Sen'sizliği Sen'inle taşımak, yokluğuna alışmak çok zor.Uçsuz bucaksız zamanlarda eriyor, eriyor, eriyorum.Zamanı geldi; nefesi ölümle dizginleyip, gitme vaktidir artık.Ölümün, evet ölümün kendine kanıyorum...
Gidiyorum…
Nerede patlayacağını bilmediğim hıçkırıklar dolduruyor.Kırık - dökük rüyâlarımda sayıklıyorum adını.Hayâllerim yorgun, göz bebeklerimde bekliyor...
Sen yoksun ya!.Kaderine razı, susuyor kanayan cümlelerim.Solgun satırlarım alıyor demini.Üstü kapalı alaycı yalnızlıklar tutuşturuyor benliğimi.Adını bilmediğim sokaklarda soluklanıyorum...
Hani, sen yoksun ya!.Solgun bir sonbahar mızmızlanıyor ruhumun ayazında.Apansız saçılıyor yerlere, çığlıklarla dolu sayfalarım.Bıçak sırtı vuslatı bekleyişlerimin ardında,Bir türlü sonu gelmiyor kâlp ağrılarımın...
Yoksun sen!.Anlamsız bir varoluşun tam ortasındayım.Zavallı bir hiçliğin dibini kazıyıp yok olmayı umuyorum.Çığlık çığlığa kifayetsiz uçurumlara yuvarlanıyorum.Yalpalaya yalpalaya, âhir zamanın saklı silüetine düşüyorum...
Yoksun sen ya!.Mutluluk bir haşarı çocuk, kaçıp saklanmış benden.Bir çığ gibi büyüyor, alışmaya çalıştığım yalnızlık.Vuslat artık; vuslat artık imkânsız; biliyorum.Sinmiş üstüme kırık oyuncak hüznü, hepsi tek kullanımlık...
Hiç olmadın ki zaten!.Sen'sizliği Sen'inle taşımak, yokluğuna alışmak çok zor.Uçsuz bucaksız zamanlarda eriyor, eriyor, eriyorum.Zamanı geldi; nefesi ölümle dizginleyip, gitme vaktidir artık.Ölümün, evet ölümün kendine kanıyorum...
Gidiyorum…