Denizli Barosu, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da bulunduğu 28 kişinin lisans diplomalarının iptal edilmesine sert tepki gösterdi. Baro, bu kararın hukuki güvenlik ve kazanılmış haklara yönelik vahim bir saldırı olduğunu belirterek, hukuk devleti ilkelerinin keyfi müdahalelerle yok edilemeyeceğini vurguladı.
"Hukuki Belirsizlik ve Keyfilik Kabul Edilemez"Denizli Barosu tarafından yapılan açıklamada, "Yetki ve usulde paralellik ilkesi gereği, böyle bir kararın fakülte yönetim kurulu tarafından alınması gerekirken, üniversite yönetim kurulunun bu yetkiyi aşması hukuk dışı bir tutumdur. Hukukun temel ilkelerini hiçe sayan bu karar, vatandaşlarımızın geleceğe dair güvenini sarsacak ve kamu sisteminde kaosa neden olacaktır." ifadelerine yer verildi."Halk İradesine Darbe"
Açıklamada, Ekrem İmamoğlu gibi seçilmiş bir büyükşehir belediye başkanının eğitim geçmişinin, siyasi bir hesapla, seçim sürecine kısa bir süre kala gündeme getirilmesinin, demokrasiyi tehdit eden bir girişim olduğu belirtildi. "Seçilmiş bir belediye başkanının görevden uzaklaştırılması ya da adaylığının engellenmesi halkın iradesine yapılan açık bir saldırıdır ve asla kabul edilemez." ifadeleri kullanıldı.Uluslararası Akademik Skandal
Diploması iptal edilenler arasında Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay Saybaşılı'nın da bulunduğu hatırlatılarak, "Düne kadar uluslararası akademik camiada saygın bir profesör olan bir akademisyenin bir gün içinde lise mezunu ilan edilmesi, dünyada benzeri görülmemiş bir hukuksuzluktur." denildi.Anayasa Mahkemesi'nden Emsal Karar
Denizli Barosu, Anayasa Mahkemesi'ne daha önce yapılan başvuruları hatırlatarak, "Kamu otoritelerinin hukuki istikrarı ve bireylerin kazanılmış haklarını koruma yükümllülüğü vardır. Hukukun öngörülebilirliğini yok eden bu uygulamalar, hukuk devletine vurulan ağır darbeler arasında yerini almıştır." ifadelerini kullandı."Hukuk Devleti Tehdit Altında"
Son olarak, konunun uluslararası basında da yankı bulduğu belirtilerek, "Bu olay, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuki kimliğine ve anayasal düzenine zarar vermektedir. Hukuk devleti ilkelerine sıkı sıkıya bağlıyız ve bu hukuksuz kararların iptali için hukuki sürecin takipçisi olacağız." denildi.