Denizli'de laiklik için büyük yürüyüş: Binler sokaklara döküldü!

Denizli'de binlerce Denizli halkı sokaklara döküldü. Denizli Gazi İlkokulunun önünde başlayan yürüyüş Çınar Meydanında son buldu.

Açıklamayı Denizli Barosu avukatlarından Merve Öğüt okudu. Son günlerde art arda yaşanan olayları protesto eden halk "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye slogan attı.

Laiklik vurgusu ön plandaydı

Denizli Laiklik Platformu, 5 Şubat Laiklik Günü kapsamında düzenlediği yürüyüşte, laikliğin Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinden biri olduğunu vurgulayarak, bu ilkeye sahip çıkmanın önemine dikkat çekti. Yürüyüşte, kadın hakları, sosyal eşitsizlik ve tarikatların güç kazanması gibi toplumsal sorunlara da değinildi. Denizli Laiklik Platformu, 5 Şubat Laiklik Günü kapsamında bir yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe birçok sendika, sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti katıldı. Etkinlikte, laikliğin Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerinden biri olduğu vurgulandı.

Merve Öğüt: Laiklik değiştirilemez bir ilkedir

Denizli Laiklik Platformu adına konuşma yapan Avukat Merve Öğüt, laikliğin 1937 yılında Anayasa'ya girmesiyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin teminat altına alındığını belirtti. Öğüt, laikliğin 1961 ve 1982 Anayasalarında da devletin “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez” temel nitelikleri arasında yer aldığını hatırlatarak, bu ilkenin 85. yıl dönümünde Türkiye'nin mevcut durumunu değerlendirdi.

Kadın hakları ve toplumsal eşitsizlik vurgusu

Öğüt, 2025 yılına gelindiğinde Türkiye'nin sosyal ve ekonomik koşullarının zorluğuna dikkat çekti. "Sermaye iktidarının, halkı yoksulluk, adaletsizlik, eşitsizlik ve baskı altında bıraktığına değinen Öğüt, kadınların şiddet ve cinsiyet ayrımcılığına uğradığını, çocukların yoksulluk, eğitim eksikliği ve istismarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Ayrıca, yasadışı tarikat ve cemaatlere büyük bir güç kazandırıldığını vurgulayan Öğüt, bu yapılarla devlet kademelerinin birleştiğine dikkat çekti. Eğitim sisteminin dinselleştirildiğini, yargının dini referanslarla hüküm verdiğini ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin reddedildiğini ifade etti.

İstanbul Sözleşmesi’nden geri adımın sonuçları

Kadına yönelik şiddetle mücadelede İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım atılmasının ciddi sonuçlar doğurduğunu belirten Öğüt, son zamanlarda 6284 sayılı yasa gibi önemli düzenlemelere yönelik saldırıların arttığını ifade etti.

Laiklik tüm inançları ve inançsızları korur

Öğüt, mevcut iktidarın toplumu baskı altında tutmak için halkın dini duygularını suistimal ettiğini belirterek, laiklik ilkesine sahip çıkmanın önemine dikkat çekti. “Laiklik, devletin toplumda baskın olan inançların olası baskısına karşı tüm inançları ve inanmayanları koruyan bir ilkedir. Devletin dini olmaz, devlet tüm dinlere eşit mesafede durur ve her yurttaşının özgürlüklerini korur,” dedi.

Laiklikten ödün vermeyeceğiz

Son olarak, laiklik ilkesinin 85 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilemez bir özelliği olduğunu belirten Öğüt, bu ilkeden ödün vermemek gerektiğini ve laikliğe yönelik saldırılar karşısında aydınlanmayı, bilimi, eşitliği ve Cumhuriyet'in kazanımlarını savunmaya devam edeceklerini ifade etti. "Laikliğe sahip çıkmak, bu ülkenin yurtsever vatandaşları olarak hepimizin ortak sorumluluğudur" dedi.