17 senelik işgal döneminde bu ülkede tek bir çivi bile çakmadınız, üretime dönük hiç bir sanayi tesisi kurmadınız. Yüzlerce özel sektör yatırımının ekonomik krizler altında ezilmesini seyrettiniz,onlarcası yüzlercesi iflas ettiler, yandaş yol alırken halk ezilmeye devam etti. Küçük esnaf, memur, öğrenci, emekli, çiftçi, işçi her geçen gün yok oldu, nefesi kesildi, ağır faiz ,hayat pahalılığı,borç ve dolaylı dolaysız vergi yükü altında ezilmeye de devam ediyor.
Her kesimden, her yaştan, eğitimli eğitimsiz işsizler ordusu yarattınız.
Devlet olma bilincinden yoksun, anlık siyaset anlayışınız sonucunda cemaatler, tarikatlar, adını bile bilmediğimiz terör örgütleri bu ülkenin ve yurttaşlarımızın başına dert, bela oldu. Eğitimden sağlığa, iç güvenlikten dış politikaya, ekonomiden yerel yönetimlere kadar basiretsiz bir yönetim anlayışı sergilediniz ve başarısız oldunuz.İşgal döneminde göz yaşı ve kan hiç dinmedi. Tüm Cumhuriyet kazanımlarını babanızın malı gibi sattınız.
Önce toplumun güven duygusunu örselediniz, Haktan, Hukuktan, Adaletten her geçen gün biraz daha uzaklaştınız...
Şimdi de gözünüzü milletin ortak varlığı olan doğal zenginliklerimize,tarihi kültürel mirasımıza, dağa, taşa, ovaya, akarsulara, göle ve ormanlarımıza çevirdiniz...
Köylümüzü bereket fışkıran toprağına, toprağımızı ürüne küstürdünüz.
Siz onlarca kez yap boz tahtasına çevirdiğiniz, onu bile doğru dürüst beceremediğiniz yol yapımını, mühendislik disiplininin keşfi zannettiniz. Her kilometre yol ve her şantiyede rant şüpheleri oluştu, yeşil alanlar ranta kurban edildi. Allah'tan korkmadan, kuldan utanmadan menfaatiniz neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan hiç çekinmediniz.
Kutsal bildiğimiz dinimizi siyaset malzemesi yaptınız...
Her türlü kültür sanat ve spor etkinliğinden uzak yaşamaya mahkum edilmiş bir toplum haline geldik.
Toplumsal yozlaşma, yolsuzluk, şiddet,çocuk tecavüzleri, kadına şiddet ve cinsel istismar,intihar 17 yılık iktidarınızda patlama yaşadı. Toplum ahlak,sevgi ve hoşgörüden uzaklaştı, huzursuz bir öfke toplumu vücut buldu.
Kendi yurttaşınızın yüzde 50 si ile sürekli kavga ettiniz. Birileri,öteki,diğerleri gibi terimleri sıkça kullanarak toplumu ayrıştırdınız,taraf yarattınız ve karşıtlıklar üzerinden siyaset geliştirdiniz.
Yanlış dış politikalarınız nedeniyle Ortadoğu’da barışın koruyucusu Mehmetçiğin şahadetini, başarısını alıp siyaset sahnesine taşıdınız ve hiç hakkınız yokken kahraman havalarına büründünüz. Demokrasi treninden indiniz,kurumları itibarsızlaştırdınız, itibarımızı sıfırladınız.
Sonuçta; hepsi bir tarafa memlekette huzur hak getire, mutsuz halk yığınları yarattınız, kendinizle ne kadar gurur duysanız, ne kadar övünseniz azdır, halkın parasıyla yaptığınız oto yollarınızı, termik santrallerinizi, köprülerinizi, metrolarınızı alın, yok ettiğiniz huzurumuzu, ağaçlarımızı, göllerimizi, dağlarımızı, akarsularımızı bize geri verin, verebilirseniz.
Bizler bu ülkede din, dil, ırk, mezhep hiç bir ayrım gözetmeksizin, farklılıklarımızın kültürel zenginliğimiz olduğu bilinciyle; ağaçlarımız, ormanlarımız,denizlerimiz, nehirlerimiz, dağlarımız ve göllerimizle insanca, kızlı erkekli, mutlu, kardeşçe ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Yaşayacağız da...
Her kesimden, her yaştan, eğitimli eğitimsiz işsizler ordusu yarattınız.
Devlet olma bilincinden yoksun, anlık siyaset anlayışınız sonucunda cemaatler, tarikatlar, adını bile bilmediğimiz terör örgütleri bu ülkenin ve yurttaşlarımızın başına dert, bela oldu. Eğitimden sağlığa, iç güvenlikten dış politikaya, ekonomiden yerel yönetimlere kadar basiretsiz bir yönetim anlayışı sergilediniz ve başarısız oldunuz.İşgal döneminde göz yaşı ve kan hiç dinmedi. Tüm Cumhuriyet kazanımlarını babanızın malı gibi sattınız.
Önce toplumun güven duygusunu örselediniz, Haktan, Hukuktan, Adaletten her geçen gün biraz daha uzaklaştınız...
Şimdi de gözünüzü milletin ortak varlığı olan doğal zenginliklerimize,tarihi kültürel mirasımıza, dağa, taşa, ovaya, akarsulara, göle ve ormanlarımıza çevirdiniz...
Köylümüzü bereket fışkıran toprağına, toprağımızı ürüne küstürdünüz.
Siz onlarca kez yap boz tahtasına çevirdiğiniz, onu bile doğru dürüst beceremediğiniz yol yapımını, mühendislik disiplininin keşfi zannettiniz. Her kilometre yol ve her şantiyede rant şüpheleri oluştu, yeşil alanlar ranta kurban edildi. Allah'tan korkmadan, kuldan utanmadan menfaatiniz neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan hiç çekinmediniz.
Kutsal bildiğimiz dinimizi siyaset malzemesi yaptınız...
Her türlü kültür sanat ve spor etkinliğinden uzak yaşamaya mahkum edilmiş bir toplum haline geldik.
Toplumsal yozlaşma, yolsuzluk, şiddet,çocuk tecavüzleri, kadına şiddet ve cinsel istismar,intihar 17 yılık iktidarınızda patlama yaşadı. Toplum ahlak,sevgi ve hoşgörüden uzaklaştı, huzursuz bir öfke toplumu vücut buldu.
Kendi yurttaşınızın yüzde 50 si ile sürekli kavga ettiniz. Birileri,öteki,diğerleri gibi terimleri sıkça kullanarak toplumu ayrıştırdınız,taraf yarattınız ve karşıtlıklar üzerinden siyaset geliştirdiniz.
Yanlış dış politikalarınız nedeniyle Ortadoğu’da barışın koruyucusu Mehmetçiğin şahadetini, başarısını alıp siyaset sahnesine taşıdınız ve hiç hakkınız yokken kahraman havalarına büründünüz. Demokrasi treninden indiniz,kurumları itibarsızlaştırdınız, itibarımızı sıfırladınız.
Sonuçta; hepsi bir tarafa memlekette huzur hak getire, mutsuz halk yığınları yarattınız, kendinizle ne kadar gurur duysanız, ne kadar övünseniz azdır, halkın parasıyla yaptığınız oto yollarınızı, termik santrallerinizi, köprülerinizi, metrolarınızı alın, yok ettiğiniz huzurumuzu, ağaçlarımızı, göllerimizi, dağlarımızı, akarsularımızı bize geri verin, verebilirseniz.
Bizler bu ülkede din, dil, ırk, mezhep hiç bir ayrım gözetmeksizin, farklılıklarımızın kültürel zenginliğimiz olduğu bilinciyle; ağaçlarımız, ormanlarımız,denizlerimiz, nehirlerimiz, dağlarımız ve göllerimizle insanca, kızlı erkekli, mutlu, kardeşçe ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Yaşayacağız da...