“Bu bir iklim yasası değil, bu bir talan yasasıdır. Zeytinlikler, ormanlar, tarım arazileri ‘kamu yararı’ bahanesiyle maden şirketlerine peşkeş çekilmek isteniyor. ÇED süreci neredeyse kaldırılıyor. Zorunlu kamulaştırma adı altında köylünün toprağı gasp edilecek. Bu düzenleme yasalaşırsa Kazdağları'ndan Akbelen’e, Avdan’dan Munzur’a kadar Türkiye’nin doğası yasa eliyle saldırıya uğrayacak.”
Zeytinliklere Kepçe, Halkın İradesine Duvar
Yasa teklifine göre zeytinliklerin maden sahalarına dönüştürülmesinin önü açılıyor. Tarım kültürünü hedef alan düzenlemeye karşı özellikle Ege ve Akdeniz illerinde büyük tepki oluştu. Yasa teklifinin, bin yıllık zeytinlikleri yok edeceği, üreticiyi bitireceği, bölgesel ekolojik dengeleri geri dönüşü olmayacak şekilde bozacağı ifade ediliyor.
Denizli’deki protestoda taşınan dövizlerden biri ise, yasa teklifine karşı halkın kararlılığını en net şekilde özetledi:“Zeytin vatandır, rantçılara teslim edilemez!”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmeye başlanan ve kamuoyunda “Torba Yasa” olarak bilinen düzenleme, doğa savunucularını, hukukçuları ve yurttaşları bir kez daha ayağa kaldırdı. Maden Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliklerle, zeytinlik alanların, ormanların ve köylü toprağının madenciliğe açılması hedefleniyor. ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreçlerinin ya kaldırıldığı ya da göstermelik hale getirildiği teklif, sadece çevre örgütlerinden değil, birçok şehirdeki yurttaşlardan da sert tepki aldı.Tartışmalı yasa teklifine karşı Denizli’den yükselen itiraz, Ege’nin direnen sesi oldu. Kentte çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaşlar meydanlara çıktı. Denizli Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu Başkanı Avukat Egecan Ormancı tarafından yapılan açıklamada, söz konusu yasanın doğrudan “bir doğa talanı ve kamusal gasp girişimi” olduğu vurgulandı.
Başkan Çavuşoğlu’ndan Destek
Protestoya destek veren isimler arasında Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu da yer aldı. Çavuşoğlu, “Zeytin bu toprağın kimliğidir. Bu yasa geçerse sadece ağaçlar değil, Anadolu’nun bin yıllık tarım kültürü de kesilip atılmış olur,” ifadelerini kullandı.Ormancı: “Bu Yasa, Kamu Yararını Değil, Maden Lobisini Koruyor”
Basın açıklamasında konuşan Av. Egecan Ormancı, torba yasada yer alan maddelerin halktan gizli hazırlandığını ve doğrudan sermaye çevrelerine hizmet ettiğini belirtererk, “Bu bir iklim yasası değil, bu bir talan yasasıdır. Zeytinlikler, ormanlar, tarım arazileri ‘kamu yararı’ bahanesiyle maden şirketlerine peşkeş çekilmek isteniyor. ÇED süreci neredeyse kaldırılıyor. Zorunlu kamulaştırma adı altında köylünün toprağı gasp edilecek. Bu düzenleme yasalaşırsa Kazdağları'ndan Akbelen’e, Avdan’dan Munzur’a kadar Türkiye’nin doğası yasa eliyle saldırıya uğrayacak.” dedi.
Zeytinliklere Kepçe, Halkın İradesine Duvar
Yasa teklifine göre zeytinliklerin maden sahalarına dönüştürülmesinin önü açılıyor. Tarım kültürünü hedef alan düzenlemeye karşı özellikle Ege ve Akdeniz illerinde büyük tepki oluştu. Yasa teklifinin, bin yıllık zeytinlikleri yok edeceği, üreticiyi bitireceği, bölgesel ekolojik dengeleri geri dönüşü olmayacak şekilde bozacağı ifade ediliyor.Denizli’deki protestoda taşınan dövizlerden biri ise, yasa teklifine karşı halkın kararlılığını en net şekilde özetledi:“Zeytin vatandır, rantçılara teslim edilemez!”

Yasa teklifine göre zeytinliklerin maden sahalarına dönüştürülmesinin önü açılıyor. Tarım kültürünü hedef alan düzenlemeye karşı özellikle Ege ve Akdeniz illerinde büyük tepki oluştu. Yasa teklifinin, bin yıllık zeytinlikleri yok edeceği, üreticiyi bitireceği, bölgesel ekolojik dengeleri geri dönüşü olmayacak şekilde bozacağı ifade ediliyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmeye başlanan ve kamuoyunda “Torba Yasa” olarak bilinen düzenleme, doğa savunucularını, hukukçuları ve yurttaşları bir kez daha ayağa kaldırdı. Maden Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliklerle, zeytinlik alanların, ormanların ve köylü toprağının madenciliğe açılması hedefleniyor. ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreçlerinin ya kaldırıldığı ya da göstermelik hale getirildiği teklif, sadece çevre örgütlerinden değil, birçok şehirdeki yurttaşlardan da sert tepki aldı.Tartışmalı yasa teklifine karşı Denizli’den yükselen itiraz, Ege’nin direnen sesi oldu. Kentte çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaşlar meydanlara çıktı. Denizli Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu Başkanı Avukat Egecan Ormancı tarafından yapılan açıklamada, söz konusu yasanın doğrudan “bir doğa talanı ve kamusal gasp girişimi” olduğu vurgulandı.

Protestoya destek veren isimler arasında Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu da yer aldı. Çavuşoğlu, “Zeytin bu toprağın kimliğidir. Bu yasa geçerse sadece ağaçlar değil, Anadolu’nun bin yıllık tarım kültürü de kesilip atılmış olur,” ifadelerini kullandı.Ormancı: “Bu Yasa, Kamu Yararını Değil, Maden Lobisini Koruyor”
Basın açıklamasında konuşan Av. Egecan Ormancı, torba yasada yer alan maddelerin halktan gizli hazırlandığını ve doğrudan sermaye çevrelerine hizmet ettiğini belirtererk, “Bu bir iklim yasası değil, bu bir talan yasasıdır. Zeytinlikler, ormanlar, tarım arazileri ‘kamu yararı’ bahanesiyle maden şirketlerine peşkeş çekilmek isteniyor. ÇED süreci neredeyse kaldırılıyor. Zorunlu kamulaştırma adı altında köylünün toprağı gasp edilecek. Bu düzenleme yasalaşırsa Kazdağları'ndan Akbelen’e, Avdan’dan Munzur’a kadar Türkiye’nin doğası yasa eliyle saldırıya uğrayacak.” dedi.

Yasa teklifine göre zeytinliklerin maden sahalarına dönüştürülmesinin önü açılıyor. Tarım kültürünü hedef alan düzenlemeye karşı özellikle Ege ve Akdeniz illerinde büyük tepki oluştu. Yasa teklifinin, bin yıllık zeytinlikleri yok edeceği, üreticiyi bitireceği, bölgesel ekolojik dengeleri geri dönüşü olmayacak şekilde bozacağı ifade ediliyor.Denizli’deki protestoda taşınan dövizlerden biri ise, yasa teklifine karşı halkın kararlılığını en net şekilde özetledi:“Zeytin vatandır, rantçılara teslim edilemez!”