TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri sonrası emeklilere yapılan yüzde 16’lık zam, Denizli’de büyük tepki topladı. Tüm Emekliler Sendikası Denizli Şubesi’nin çağrısıyla meydanlara inen emekliler, maaş artışlarını yetersiz bulduklarını ifade ederek hükümeti sert sözlerle eleştirdi.
Tüm Emekliler Sendikası Denizli Şube Sekreteri Mesdan Yıldırım, yaptığı basın açıklamasında sadece düşük zam oranlarını değil, aynı zamanda iktidarın genel ekonomi ve çevre politikalarını da hedef aldı. Yıldırım, “İktidar TÜİK aracılığıyla enflasyon verilerini manipüle ediyor. Açlık sınırının altındaki maaşlarla yaşamak zorunda bırakılan milyonlarca emekli sefalet içinde bırakıldı,” dedi.
“Bu ülkenin emeklisi taneyle domates, dilimle karpuz alıyor”
Yıldırım, açıklamasında ekonomik tabloyu şu sözlerle özetledi:“Emekliler meyveye hasret, etin adını ağzına alamıyor. Bu mevsimde domatesi taneyle, karpuzu dilimle almak zorunda kalan bir toplum haline geldik. TÜİK’in makyajlı verileriyle maaş artışlarımız kısıtlanıyor. İktidarın bu açlık oyununa artık izin vermeyeceğiz.”Açıklamada, zamların kök maaşlar yerine ele geçen aylıklar üzerinden yapılması gerektiği vurgulandı. Yıldırım, kök maaş üzerinden yapılacak artışların milyonlarca emekli ve dul-yetimin sıfır zam almasına neden olacağını ifade ederek, “Bu bir delilik olur. Sakın ha!” uyarısında bulundu."71 yaşında inşaatta ölmek kader değildir"
Ekonomik sıkıntı nedeniyle emeklilerin çalışmak zorunda kaldığına dikkat çeken Yıldırım, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren yaşlı yurttaşları hatırlattı:“71 yaşında bir vatandaşımız inşaatta çalışırken altıncı kattan düşüp hayatını kaybetti. Geçtiğimiz yıl 79 yaşındaki bir amcamız yine inşaatta can verdi. Bunlar kader değil, bu iktidarın eseri.”“Yangınlar tesadüf değil, iklim yasası doğayı satıyor”
Açıklamada, artan orman yangınlarına da dikkat çekildi. Yıldırım, iklim krizinin etkilerinin arttığı bir dönemde TBMM’den geçen İklim Yasasının aslında doğanın değil, sermayenin çıkarlarını koruduğunu belirtti:“Orman yangınları tesadüf değil. Rüzgârın ve sıcaklığın arttığı bu günlerde, gece görüşlü yangın uçakları alınacağına itibardan tasarruf edilmiyor. Aynı anda TBMM’den geçirilen İklim Yasası, doğanın talanına kapı aralayan bir Torba Yasa’dır. Zeytinlikler, meralar, tarım arazileri şirketlere teslim ediliyor.”Yıldırım, tüm muhalefet partilerini bu yasal düzenlemelere karşı direnmeye çağırdı.Ortadoğu’daki savaşlara ve silahlanmaya da tepki: “Çocuklar ölmesin, silah tekelleri zenginleşmesin”
Yıldırım, açıklamasının devamında Ortadoğu’da yaşanan savaşlara ve silahlanmaya ayrılan bütçelere sert tepki gösterdi. İsrail’in saldırgan politikalarını ve emperyalist ülkelerin bu süreçteki rolünü eleştirerek şunları söyledi:“ABD ve Avrupa’nın silah tüccarları daha çok kazansın diye masumlar ölüyor. Biz hiçbir savaş tüccarını, hiçbir molla düzenini savunmuyoruz. Ama emperyalizmin sömürgeci projelerine de karşıyız.”Türkiye’de silahlanmaya ayrılan bütçenin eğitim ve sağlıktan fazla olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Savunma sanayisine değil, halkın sofrasına yatırım yapılsın” çağrısında bulundu.İktidara açık çağrı: “Çare biziz, kulaklarınızı tıkamayın!”
Yıldırım, açıklamasını emeklilerin temel taleplerini sıralayarak tamamladı:En düşük emekli maaşı, en düşük memur maaşına eşitlenmelidir.Milli gelir adil dağıtılmalı, seyyanen zam verilmelidir.5510 Sayılı Yasa değiştirilmeli, adil bir emeklilik sistemi kurulmalıdır.TÜİK’in verileri bağımsız denetimle açıklanmalıdır.Emeklilere toplu sözleşme hakkı tanınmalıdır.“İktidara açık uyarımızdır: Bizi yine sefalete mahkûm ederseniz, bir daha iktidar yüzü göremezsiniz. Emekliler çaresiz değildir. Çare biziz. Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”


Yıldırım, açıklamasında ekonomik tabloyu şu sözlerle özetledi:“Emekliler meyveye hasret, etin adını ağzına alamıyor. Bu mevsimde domatesi taneyle, karpuzu dilimle almak zorunda kalan bir toplum haline geldik. TÜİK’in makyajlı verileriyle maaş artışlarımız kısıtlanıyor. İktidarın bu açlık oyununa artık izin vermeyeceğiz.”Açıklamada, zamların kök maaşlar yerine ele geçen aylıklar üzerinden yapılması gerektiği vurgulandı. Yıldırım, kök maaş üzerinden yapılacak artışların milyonlarca emekli ve dul-yetimin sıfır zam almasına neden olacağını ifade ederek, “Bu bir delilik olur. Sakın ha!” uyarısında bulundu."71 yaşında inşaatta ölmek kader değildir"
Ekonomik sıkıntı nedeniyle emeklilerin çalışmak zorunda kaldığına dikkat çeken Yıldırım, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren yaşlı yurttaşları hatırlattı:“71 yaşında bir vatandaşımız inşaatta çalışırken altıncı kattan düşüp hayatını kaybetti. Geçtiğimiz yıl 79 yaşındaki bir amcamız yine inşaatta can verdi. Bunlar kader değil, bu iktidarın eseri.”“Yangınlar tesadüf değil, iklim yasası doğayı satıyor”
Açıklamada, artan orman yangınlarına da dikkat çekildi. Yıldırım, iklim krizinin etkilerinin arttığı bir dönemde TBMM’den geçen İklim Yasasının aslında doğanın değil, sermayenin çıkarlarını koruduğunu belirtti:“Orman yangınları tesadüf değil. Rüzgârın ve sıcaklığın arttığı bu günlerde, gece görüşlü yangın uçakları alınacağına itibardan tasarruf edilmiyor. Aynı anda TBMM’den geçirilen İklim Yasası, doğanın talanına kapı aralayan bir Torba Yasa’dır. Zeytinlikler, meralar, tarım arazileri şirketlere teslim ediliyor.”Yıldırım, tüm muhalefet partilerini bu yasal düzenlemelere karşı direnmeye çağırdı.Ortadoğu’daki savaşlara ve silahlanmaya da tepki: “Çocuklar ölmesin, silah tekelleri zenginleşmesin”
Yıldırım, açıklamasının devamında Ortadoğu’da yaşanan savaşlara ve silahlanmaya ayrılan bütçelere sert tepki gösterdi. İsrail’in saldırgan politikalarını ve emperyalist ülkelerin bu süreçteki rolünü eleştirerek şunları söyledi:“ABD ve Avrupa’nın silah tüccarları daha çok kazansın diye masumlar ölüyor. Biz hiçbir savaş tüccarını, hiçbir molla düzenini savunmuyoruz. Ama emperyalizmin sömürgeci projelerine de karşıyız.”Türkiye’de silahlanmaya ayrılan bütçenin eğitim ve sağlıktan fazla olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Savunma sanayisine değil, halkın sofrasına yatırım yapılsın” çağrısında bulundu.İktidara açık çağrı: “Çare biziz, kulaklarınızı tıkamayın!”
Yıldırım, açıklamasını emeklilerin temel taleplerini sıralayarak tamamladı:En düşük emekli maaşı, en düşük memur maaşına eşitlenmelidir.Milli gelir adil dağıtılmalı, seyyanen zam verilmelidir.5510 Sayılı Yasa değiştirilmeli, adil bir emeklilik sistemi kurulmalıdır.TÜİK’in verileri bağımsız denetimle açıklanmalıdır.Emeklilere toplu sözleşme hakkı tanınmalıdır.“İktidara açık uyarımızdır: Bizi yine sefalete mahkûm ederseniz, bir daha iktidar yüzü göremezsiniz. Emekliler çaresiz değildir. Çare biziz. Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”