Evet.Bu soruya Bütün Müslümanların dikkatle ve bilinçli bir
Şekilde cevap vermesi, Dinin, Müslümanların ve Kur’an’ın
İyi anlaşılmasını kolaylaştıracaktır..
Akıl ile ilgili KUR’AN Ayetlerine bir göz atalım..
(Bakara Suresi), 76. Ayet
Onlar iman edenlerle karşılaşınca, "İman ettik" derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: "Rabbinizin huzurunda delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, Allah'ın (Tevrat'ta) size bildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyor musunuz?"
(En'âm Suresi), 32. Ayet
Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?
(Yûsuf Suresi), 2. Ayet
Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an olarak indirdik.
Yusuf Suresi-100.ayet,”Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırırız.”
Akıl hakkında hadislere gelince;
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri aklı yarattığı zaman ona: "Gel!" dedi, o da geldi. Sonra "Geri dön!" diye emretti. O da geri döndü. Bunun üzerine akla şunu söyledi: "Ben, kendime senden daha sevgili olan başka bir şey yaratmadım. Seni, nezdimde mahlukun en sevgilisi olana bindireceğim." [Rezin ilavesi] İbnu Mesud - Kütübü sitte hadis no : 1687
Resulullah (sav): "(Ey kadınlar topluluğu!) Ben, akıl sahiplerine aklı ve dini nakıs olanlardan galebe çalan sizin kadarını hiç görmedim!" demişti. İçlerinden dirayetli bir kadın: "Bizim aklımızın ve dinimizin noksanlığı nedir?" diye sordu. "Aklınızın noksanlığı, şahidlikte, iki kadının şehadetinin bir erkek şehadetine denk olmasıdır. Dindeki noksanlık ise, (ay hali sebebiyle) ramazanda oruç yemeniz ve bazı günler namaz kılmamanızdır" cevabını verdi. (Bu, Sahiheyn`de geçen uzunca bir hadisten bir parçadır) İbnu Ömer - Kütübü sitte hadis no : 3307
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benim hemen arkama sizden akıl ve dirayet sahipleri dursun. Sonra onları takip edenler, sonra onları takip edenler, sonra da onları takip edenler dursun. Çarşıların karışıklığından sakının. İbnu Mesud - Kütübü sitte hadis no : 2811
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem: (Âkıl ve reşîd olan) mü`min bir yılan deliğinden iki kere sokulmaz! Buyurmuştur. Ebu hureyre - sahihi buhari hadis no 2004
İMANA GELİNCE;
İman, tasdik etmek, doğrulamak ve inanmak demektir. ,
İman, Allah’ın varlığına, birliğine, meleklerine, kitaplarına,
peygamberlerine, ahiret gününe ve kadere inanmaktır.
Bu, kalp ile tasdik, dil ile ikrardan ibarettir.
Nasıl iman? Şuurlu yani neye niçin inandığı bilinmeli,
en küçük şüphe ve noksanlık olmamalıdır.
Bakın Şimdi;İman,yani inanmak ve inancını dili ile söylemektir.
Bu durum,Kapının eşiğine benzer.Eşiği görmeden kapıyı açamazsınız.Kapıyı açamazsanız,içeriyi göremezsiniz.
Kapının arkasını ,odanın içini görebilmeniz için,Işık lazım.O ışık,o güneş de,Akıldır. Akıl,sorar,sorgular ve bizi
“EVET,İNANDIK,İMAN ETTİK “ sözünü söylememize yol gösterir.Akıl ile “Evet,sen bizim Rabbimizsin diyen akıl,” duygu ve vicdan ile bir bütünlük kazanır…
İşte o zaman,İman,bir şey ifade eder.Yoksa,sadece inandık,iman ettik demek,bazen mahkemelerdeki
“YALANCI ŞAHİTLİĞE “ benzer…
Bazen,inanmadığı halde,sadece can korkusundan,”İnandık,iman ettik derler.”
Bunlar,Korkularından ya da menfaatlerinden dolayı bunu söyleyenlerdir.Biz,akılla,imanın,at başı giden,insanın dünyası ve ahreti için,en büyük kazanımı olduğunu inanan birisiyim.Kuru,kuruya İMAN sadece insanı şekilciliğe ve totem yapan,ateist ya da Deist’e benzer.İslami RİTÜELLER,sadece Yaratana yapılır.
Korku ile Müslüman olanın,imanı sadece korkusu gecene kadardır. Emevi Baş kumandanı Kuteybe, 8.y.y.da Horasan Türkleri ile savaşmış,Türkler,Müslümanlığı kabul etmişlerdir.
Bir çok Türk kanı akıtılmıştır.Bu kan o kadar çoktu ki;bir su değirmeni çevirecek gibi..
Müslümanlığı kabul edenlerden vergi alınmayacağı için,Vergi vermemek için Müslüman olduğunu inanan Kuteybe gibi,Arap-Emevi sözde Müslümanı vardı.Türkler,vergi vermemek için,Müslüman oluyorlar,öldürün diye bağırıyordu.
Ey Akıllı Müslüman kardeşim! Tarihini oku,Dinini,diyaneti öğren.Akıllı ve imanlı Müslüman ol.
İşte o zaman,din öksüz,sen yetim olmayacaksın demektir…