Denizli’nin Buldan ilçesinde bulunan ve 1. derece sit alanı olarak koruma altında olan Süleymanlı Gölü, "temizlik çalışması" adı altında talan ediliyor! Daha önce konuyu yargıya taşıyan Buldanlı iş insanı ve siyasetçi Halis Ödel, 22 Şubat 2025’te çektiği yeni görüntülerle gölde yaşanan doğa katliamını gözler önüne serdi. Gölün su tutmasını sağlayan dip toprağı binlerce kamyonla taşınıyor, canlı yaşamı yok ediliyor, göçmen kuşlar ve balıklar ölümle karşı karşıya bırakılıyor. Ancak bu da yetmedi, şimdi ikinci bir firmanın daha aynı talana girişmek için harekete geçtiği ortaya çıktı!
Halis Ödel, Süleymanlı Gölü’nde yaşananları geri dönüşü olmayan bir doğa kıyımı olarak değerlendirerek şunları söyledi:"Gözümüzün önünde bir sit alanı yok ediliyor! Süleymanlı Gölü’ne yapılan sözde temizlik çalışması, aslında rant odaklı bir doğa talanıdır. Gölün dip toprağı binlerce kamyonla taşınıyor, seracılıkta altın değerinde olan torf toprağı ticari amaçlarla satılıyor! Bu gölün tabanında milyonlarca yılda oluşmuş ve su tutmasını sağlayan doğal bir yalıtım var. Şimdi bu yalıtım ortadan kaldırılıyor. Sonuç? Göl su tutamayacak, ekosistem çökecek, göçmen kuşlar ve balıklar tamamen yok olacak!"
Ödel’in verdiği bilgilere göre, gölün dip toprağının alınmasıyla birlikte metan gazı açığa çıkmış ve suyun içindeki binlerce balık toplu halde ölmüş durumda. Aynı zamanda, her yıl Süleymanlı Gölü'nde konaklayan göçmen kuşlar, doğal yaşam alanlarının yok olmasıyla ölümcül bir tehdit altında.
Talan Yetmedi, Şimdi de İkinci Şirket Devrede!
Halis Ödel, Çevre İl Müdürlüğü’nden daha da vahim bir gelişmeyi öğrendiğini belirterek Süleymanlı Gölü’ne ikinci bir şirketin daha talan için girişimde bulunduğunu açıkladı!"Bir doğa katliamına sessiz kalanlar, şimdi de ikinci bir şirkete gölün talan edilmesi için yol açıyor! Yetkililer ne yapıyor? Koca bir hiç! Koruma altındaki bir sit alanında gölün içi delik deşik ediliyor, doğal yapısı bozuluyor, ama göz göre göre ikinci bir firmanın da bu yağmaya katılması için işlemler başlatılıyor. Süleymanlı Gölü artık geri dönülmez bir yok oluşa sürükleniyor!"
Ödel, yetkililerin harekete geçmemesi halinde Buldan ve çevresinin su kaynağının tamamen kuruyacağını ifade etti."Göl Bir Daha Su Tutamayacak, Buldan Susuz Kalacak!"
Gölün tabanından kazılarak satılan torf toprağının yalıtım özelliğine sahip olduğunu belirten Halis Ödel, bunun Süleymanlı Gölü için ölümcül sonuçlar doğuracağını söyledi:"Bu toprak, Süleymanlı Gölü’nün su tutmasını sağlayan doğal bir izolasyon görevi görüyor. Şimdi bu tabaka kaldırıldığı için göl su tutamaz hale gelecek. Önümüzdeki yıllarda Buldan ve çevresi için hayati önem taşıyan bu su kaynağı tamamen yok olacak!"
Yargıya Taşındı, Sonuç Bekleniyor!
Halis Ödel ve eski Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ali Korkmazcan, Süleymanlı Gölü’nde yaşanan doğa kıyımına karşı hukuki mücadeleyi başlattı. Denizli İdare Mahkemesi’ne "yürütmeyi durdurma" talepli dava açıldı ve mahkemenin vereceği karar bekleniyor.Halis Ödel, yetkililere sert sözlerle seslenerek, "Bu doğa katliamına göz yumanlar, tarihi bir vebalin altına giriyor! Doğaya ihanet edenleri unutmayacağız!" dedi.
Süleymanlı Gölü'nde geri dönülmez bir yıkım yaşanmadan önce yetkililerin harekete geçmesi gerekiyor. Ancak şu ana kadar hiçbir resmi kurumdan tatmin edici bir açıklama yapılmadı!
Denizliekspres Haberin defalarca gündeme getirdiği 1. derece sit alanı ilan edilen Süleymanlı Gölü'nün talanıyla ilgili iş insanı ve siyasetçi Halis Ödel Önemli açıklamalarda bulundu.
Halis Ödel: "Bu Bir Çevre Felaketi Değil, Doğa Cinayeti!"Halis Ödel, Süleymanlı Gölü’nde yaşananları geri dönüşü olmayan bir doğa kıyımı olarak değerlendirerek şunları söyledi:"Gözümüzün önünde bir sit alanı yok ediliyor! Süleymanlı Gölü’ne yapılan sözde temizlik çalışması, aslında rant odaklı bir doğa talanıdır. Gölün dip toprağı binlerce kamyonla taşınıyor, seracılıkta altın değerinde olan torf toprağı ticari amaçlarla satılıyor! Bu gölün tabanında milyonlarca yılda oluşmuş ve su tutmasını sağlayan doğal bir yalıtım var. Şimdi bu yalıtım ortadan kaldırılıyor. Sonuç? Göl su tutamayacak, ekosistem çökecek, göçmen kuşlar ve balıklar tamamen yok olacak!"
Ödel’in verdiği bilgilere göre, gölün dip toprağının alınmasıyla birlikte metan gazı açığa çıkmış ve suyun içindeki binlerce balık toplu halde ölmüş durumda. Aynı zamanda, her yıl Süleymanlı Gölü'nde konaklayan göçmen kuşlar, doğal yaşam alanlarının yok olmasıyla ölümcül bir tehdit altında.Talan Yetmedi, Şimdi de İkinci Şirket Devrede!Halis Ödel, Çevre İl Müdürlüğü’nden daha da vahim bir gelişmeyi öğrendiğini belirterek Süleymanlı Gölü’ne ikinci bir şirketin daha talan için girişimde bulunduğunu açıkladı!"Bir doğa katliamına sessiz kalanlar, şimdi de ikinci bir şirkete gölün talan edilmesi için yol açıyor! Yetkililer ne yapıyor? Koca bir hiç! Koruma altındaki bir sit alanında gölün içi delik deşik ediliyor, doğal yapısı bozuluyor, ama göz göre göre ikinci bir firmanın da bu yağmaya katılması için işlemler başlatılıyor. Süleymanlı Gölü artık geri dönülmez bir yok oluşa sürükleniyor!"
Ödel, yetkililerin harekete geçmemesi halinde Buldan ve çevresinin su kaynağının tamamen kuruyacağını ifade etti."Göl Bir Daha Su Tutamayacak, Buldan Susuz Kalacak!"Gölün tabanından kazılarak satılan torf toprağının yalıtım özelliğine sahip olduğunu belirten Halis Ödel, bunun Süleymanlı Gölü için ölümcül sonuçlar doğuracağını söyledi:"Bu toprak, Süleymanlı Gölü’nün su tutmasını sağlayan doğal bir izolasyon görevi görüyor. Şimdi bu tabaka kaldırıldığı için göl su tutamaz hale gelecek. Önümüzdeki yıllarda Buldan ve çevresi için hayati önem taşıyan bu su kaynağı tamamen yok olacak!"
Yargıya Taşındı, Sonuç Bekleniyor!Halis Ödel ve eski Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ali Korkmazcan, Süleymanlı Gölü’nde yaşanan doğa kıyımına karşı hukuki mücadeleyi başlattı. Denizli İdare Mahkemesi’ne "yürütmeyi durdurma" talepli dava açıldı ve mahkemenin vereceği karar bekleniyor.Halis Ödel, yetkililere sert sözlerle seslenerek, "Bu doğa katliamına göz yumanlar, tarihi bir vebalin altına giriyor! Doğaya ihanet edenleri unutmayacağız!" dedi.
Süleymanlı Gölü'nde geri dönülmez bir yıkım yaşanmadan önce yetkililerin harekete geçmesi gerekiyor. Ancak şu ana kadar hiçbir resmi kurumdan tatmin edici bir açıklama yapılmadı! 
