Düzenlenen törene Deniz Barosu Başkanı Müjdat İlhan, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyon Başkanı Halil Ortaköy, İdare Mahkemesi Başkanı Tamer Taşpınar, hakim, savcı ve avukatlar katıldı.
Atatürk Anıtına çelenk sunulmasının ardından konuşma yapan Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, yargının en temel görevinin hukuku ve adaleti temsil etmek olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
''2019-2020 adli yılının ulusumuza, ülkemize ve Denizli’mize hayırlı olmasını diliyor, ömrünü adalete ve onun sağlanmasına vakfeden şu anda aramızda bulunamayan avukat, hakim, savcı ve tüm meslektaşlarımızı rahmetle ve şükranla anıyorum.
Vatan topraklarının işgaline ve emperyalist güçlerin vatan toprağını parçalama arzusuna karşı verilen en büyük mücadele olan 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 97. Yılını kutluyorum.
97.Yılını kutladığımız 30 Ağustos Zaferini ve Cumhuriyetimizi elde etmek için canlarını ortaya koyan Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi şükran ve minnet ile anıyorum.
Ülkemiz, bir yandan terör olaylarının neden olduğu kayıplarımızın acısını yaşarken bir yandan da yanı başımızdaki kanlı çatışmaların Türkiye’ye sıçratılmasından endişe duyduğumuz bir dönemden geçmektedir. Ülkemizin huzurunu çok yakından ilgilendiren bu durumdan çıkmanın sırrı; Atatürk’ün “Yurtta Barış, Cihanda Barış” felsefesinde yatmaktadır. Barış ise evrensel hukuk kurallarının uygulanmasıyla sağlanabilir. Çünkü hukuk herkes içindir; huzur ve refahın, eşitliğin, bağımsız yaşamın ve güvenin temel kaynağıdır. Her ne kadar barıştan söz etmek şu günlerde zor olsa da, geçtiğimiz hafta sonu kutladığımız 1 Eylül Dünya Barış Günü'ndebarış için, hukuk için umudumuzu yitirmeden mücadele etmeye devam edeceğiz.
Yeni bir adli yıla girerken, ülkemizde ve hukuk alanımızda olumlu gelişmelerin yanında, olumsuzlukların da yaşandığına tanık oluyoruz.
Avukatların meslek alanları daraltılmakta, avukatlık mesleğinin yerine getirilebilecek faaliyetlerin sayısı giderek arttırılmaktadır. Hızla açılan hukuk fakültelerinden yeterli eğitim ve donanım almamış eğiticiler öğrenci yetiştirmektedir Güvenilir yargının vazgeçilmez unsurlarından biri etkili bir savunma gücünün varlığıdır. Avukatlık mesleğinin, yargı içindeki etkisinin giderek azaltılma çabaları ve itibarsızlaştırılmasına yönelik çalışmalar savunma gücünü yaralamakta, yargıya olan güveni zedelemektedir.
Hızla açılan hukuk fakültelerinin kontenjanları
düşürülmeli, eğitim-öğretim kalitesi arttırılmalı, yeni hukuk fakülteleri uzun
yıllar açılmamalıdır. Sorunumuzun büyüklüğünü sayılarla ifade etmek
gerekirse; kayıtlı avukat sayısı
yaklaşık 125 bin, stajyer avukat sayısı ortalama 15 bin ve hukuk
fakültelerindeki öğrenci sayısı ise 70 bin civarındadır. Bu durum, hem
mesleğimizin kalitesini düşürmekte, hem de mesleğimizi ekonomik zorluklarla
mücadele etmek zorunda bırakmaktadır.
Kurulduğu günden bugüne
Denizli Barosu olarak kimden ve ne zaman
gelirse gelsin her türlü tehdit ve saldırının karşısında dimdik durduk. Hukukun
üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak vazgeçilmez amacımız olmuştur.Bu yüzden
de medya artığı bir kısım kalemler ile kendini bilim adamı zanneden
şarlatanların, sırtlarını biryerlere dayayarak bizleri hedef göstermelerine de
siz değerli meslektaşlarımızdan aldığımız güçle hadi ordan demeye devam
edeceğiz.
ASLOLAN ADALAETTİR...
Çünkü
adalet, mülkün temelidir. Adaletin sağlanması
ancak siyasallaşmamış bağımsız yargıyla mümkündür.Ulu önder Mustafa Kemal
Atatürkün dediği gibi Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin devlet halinde
varlığı kabul olunmaz.Bağımsızlıkla beraber liyakat da eğitim de çok
önemlidir.Bugün görevdeki hakim ve savcılarımızın ortalama görev süresi yani
kıdemi 2.5 yıldır. Bu genç meslektaşlarımız kürsülerinde hizmet üretmek ve
adalet dağıtmanın kutsal ağırlığında ezilmektedir.
Victor Hügo nun dediği gibi iyi olmak kolaydır zor olan
adaletli olmaktır en mükemmel adalet ise vicdandır.Vicdanları ile adalet
dağıtmaya çabalayan hakimimiz savcımız ve avukatlarımızın üzerindeki baskıların
bir an önce kalkması gerekmektedir.
Fiziki eksikliklerin varlığını bir kez daha dile getiriyor
olmak hepimizi üzmektedir.Son 6 yıldır inşası devam eden ek adliye binamız
biterse bittiğinde de yeterli olmayacağı kanatindeyiz.
Denizli Barosu olarak
bugün de yargı bağımsızlığının, özgür savunmanın yılmaz bekçisi olmaya devam
ediyoruz ve edeceğiz. Her türlü cemaat, tarikat, vakıf ve grubun
vesayetinden temizlenmiş, yasamanın ve yürütmenin hiçbir etkisi olmaksızın
evrensel hukuk kaidelerinin uygulandığı bağımsız bir yargı ve
meslektaşlarımızın mesleğini icra ederken her türlü baskı, şiddetten ve
zorbalıktan korunması birinci
önceliğimizdir.Bunun için sizlerin gösterdiği çabanın bir kısmını bile olsa
sıcak koltuklarında oturan o YÜKSEK yargıdan da beklemekteyiz.
Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyet değerlerine, demokrasi ve milli
egemenliğe, laik demokratik Cumhuriyetimize bağlılığımızı dün olduğu gibi bugün
de sürdüreceğimizi, tüm kurum ve kurallarıyla hukuk ve demokrasinin tek çare
olduğunu, hukukun her alanda üstün kılındığını, egemenliğin kayıtsız şartsız
millete ait olduğunu bir kez daha yineliyor, Ulu
Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, "Efendiler ve ey
ulus biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ülkesi
olamaz. En doğru, en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır." diyor, tüm avukatlarımızın yargıçlarımızın,
savcılarımızın ve adliye çalışanlarımızın yeni adli yılını kutluyor, sevgi ve
saygılar diliyorum.''