"Sevgili çiftçiler!
Şimdiye kadar sizi anlayan, sizin büyük ruhunuzu takdir eden bu
arkadaşınızın sizin için, sizin refahınız ve geleceğiniz için neler
düşündüğünü, bundan sonra da inşallah
maddi kazançlarıyla öğrenmiş olacaksınız. Bu konu için şimdi burada fazla söz
söylemeyi gereksiz sayıyorum. Yalnız bir iki kelime arz edeyim: Şimdiye kadar
yani üç buçuk yıl önceye kadar vatanın birçok unsurları içinde en çok zahmet,
sıkıntı, acı çeken sizdiniz. Herkesten çok çalışan siz olduğunuz halde, en çok
cefayı çeken sizdiniz. Vatan en çok sizin emeğinize dayandığı halde en az mutlu olan yine sizdiniz. Bunun nedeni
sizinle ilgilenilmemesi idi. Sizi düşünen pek az kimse vardı. Siz çiftçiler o
eski hükümette, genellikle hemen hiç düşünülmüyordunuz. Sizi ne zaman
düşünürlerdi, bunu çok iyi bilirsiniz. Sizi ya savaş olunca, ya hazinelerini
doldurmak gerekince hatırlarlardı. Bundan dolayı çalışan sizdiniz; kazanan,
ölen sizdiniz. Sonuçta siz yoksulluğa mahkûm olurdunuz. Sizin faaliyetinizden,
özverinizden başkaları yararlanırdı. Artık bundan sonra böyle olmayacaktır.
Artık her şeyden önce kendinizi düşünecek, kendi evinizi bayındır kılacak,
kendi rahatlığınızı sağlayacak, ikinci derecede başkalarını düşüneceksiniz.
Hepinizin malumudur ki, milletin çoğunluğu sizlersiniz ve yine bilirsiniz ki,
memleketimiz şu iki şeyin memleketidir: Biri çiftçi, diğeri asker. Biz çok iyi
çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. İyi çiftçi yetiştirdik; çünkü
topraklarımız çoktur, iyi asker yetiştirdik: Çünkü o topraklara da göz diken
düşmanlar fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyan hep
sizlersiniz. Bundan sonra da daha iyi çiftçi ve daha iyi asker olacağız. Lâkin
bundan sonra asker oluşumuz artık eskisi gibi başkalarının hırsı, şan ve
şöhreti, keyfi için değil; yalnız ve yalnız bu aziz topraklarımızı korumak
içindir."
Hâkimiyeti Milliye, 25 Mart 1923)
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu sözleri Tarsus'daki
çiftçilere hitaben yapmıştır. Sizce bugünden farklı mı?
İstanbul'da çiftçilere kendi mülküne yaptığı " ahırını
taşı" tebligatı gitmekteymiş.. Gider! Neden mi? 5216 sayılı Büyükşehir
Belediye Kanunu geçerli 442 sayılı Köy Kanunu değil!
Türkiye de bu kanun ile büyükşehir olantüm illerin sınırı
içinde kalan 16 bin küsur mahalleliye de bir gün "ahırını taşı,
arazini…gerekçesi ile istimlak ediyoruz" denilecektir, denebilir.. Kim
engel olabilir ki?
Tarım Kredi Kooperatifleri küçük-büyük demeden ortakları olan
çiftçiyi köşeye sıkıtırmadı mı? Haciz altındaki arazileri kim alacak? Ya
hayvanlar?
Hadi gelin Tarım Kredi Kooperatifi'nin çalışma sistemine bir
bakalım bir kez daha sonra sın tarım şurasında yer alan şirketleşme var mı yok
mu görelim!
Tarım Kredi Kooperatiflerine ait şubelerde bir yarış var..
Yıllık hedefler konuluyor, üstelik artan oranlı. Deniyor ki şu kadar yatırım
kredisi, bu kadar işletme kredisi..vereceksiniz. Sene sonunda da bakalım kim
hedefi tutturmuş kim tutturamamış. Tutturamayana "bizimle değilsin!"
deniyor. Şöyle ki; emekliliği geleni emekliye sevk, etmeliğine saha çok olanı
tayin, tayin edemiyors müfettiş sopası, olmadı ünvan geciktirmesi o da olmadı
mobing!
Hal böyle olunca ortak olmaya o da gelsin, bu da gelsin..
Yatırım Kredisi iki seçenekli ve çok cazip geliyor çiftçiye..
1. Tarımsal Araç Gereç Kredisi
İçinde ne yok ki; traktör, biçer döver, pulluk,...
Traktörü bedava vermiyor ama değiştirmeyen kaldı mı? Amortisman
gideri çok, yedek parça sorun,..eh uzun vadeli de veriyor krediyi.. Alalım
traktörü yıl yıl topluca öderiz.. Ne zaman hasattan sonra.
Örneğin; 200 bin TL değerinde TKK bir traktör aldım, bunu 5
seneye eşit bölüp vadelendirdik.. Her yıl için 1 senet hazırladılar, ben de bu
senetleri ödeyeceğimi taahhüt edip imzaladım. Peki senet hesabı nasıl?
Çiftçilerin yolladığı oranlar üzerinden gideceğim..
Ana param 200 bin TL
Fon kullanımı %1
Kaynak kullanım katılım payım %5
Bina bağışı %2
Sigorta varsa sigorta primi..
…
Ortalama İlk taksit ödemem 60 bin + 18 bin sonraki her yıl için
60 bin..
İlkini ödedim, 2.yıl bağı don vurdu rekolte düştü ya da üzümü
kestim kuruttum ama tüccar söz verdiği vadede paramı vermedi.. Benim senet
günüm geldi.. TKK bana diyor ki;
Tüm senetlerini birleştiriyorum, 90 gün boyunca seni idari
takibe alıyorum.. Oldu ya tüccar o 3 ay
boyunca benim ödememi yapmıyor veya ben bu nakdi ödemeyi bir şekilde temin
edemiyorum. Kanununi takip süresi devreye giriyor ve benim yasal faizimin oranı
%22-25 oluyor.
200 bin TL'nı 318 bin TL olwrak ödeyecekken ödediğim tutar bir
tarafa borcuma bie de hiç ödeme yapmamışım gibi 70-80 bin TL arası bir rakam
daha ekliyorlar.
2. Hayvancılık Yatırım Kredisi
Küçükbaş veya büyükbaş hayvan, arı, ipek bövceği, sağım
makinesi..ayni kredisi
İşletme Kredisi ise 1 yıl yani 360 gün sonra yani kısa vadeli..
1. Tohum, gübre,yem, fide,..motorin
Örneğin : 400 L mazot aldım 5 TL iken. 2000 TL nakit ödemem var
%8-10 da indirimim olacak ama yapmayabiliyorlae veya nakitte %5 kalıyor.. Ben
bunu sene sonu ödemek istedim. Senet yapıyoruz yine.. Ortalama 2000+110 TL
diyelim. Kooperatif bunu toplu alıyor, gelişi atıyorum 3,5 TL! Benim zararım 1
yılda yine %20'nin üzerinde.
Benim aldığım mazot ile eksilen dspoya mazot girdi, o geldi
vadeli alsı bu gitti vadeli aldı.. Eee kooperatif personeli hesabın içinden
çıktı çıktı oldu ki daldı al sana mis gibi zimmet! Oran ne personel ödemesinde
dersiniz? Çifrçi gibi insafsız rakamlar olduğunu tahmin ediyorum.
2. Sigorta primi - Tarsim
3. Nakit
4. Toprak analizi
5. Kiralama hizmeti
…
Bir de çiftçinin elindeki Başak Kart gibi bankadan kredi
çektiğinde çektiği oranın üzerinden kesilen ve karta aktarılan için finans
maliyeti ekledik mi? Tamam oldu!
Örneğin; Ziraat Bankasına gittim 30 bin TL çekeceğim, arazimi
ipotek etme karşılığında bana bu limiti veriyor. Amma bunun 4,5 bin TL Başak
Karta aktarıyor, geriye kalandan hayat sigortası.. Toplam 24 bin TL veriyor ve
diyor ki 1 yıl sonra ana para +faiz alırım.. Ne kadar o faiz 30 bin + 2, 5 TL
yani 32 bin 500 TL kredi ödemem oluyor. Başak Kart'ı ister kullan iatee
kullanma. Velevki kullanmak için gittin TKK finans maliyeti alacak bil ey
çifrçi.
Hadi bir de anektod ile bağlayalım konuyu. Oçum Dede "kapı
gibi adam" derler ya öyle biri. Askerden terhis olmuş, memleket yeni
cumhuriyet.. güç bela dönmüş köye. Herkesin evinde yokluk var, kıtlık var..
Benim dedem dahil kadın, çoğu çocuk sayılacak erkek köylü ile Turgut'luya yaya
tarım işçisi olarak gidiyorlar. Gittikleri yerde ki bağ sahibi işini gördürüyor
ama paralarını vermiyor. 2 köylü gidiyor yine para isteyecekler kahvehanede
oturan bağ sahibine.. Adam yine geçiştirmekte.. Oçum Dede içeriye naralar ata
ata giriyor ;
-Kim o mırrık mıdır, cırrık mıdır? Nasıl vermez emeğimizi,
hakkımızı..
Bağ sahibi korkudan saklanacak yer arıyor.. Neyse ki, onun
sayesinde herkes p gün hakkını alabiliyor..
Belki harp gördü sağ çıktı, belki 4 sene vatanın hududunu
korudu.. O doğrarken çiftçi doğdu, asker oldu vatan toprağında nöbet tuttu ve
çiftçi olarak göçüp gitti. Hak savundu, çalıştı..alnının teri ile sulandı bu
toprakları. Bizler onların var olduğu topraklarda onlar gibi doğduk ve
yaşıyoruz.. Sahi soruyorum;
"mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi?"
Fakir fukaranın, çifrçinin amelenin.. İşçinin çocuklarını uzman
çavuş yapıp, sınır ötesinde vatan bekası uğruna kara toprağa bırakıyoruz ya
hani, üreteni de diri diri mi gömelim yoksa 10. Köyünü Nefes Asos gibi kendi mi
kursun? Tabi parası olursa!
n. aydemir
26 Şubat 2020 - Çal / Ortaköy
Kaynak: https://www.atam.gov.tr/ataturkun-soylev-ve-demecleri/tarsusta-cifcilerle-konusma
https://www.tarimkredi.org.tr/faal%C4%B1yetler/krediler