Nevhis Elvan KAŞGÖREN;
"Türkiye, kadınların
yaşamı için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesi’nden, Resmi Gazete'de gece
yarısı yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile ayrıldı.
Siyasi iktidarın ve
yandaş medyanın “gizli amacı aileyi yok etmek” iddialarıyla bir süredir hedefe
koyduğu sözleşmeyle ilgili alınan bu karar, kadına şiddeti ve kadın
cinayetlerini meşrulaştırmıştır.
Yapılması gereken; hiç
vakit kaybetmeden kadın katillerine asla ceza indirimi uygulamamak, hafifletici
sebep aranmadan caydırıcı cezalar verilmesini sağlamak, İstanbul sözleşmesinin
getirdiği yükümlülüklere uygun bir biçimde hareket etmek olmalıyken; AKP,
gerici ittifak ortaklarıyla kadınların daha fazla şiddete maruz kalmasına ve
katledilmesine ön ayak olmaktadır.
Her gün en az üç kadının
öldürüldüğü, onlarcasının tacize, tecavüze ve şiddete uğradığı, iktidarın
açıkça kadınlara savaş açtığı bu sistemde, kadınlar sadece nefes almak için
bile mücadele etmek zorunda bırakılmaktadır.
Kadınların da erkekler
gibi güven içinde, korkmadan, acı çekmeden, insanca yaşamaya hakkı vardır. Acı
çekmek, tacize uğramak, öldürülmek kadınların kaderi olmamalıdır.
Kadının adından dahi
rahatsız olan, kadınları korumak bir yana, onları kendi iktidarı için tehdit
olarak gören ve “Çareyi dışarılarda aramaya gerek yoktur, çözüm bizatihi
gelenek ve göreneklerimizde” diyen zihniyete karşı kadınlar, bu ülkede inadına
yaşayacak ve yaşatacaktır.
Unutulmasın ki;
kadın-erkek eşitliği, sadece kadınların sorunu değil, uygarlaşmada bir eşiktir.
Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyete yakışmayan bu
tabloyu değiştirmek, Cumhuriyet devrimlerini rotası kabul eden her yurttaşın
görevidir.
Eğitim-İş olarak AKP’nin
kadın düşmanı politikalarına ve cinsiyetçi uygulamalarına karşı durmaya,
kadınların karşılaştıkları zorlukları dile getirmeye, şiddet gören kadınların
korunmasındaki bürokratik engellerin tamamı kaldırılıncaya, birlikte yaşanılır
ve daha eşit bir dünya kuruluncaya dek devam edeceğiz." dedi.