"Bazılarımız Şiir'lere tutunuyor,
Bazılarımız şarkılara…
Bazılarımız filmlere tutunuyor,
Bazılarımız kitaplara…
Sanırım artık insan,
Tutunamıyor insana..."
Tutunamıyoruz Usta...
Öyle bir dönemdeyiz ki;
Hızla kirlendi renkler,
İstesek de,
Dokunamıyoruz insanlara...
"O'nu düşünerek yazdıklarımı;
O, kimi düşünerek okuyor Olric...
Aslında ben yalnız değilim Olric,
Sadece onlar çok kalabalıklar!...
Benimle savaşma Olric!.
Çünkü, kazanırsan kaybedersin...
Yoruldum!.
Daha ne kadar dayanacağız Olric?
Sabrımız ve gücümüz bitene kadar efendimiz...
Biliyor musun Olric?
Ben yaptığımda,
Bütün yanlışlar doğruydu...
Seviyorum Olric!.
O da sizi seviyor mu efendimiz?
Ben seviyorum yetmez mi Olric?
Sevelim efendimiz,
Beklemeden sevelim o zaman..."
Biz de Sen'i Sev'dik Olric...
Biz de Sen'i Sev'dik Oğuz ATAY...
Doyamadık,
Başka bir dünyaya götüren yazılarına...
Olric kim mi?
Oğuz ATAY'ın;
"Tutunamayanlar" adlı ilk romanında,
Turgut ÖZBEN adlı karakterin,
Hayâli,
Var olmayan,
Gerektiğinde her yardımı yapan,
Turgut'a "Efendimiz" diye hitap eden varlık...
İyi ki Usta "var" etmiş dediğimiz bir varlık...
Bugün Usta'nın doğum günü dostlar...
12 Ekim 1934'de,
Kastamonu'nun İnebolu ilçesinde doğdu...
Oğuz ATAY, 86 yaşında...
Tutunamayanlar"ın,
Tutunamayanı...
Yazdıklarıyla,
Çokça hayatımıza dokunanı...
Edebiyat çevrelerine göre;
Hem söyledikleriyle,
Hem söyleyiş biçimiyle,
Bir başkaldırıdır "Tutunamayanlar..."
"Tutunamayanlar"daki edebi yetkinlik;
Türk Romanını,
Çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş
ve Türk Romanında bir çığır açmıştır...
Sadece 43 yıllık yaşamına,
Hiçbirisi ikinci baskı yapmayan,
Ne yazık ki değeri öldükten sonra anlaşılan;
1972 yılında "Tutunamayanlar",
1973 yılında "Tehlikeli Oyunlar",
3 yayımladığı kitapla en verimli yılı olan 1975'te;
"Bir Bilim Adamının Romanı",
"Korkuyu Beklerken" ve
"Oyunlarla Yaşayanlar"
adlı 5 romanını sığdırmıştır...
Beyninde çıkan bir tümör nedeniyle,
Hayatının en büyük projesi olarak gördüğü,
"Türkiye'nin Ruhu"nu yazamadan;
"Ne ölmek nefessiz kalmaktır,
Ne de yaşamak nefes almaktır...
Yaşamak;
Sevi'lmeyi hak eden birine,
Yaşamını harcamaktır..." diyerek;
13 Aralık 1977'de,
Henüz 43 yaşında,
İstanbul'da yaşama veda etti...
Yaşasa daha neler anlatacak,
Neler yazacaktı kim bilir?
O şimdi;
Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı'nda,
Ebedi istirahatgâhında...
Huzurla uyuyor...
Ve andıkça,
Hatırladıkça,
Oralardan bize bakıyor...
Kulak kabartıyor...
İyi ki bu dünyadan,
Gelip geçmişsin Oğuz ATAY...
Az zamanda,
Çok şeyler söylemişsin;
İnsana dokunan,
Yüreğini yakıp geçen...
Doğum günün kutlu olsun Usta...
Anısına
ve muhteşem üretimlerine saygıyla...