Memur-Sen İl Temsilcisi Feyzullah Öselmiş
tarafından okunan açıklamada; “Mısır’da 16-17 Haziran 2012 yılında %51,73 oyla
Cumhurbaşkanı seçilen Mursi hükümetine darbe yapan Sisi cuntası, meşru hükümeti
savunmak için Rabia meydanında oturma eylemi yapan silahsız binlerce insanı
katletmişti.
Emperyalist dünyanın ve işbirlikçi bazı Arap
ülkelerinin desteğini alan Sisi, dünyanın kör vicdanından ve ümmetin
sessizliğinden güç alarak gittikçe daha da Firavunlaşmakta, Firavun’un Hz. Musa’nın
kavmine yaptıklarının bir benzerini binlerce yıl sonra Mısır’da masum Müslüman
kitlelere yapmaktadır.
Darbeci Sisi hükümeti bugüne kadar göstermelik
yargılamalarla idama mahkûm ettiği 165 masum kardeşimizi idam etti. Mısır
zindanlarında her an idam edilmeyi bekleyen 600 kişi var. Üstelik ağır
işkenceler eşliğinde ve de çelik kafesler içinde savunma hakkı verilmeksizin
yapılan yargılamalar devam ediyor ve kurulan yargı tiyatrosunda yeni idam
kararları veriliyor. Cunta yargısı daha geçen Eylül ayında aralarında Muhammed
Biltaci’nin de bulunduğu 75 kişiyi daha idama mahkûm etti. İdam kararlarını tüm
dünyanın gözleri önünde sessiz sedasız uygulayan Sisi cuntası bu kadar ölümlere
rağmen kana doymuyor. Geçtiğimiz günlerde de 9 genç, cunta tarafından haksız
yere idam edildi. Sisi cuntası, arkasına aldığı emperyalist ülkelerin doğrudan,
insanlığın sessizliğinin dolaylı desteği ile her gün yeni idamlar
gerçekleştiriyor, yeni barbarlıklara imza atıyor. BM’nin idamları durdurma
çağrıları boşlukta yankılanıp sönüyor. İdam edilenlerin “ah”ları arş-ı alaya
ulaşırken, ailelerinin gözyaşları insanlığımızı boğuyor. Sisi’nin
destekçilerinin idamları görmezden gelmek şöyle dursun aksine “terörle
mücadele(!)” yalanıyla desteklediği bir vasatı yaşıyoruz.
Bugün bütün İslam dünyası benzer bir saldırı
altında. Bangladeş hükümeti Müslüman âlimleri ve önderleri idam ediyor; dünya
sessiz.
Çin’de Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz idam
ediliyor, bir milyon Doğu Türkistanlı kamplarda işkence görüyor; dünya sessiz.
Filistin’de her gün siviller, masumlar
katlediliyor; dünya sessiz.
Arakan’da idamlar, katliamlar, sürgünlerle
soykırım uygulanıyor; dünya sessiz.
Yemen’de masumlar katledilip, halk açlığın soğuk
ellerine terk ediliyor; dünya sessiz.
Suriye’de her gün varil bombaları, kimyasallar,
işkence ve tecavüzlerle insanlık yok ediliyor; dünya sessiz. İslam
dünyasının neresine bakarsanız kan, savaş, katliam, idam…
Mısır’da yaşananlar bir kez daha göstermiştir ki
dünyada saflar nettir. Bir tarafta emperyalizm ve onların işbirlikçi kuklaları;
diğer tarafta sömürülen ve ezilen kitlelerle onların sesi olma onurunu
canlarıyla ödeyen vicdanlı insanlar. Demokrasi, insan hakları ve özgürlük nutku
çekenlerle İslam dünyasını kana bulayanlar aynı safta ve aynı
kesimler. Mazlum toplumların ve Müslümanların haklarını savunanlar ise
dünyada yalnızlaştırılmaya, itibarsızlaştırılmaya, yok edilmeye çalışılıyor.
Demokratik seçimlerle gelen ve halkın büyük kısmının desteğini alan liderlere
kolaylıkla “diktatör” diyenler, cuntacı Sisi’yi başkentlerinde ağırlamak için
birbirleriyle yarışıp, onu demokrasi kahramanı ilan edebiliyorlar. Bu
ikiyüzlülüğü saklama ihtiyacı bile duymuyorlar. Mazlum toplumların ve Müslüman
ümmetinin kendi göbeğini kendisinin kesmesinden başka çıkar yol yoktur. Ümmetin
“vasat”laşması ve Mazlumların dayanışması yeniden diriliş ve uyanışın ön
şartıdır. Yeni bir dünya mümkün diyenlerin seslerini ve güçlerini
birleştirmeleri ve gürleştirmelerinden başka bir seçenek
görünmemektedir. Kendisine “hakkı ve adaleti ayakta tutma” vazifesi
yüklenmiş ümmetin bu sessizliği, bu kayıtsızlığı İslam dünyasına dişlerini
geçirmek için bekleyenleri maalesef ki cesaretlendiriyor.
O nedenle biz onurun direnişte, izzetin hakkı
haykırmakta, dirilişin zulme karşı mazlumu savunmakta ve kurtuluşun adaleti
ayakta tutmakta olduğuna inanan Memur-Sen olarak, bugüne kadar susmadık,
susmayacağız. Dayanışma ruhuyla hareket etmekten ve dayanışma
çağrılarımızı bıkmadan usanmadan sürdürmekten vazgeçmeyeceğiz. “Haksızlık
karşısında susan dilsiz şeytandır” sözünü şiar edinen bizler şu ilahi buyruğa
iman etmişiz: "Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size ateş dokunur. Sizin
Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz." (Hud,
113) Bu vesileyle Memur-Sen olarak, Mısır’daki idamların durması için bütün
onurlu kesimlerin insanlık ortak paydasında, hak ve adaletten yana birleşmeleri
ve güçlü bir itirazda bulunmaları çağrımızı yineliyoruz. İslam İşbirliği
Teşkilatına acil toplanma çağrısı yapıyoruz. Cuntacı Sisi ve
destekçilerini kınıyor ve lanetliyoruz. Mısır’da idam edilen gençlerimizin
şehadetleri vesilesiyle kendilerine rahmet, ailelerine ve bütün İslam ümmetine
başsağlığı diliyor, Mısır zindanlarındaki masum ve mazlum kardeşlerimizle
dayanışma irademizi bir kez daha ifade ediyoruz.”