Su,işte bütün mesele de bu!
Dünya nükleer savaşlarına değil, su savaşlarına hazırlanıyorlar. Suyun yokluğu toprağı ve insanı bitirir Vücudumuzun yüzde 65’i de sudur.
Su yok, hayat yok demektir. Yaşamsal bir öneme haiz olan ve içi yaşam minerallerine sahip olan suya ne kadar önem veriyoruz?
Petrol yakıtı ile çalışan araçlar için,farklı enerji
Kaynakları kullanılmaya başlandı bile. Rüzgar ve Güneşten elde edilen enerjilerimiz artmaya başladı.
Petrol dolar zengini ülkeler devri bitecek.
Arabistan da, KÂBE ve HZ.PEYGAMBERİN Kabri
İle diğer mukaddes yerler Olmasa, kimse Arabistan’ın ne Medine
Hurmasını yer ne de zemzemini içer.
Fırat ve Dicle olmasa,Mezopotamya diye bir yer olmazdı.
Şimdi gelelim belediyelerin evlerimize yüksek fiyatla
Verdiği sular ile Damacalar,pet şişeleri ve plastikler
İçinde satılan su firmaların sularına!
İçilecek bir suyun PH düzeyinin 7-8.5 aralığında olması gerekmektedir.
Suda biyolojik,kimyasal ve radyolojik hiçbir kirleticinin
Olmaması ve belirlenen aralık değerlerde olması gerekiyor.
Su firmalarının damacana sularının ve belediye suları
Hakkında yapılan kimyasal,biyolojik ve radyolojik tahlil
Sonuçlarına dair verilere ulaşmak mümkün değildir.
Gıda hareketi yetkilileri,sağlık bakanlığı ve su firmalarının
Veri erişimine büyük engel koyduklarını söylüyorlar,
Aslında su numuneleri alanda ,analizini yapanda
Sağlık müdürlüğü halk sağlığı laboratuarlarıdır.
Gıda hareketi,yalnız resmi raporları bir araya
Getirerek onları tablolaştırıyor!
Türkiye’de yüzlerce su markası var.
Ama,hiç bir doğal kaynak suları talebi
Karşılayacak durumda olmadığından sondaj
Yoluyla elde edilen suları kullanmaktadırlar.
Bunu devlet yetkilileri de biliyor.
Böyle olunca sondaj yoluyla elde edilen suların
Bırakın içmeye,duş ya da abdest bile alamazsınız.
Gıda hareketinin oluşturdu raporda 100 tam puan alan yok.
Artıda olan sadece 14 firma var,
Ekside ise yüzlercesi..
Sağlık Bakanlığı bu suları “DOĞAL İÇME SUYU”
Diye millete sunulmasını,en hafif tabirle “EDEP YAHU”
“EL İNSAF,EL ESEF “ demekle yetiniyorum.
Belediyeler de,halkın evine kadar getirdiği suyun ne kaynağı,
Ne sondaj yapılan yer ne de bu suların Halk Sağlığı
Laboratuarlarından alınmış raporları var.
Zaten dediğim gibi,analiz için suyu alan kişilerle,
Analiz yapan kişiler aynı kişilerdir.
Devletin aylık enflasyon açıklamaları gibi,belediyelerin de,
Aylık,üç aylık ve yıllık SU NUMUNELERİ ANALİZ VERİ
TAPLOLARI sunmaları gerekir.
Sadece Denizli için soruyorum..
Denizli Merkez ve 19 ilçe belediyelerinden hangisi
Su numune analiz raporlarının verilerini vatandaşları
İle paylaşmıştır?
Ben duymadım,bilmiyorum..
Bilen varsa öğrenmek,herkesin en tabi hakkıdır.
İçtiği suyu bütün biyolojik,kimyasal ve radyolojik
Özelliklerini bilmesi,bir insanın kendisine saygıdır.
Genetik Teknolojisi ile insanların hasta genlerini bulmak,
Gen haritası çıkarmak,Onları tedavi etmek ya da değiştirmek gibi 1990 yılından
İtibaren GENOM ve DNA üzerinde bilimsel çalışmalar
Hızla devam ederken,
Biz,içtiğimiz suyun sertliği ve analizlerini bile bilemiyoruz..
Belediye Başkan adayları! Öncelikle yol,köprü,park,çeşmeden
Önemli suların temizliği ve içilebilir olmasıdır.
İnsan olmasa,yok,köprü,metro,okul,hastane ne işe yarar?
“ÖNCE İNSAN” İnsan odaklı olmayan hiçbir şey kalıcı olamaz.
Adaylar,şimdiye kadar kullanılan ve içilen suların,Kimyasal,
Biyolojik ve Radyolojik verilerini seçmenlerle paylaşmalıdır..
Gerisi sadece teferruattır.
Genel
21 Ocak 2019 - 12:17
Güncelleme: 21 Ocak 2019 - 12:31
Yerel Seçimler ve Su Savaşları
Ali Koçlu'nun yazısını okumak için tıklayın
Genel
21 Ocak 2019 - 12:17
Güncelleme: 21 Ocak 2019 - 12:31
İlginizi Çekebilir