Son günlerin, zannımca uzunca bir süre konuşulacak
transfer haberini Bursaspor doğurdu. Daha doğrusu Bursaspor’da formasını
terleten Ali Akman… Ne var ki, kulübü Bursaspor, süresiz kadro dışı bıraktı
kendisini…
Transfere tekrar döneceğiz…
Akman soyadı yabancı gelmemiştir; Beşiktaş formasıyla
harika maçlar çıkaran Ayhan Akman, yazımın odağındaki Ali Akman’ın amcası.
Amca, yeğen, her ikisi de İnegölspor altyapısından yetişmişler. Ayhan Akman
Gaziantepspor’un yolunu tutmuş 90’lı yıllarda… Başarılı futbolunu milli takımla
da taçlandırınca, İstanbullu büyükler kancayı atmışlar ve Beşiktaş’a transfer
olmuş amca Akman… Beşiktaş serüveninin ardından Galatasaraylı yıllarını, daha
yakın tarih olduğu için anımsamakta zorluk çekmiyoruz. Bir dönem Fatih Terim’in
yardımcılığını da yapan amca Akman, şimdilerde TRT’deki bir spor programında
yorumculuk yapıyor.
Genetik mucize işte…
Amca Akman, hem Beşiktaş, hem Galatasaray, hem de milli
formayı layığınca giyenlerden. Yeğeni Ali’nin de O’ndan kalır yanı yok ve hatta
gole daha yakın bir mevkide forma giyiyor olması, belki de adını, gelecek
yıllarda daha da bilinir kılacak. İnegölspor altyapısında göstermiş olduğu
başarı, Ali’yi Bursaspor’un alt yapısına götürüyor ve kısa süre sonra da, profesyonel
imzayı atıyor Ali. İsmini ise biz futbolseverler, daha çok geçen yıl duymaya
başladık. TFF 1. Ligde Bursaspor forması ile mücadelesi ve golleri, Ali’nin
geleceğinin ne denli parlak olacağının ispatıydı ki, bu sezona da fırtına gibi
girdi Ali Akman… Ve şu ana kadar 10 gol, 2 asistlik bir performans sergiledi
TFF 1. Ligde bu sezon. Ayrıca U21 ligi dâhil olmak üzere, akademi liglerinde
attığı toplam gol sayısı 111. Bu rakama özel maçlar dâhil değil!
Biz transfer hususuna dönelim;
Amca Akman’ın, spor dünyasının, özellikle de Galatasaray
ve dolayısıyla Fatih Terim ile ilişkilerinden dolayı; “yeğen Ali Akman,
Bursaspor’dan nereye transfer olur” şeklinde bir soru yöneltsem, herhalde yüz
kişiden, doksanının cevabı Galatasaray olur!
Ve bu sezonun başında da, sezon başladıktan birkaç ay
sonra da, Ali Akman transferi defalarca konuşuldu; Ali golleri atıp, başarılı
maçlar çıkarttıkça…Ve ibre sürekli Galatasaray’ı gösterdi bu konuşmalarda…
Elbet ki, az önce yazdığım amca Ayhan Akman ilişkilerinden dolayı…
Ancak, transfer bombası, Ali Akman’ın, Almanya Bundesliga
takımlarından Eintracht Frankfurt takımına transferi şeklinde patlıyordu. Bu
sezonun sonunda, sözleşmesi gereği zaten serbest kalacak Ali Akman’a, takımı
Bursaspor büyük tepki gösterdi ve takımlarına bu denli yararlı olan
futbolcularını süresiz kadro dışı bıraktılar. Süresiz diyorum ama, 31 Mayıs
2021 tarihinde sözleşmesi resen fesih olacaktı zaten Ali’nin…
Ali Akman için hayırlısı olsun ve Türk futbolu için çok,
ama çok başarılı olsun. İyi de kadro dışı bırakmak da neyin nesi? TFF 1.ligden Almanya’ya,
hem de Bundesliga’ya her gün transfer gerçekleşmiyor ki!
Bu, ülkemizde bir transfer sorunu; hem de amatör
takımlarda, hatta 11, 12 yaşındaki alt yapı transferlerinde bile var bu
sıkıntı… Olayı kulüp ve futbolcu yönlerinden iki farklı bakış açısıyla ele
alalım;
Önce kulüpçü gözüyle;
“Olmaz kardeşim,
her kim istiyorsa bizim topçumuzu, gelsin bizimle temasa geçsin. Biz burada
bostan korkuluğu muyuz? Bizim de bir yönetim kurulumuz, efendim, bir transfer komitemiz,
bir başkanımız var. Bizim de kurumsal bir yapımız var, tüzüğümüz ve iç
işlerimizi düzenlediğimiz bazı kurallarımız var. Yoksa, kim istemez
futbolcusunun daha iyi takımlarda forma giymesini? Ayrıca, yıllardır
hocalarımızla, evladımıza o kadar emek verdik. O’nun hangi takımda daha başarılı
olacağına da, izin verin, bizim de bir dahlimiz olsun değil mi ama? Ayrıca,
kulüp olarak O’na yatırım yaptık! Hem ciddi harcamalarımız da oldu ve O’na
kazandırdıklarımız da… Kulübümüz hiç mi kazanmasın canım bu transferden? Biz
nasıl ayakta kalıyoruz sanıyorsunuz? Transfer gelirlerimiz ana kaynaklarımızdan
biridir...”
Şimdi de transfer yapan ya da yapmak isteyen futbolcunun
gözünden;
“Takımıma, futbolcu
arkadaşlarıma ve hocalarıma, yöneticilerime çok teşekkür ederim. Beni bırakmak
istemiyorlar ama böyle bir fırsat insanın ayağına kaç sefer gelir ki? Ya bir
daha istemezlerse? Ya gitmeden sakatlanırsam? Hedeflerim çok büyük… Çok
çalışıp, gidebildiğim yere kadar gitmek istiyorum. Ayrıca, kulübüm zaten az
para veriyor. Sözleşmem de kısa süre sonra bitecek. Kulübüm transferimden para
kazanmak isteseydi, profesyonel sözleşmemi yaparken üç yıllık değil, beş yıllık
yapardı ve ben 19 yaşıma girdiğimde, beni gerçekten isteyen kulüpten, bonservis
bedeli alırdı. Ya da benimle geçen yıl sözleşme yenileyebilirlerdi. Ayrıca
ailem ile beraber, burada futboluma devam etmemem yönünde bir karar aldık.
Gelişimime yeni kulübümde devam etmek istiyorum.”
Haydi bakalım, çıkın işin işinden…
Dipnot; monologlar, tamamen kurmacadır, ne Bursaspor’a,
ne de Ali Akman’a ait değildir. Ancak ülkemizdeki altyapı transferleri de dâhil
olmak üzere, hemen hemen tüm transferlerde,bu ve benzer
konuşmalar sıklıkla, taraflarca edilir.