• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Yaşam
  • Denizli Haberleri
    ÇameliPamukkale MerkezefendiAcıpayamBeyağaçBozkurtÇalÇardakGüneyHonazKaleSerinhisarTavasBuldanÇivrilBekilliBabadağBaklanSarayköy
  • Gündem
  • DENİZLİ BŞB
  • Siyaset
    Adalet ve Kalkınma PartisiCumhuriyet Halk PartisiİYİ PartiMilliyetçi Hareket PartisiDiğer Partiler
  • Ekonomi
  • Asayiş
  • DTO
  • Spor Dünya Sağlık Kültür-Sanat Bilim ve Teknoloji Magazin Eğitim Genel
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Haberler
  2. Genel
  3. Ve Yine de… Umudun Adıdır Anne!..
Genel
Yayınlanma: 11 Mayıs 2025 - 15:30
Güncelleme: 11 Mayıs 2025 - 15:57

Ve Yine de… Umudun Adıdır Anne!..

Genel
11 Mayıs 2025 - 15:30
Güncelleme: 11 Mayıs 2025 - 15:57
4 dk okunma süresi
A
Büyüt
A
Küçült
Ve Yine de… Umudun Adıdır Anne!..
Bunca karanlığın içinde hâlâ bir sabah varsa, o bir annenin uykusuz gözlerinden doğmuştur. Tüm yoksulluğa, acıya, kayıplara rağmen çocuklarına bir dilim ekmeği bölüşen, gülümseyen, sarılan… Umut, işte o ellerdedir. Gözyaşıyla yoğrulmuş ama yine de hayata tutunan her anne, bu ülkenin sessiz devrimcisidir. Bugün Anneler Günü. Belki içimiz kan ağlıyor, belki sözlerimiz isyanla dolu… Ama unutma: Bir ülke hâlâ ayakta duruyorsa, o anaların inadına sevdasındandır. Tüm anaların ellerinden, yüreklerinden öpüyoruz.

Bugün Anneler Günü… Fakat bu topraklarda anaların gözyaşları deniz olmuş, yürekleri ateş içinde kavruluyor. 2006’nın soğuk bir Şubat sabahında, Mersin’in bereketli topraklarında, bir çiftçi, elleri nasırlı, ruhu hüzünlü, haykırmıştı:
“Anamız ağladı!”
Bu, yalnızca bir adamın çığlığı değildi. Bu, bir ulusun, anaların, ezilenlerin ve her şeyin bedelini tek başına ödeyenlerin acı feryadıdır. Ama ne yazık ki o çığlığa verilen yanıt, bir yara gibi kazındı hafızalara:
"Ananı da al git!"
O söz, yalnızca bir kişiye değil, bu topraklarda her acıyı yüreğinde taşıyan annelere atılmış sert bir tokattı. O günden sonra, yıllar geçti; ama bu ülke anaların gözyaşını, emeklerini, sevgilerini ve taşıdıkları derin acıyı yok sayarak hüküm sürdü.

Bedenine Zincir Vurulan Analar

Anaların bedenine karar hakkı tanınmadı. “Üç çocuk, beş çocuk!” diyenler, hastaneleri karanlığa teslim etti. Sezaryen mi, normal doğum mu? Bu karar, anaların değil, iktidarın politikalarının gölgesinde alındı.
Ve her geçen gün bu ülkede, hastanelerin kuytularında kaybolan hayatlar, annelerin gözlerinden süzülen umut ışığını birer birer söndürüyor.
Hangi ana, evladını doğurmak için cehenneme adım atar?
Hangi ana, "Bir tabut almak için can verdim," der?
Sistem, yalnızca bedenleri değil, ruhları ve yarınları zincire vurdu. Ve herkes, sağlık sisteminin çöküşünü sessizce izledi.

Şehit Evlatların Anaları

Bu topraklar, anaların evlat acısıyla her gün biraz daha yanıyor.
Yüzüne bakmaya kıyamadıkları evlatları, anlamsız çatışmalarla toprağa düşerken, "Şehitler ölmez!" diye haykıranlar, anaların gözyaşlarını görmezden geliyor.
O analar, her gece evlatlarının kokusunu yastığında arıyor. Her bayram, sofradaki boş sandalyeye bakarken bir kez daha içinden yıkılıyor.
"Vatan sağ olsun" derken, içinden sessizce soruyor:
Hangi vatan, evladımı geri verecek?

Çocukları Çalınan Anaların Sessiz Çığlığı

Bir de sessiz, ama kemiklere işleyen bir acı var bu topraklarda:

Yeni doğan çeteleri gördü, yaşadı bu ülke! Daha hayata gözlerini açmadan çaldılar evlatlarnı analarından...
Tacize, istismara uğrayan çocukların anneleri…
Ensar’ın karanlık odalarında, tarikatların taş duvarları arasında yükselen feryatlar, adaleti sağır etti.
Birbirini koruyan sistemler, failleri "pişman oldu" bahanesiyle serbest bıraktı.
Adalet yerle bir olurken, analar bu karanlıkla tek başlarına savaştılar.
Hangi ana, evladını böyle bir ülkeye getirmek için doğurdu?
Ama ne zaman seslerini yükseltseler, karşılarında ya duvar buldular ya da “sayın” denilenlerin gölgesinde sustular...

Katledilen Anaların Gözyaşı

Kadına yönelik şiddet, anaların ömrünü tek tek yok etti.
İstanbul Sözleşmesi bir gece yarısı bir imzayla çöpe atıldı;
ve annelerin hayatı da, bu karanlık zihniyetin çöplüğüne bırakıldı.
2024’ün ilk altı ayında, yüzlerce kadın, çoğu anne, hunharca katledildi.
“Kadın cinayetleri abartılıyor” diyenler, katillere yol verirken;
analarsa çocuklarına son kez sarılamadan toprağa düştüler.
Bu mudur kutsal aile?
Bu mudur bu ülkenin kadına reva gördüğü?

Yoksulluğun Pençesindeki Analar

Ekonomik çöküş, anaları yoksulluğun batağına sapladı.
Pazarda filesini dolduramayan, çocuğuna ayakkabı alamayan, evladına “açım” dedirtmemek için kendinden kesen analar…
Enflasyon %70'lerde değil; mutfakta, yürekte, hayatta %100’ü çoktan aştı.
Ama hâlâ “ekonomi şahlandı” nutukları atılıyor.
Hangi şaha kalkan ekonomi, bir anaya ekmek götüremiyorsa?
Bu anneler, artık susmuyor.
Borç batağında boğulsa da, çocuğuna harçlık veremese de, adaleti kendi duasında arasa da…
Direniyor.

Mersin’in Feryadı, Anaların İsyanı

Mersin’de yükselen o ses, aslında bir çiftçiden değil;
binlerce annenin, susturulmuş halkın, sesi kısılmış bir memleketin haykırışıydı:
“Anamız ağladı.”
Ama kimse duymadı.

Anaların Laneti

Analar, yıllardır ağladı.
Evlatları katledilen, tacize uğrayan, toprağa düşen anneler;
yoksullukla, şiddetle, adaletsizlikle boğuşan anneler;
bir gün olsun huzur bulmadı.
Anneler Günü’nde sahte çiçeklerle göz boyayanlar,
anaların gerçek gözyaşını dindirmek için hiçbir şey yapmadı.
Bu düzen, annelerin kutsal sevgisini, emeğini, acısını sömürdü.
Ama unutulmasın:
Bir annenin gözyaşı, bazen bir devrin sonunu getirir.
Ve anaların laneti, adaletsizliği tahtından indirecek kadar güçlüdür.
Artık yeter! Analar ağlamasın, çocuklar ölmesin, bu ülke adaletle, sevgiyle dolsun.

Ve biz biliyoruz ki;
"Kadınlarını geri bırakan bir millet, geride kalmaya mahkûmdur."

Bu ülkenin analarını ağlatanlara karşı,
Gözyaşlarını bayrağa dönüştüren analara selam duruyoruz.
Cumhuriyet’in kurucusuna, kadınları baş tacı eden o büyük devrimciye,
Mustafa Kemal Atatürk’e bin selam olsun.

Her şeyin gölgesinde tüm analarımızın günü kutlu, yarınları mutlu ve umutlu olsun!..

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Toprağa İhanetin Adı: Torba Yasa!
Toprağa İhanetin Adı: Torba Yasa!
TOPRAK AYAKLANDI
TOPRAK AYAKLANDI
Buldan Devlet Hastanesi'nde Hukuksuzluk ve Baskı Çığlığı: HEPSEN'den Çarpıcı Çıkış
Buldan Devlet Hastanesi'nde Hukuksuzluk ve Baskı Çığlığı: HEPSEN'den Çarpıcı Çıkış
Nâzım Hikmet'in Bursa Hapisanesi'ndeki
Nâzım Hikmet'in Bursa Hapisanesi'ndeki "Köylü Ressamı; B A L A B A N
Son Haberler
Başkan İlhan,
Başkan İlhan, "“Bugün sadece bir karne günü değil. Bugün sabrın,...
DEMESKO Başkanı Halil Öztürk:
DEMESKO Başkanı Halil Öztürk: "Haller Günah Keçisi Yapılıyor"
Temizlik Yaparken Havuzda Boğularak Can Verdi
Temizlik Yaparken Havuzda Boğularak Can Verdi
Toprağa İhanetin Adı: Torba Yasa!
Toprağa İhanetin Adı: Torba Yasa!
Düğün Gününü Bekleyen Hırsız: Anahtarı İnşaattan Alıp Altınları Götürdü
Düğün Gününü Bekleyen Hırsız: Anahtarı İnşaattan Alıp Altınları...
İmamoğlu’nun Paylaşımlarını Dağıtan Denizlili Avukat Tutuklandı
İmamoğlu’nun Paylaşımlarını Dağıtan Denizlili Avukat Tutuklandı

Ana Sayfa
Yaşam
Denizli Haberleri
Gündem
DENİZLİ BŞB
Siyaset
Ekonomi
Asayiş
DTO
Spor
Dünya
Sağlık
Kültür-Sanat
Bilim ve Teknoloji
Magazin
Eğitim
Genel
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim