Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmud Güngör’ün kızının, üniversiteye yatay geçiş süreciyle ilgili geçmişte yaşandığı iddia edilen bir dizi işlem, yeni tartışmaları beraberinde getirdi.Kadriye SÖZERİ/DenizliekspresRektörün Kızıyla İlgili Yatay Geçiş İddiası
Pamukkale Üniversitesi’ne yeni atanan Rektör Prof. Dr. Mahmud Güngör’ün kızıyla ilgili olarak geçmiş yıllara dayanan bir yatay geçiş sürecine dair çeşitli iddialar gündeme geldi. Söz konusu iddialara göre, Prof. Dr. Güngör’ün kızının, 17-25 Aralık süreci öncesinde FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Mevlana Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gördüğü ve 2014-2015 eğitim öğretim yılında Pamukkale Üniversitesi’ne yatay geçiş başvurusunda bulunduğu belirtiliyor.
Mevlana Üniversitesi'nden Başlayan Eğitim Yolculuğu
İddiaya göre, başvuru sürecinde yedek listeye dahi giremeyen öğrenci, aynı dönemde Afyon Kocatepe Üniversitesi'ne yaptığı başvuru sonucu bu kuruma yerleşti. Ancak hedefinin Pamukkale Üniversitesi olduğu, bu doğrultuda dönemin rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ve dönemin genel sekreteri Kenan Çoyan aracılığıyla çeşitli girişimlerde bulunulduğu öne sürülüyor.
Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne Yerleşti, Hedefi PAÜ Oldu
Söz konusu dönemde, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) Yatay Geçiş Çerçeve Yönetmeliği'ne aykırı olarak, "yedeklerin kayıt yaptırmadığı" gerekçesiyle üniversite senatosu tarafından daha önce hiçbir örneği bulunmayan “yedeğin yedeği” şeklinde ikinci bir liste yayımlandığı iddiası dikkat çekiyor. Bu karar sonrası, Mahmud Güngör’ün kızının Pamukkale Üniversitesi’ne yatay geçişinin sağlandığı ve şu anda bu üniversiteden mezun durumda olduğu iddia ediliyor.
"Yedeğin Yedeği" Uygulaması mı Yapıldı?
YÖK’ün çerçeve yönetmeliği yalnızca asıl ve yedek aday belirlenmesini öngörürken, Pamukkale Üniversitesi Senatosu tarafından yayımlanan ikinci bir listeyle, “yedeğin yedeği” şeklinde yeni bir sıralama yapıldığı ve bu sayede öğrencinin üniversiteye kabul edildiği öne sürülüyor.
YÖK Yönetmeliğine Aykırı mı?
Peki, gerçekten böyle bir işlem yapıldı mı? Üniversite yönetiminin bu konuda herhangi bir açıklaması olacak mı? İddialarda geçen uygulama, YÖK yönetmeliğine uygun mu?
YÖK’ün mevcut “Yatay Geçiş Çerçeve Yönetmeliği” açıkça “kontenjan kadar asıl ve yedek aday ilan edilir” hükmünü taşırken, senato kararıyla ikinci bir yedek listenin yayınlanmasının usule uygun olup olmadığı merak konusu.
Konuya dair hem üniversite yönetimi hem de YÖK’ün açıklama yapması bekleniyor.31 Yıl Sonra Diploma İptal Ediliyor, Peki Bu Karara Ne Diyeceksiniz?
Tartışmaların odağında yalnızca yatay geçiş süreçleri değil, diplomalar da var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 1994 yılında aldığı lisans diplomasının 31 yıl sonra iptal edilmesi, kamuoyunda dikkat çekti.
Bugüne kadar aldığı eğitimle onlarca kez denetime tabi tutulan, lisans diploması sonrası yüksek lisansını başarıyla tamamlayan İmamoğlu’nun diplomasının yıllar sonra "hukuksuz" ve tartışmalı bir şekilde iptal edilmesi, kamuoyunda tepkilere neden oldu.
Üniversiteden mezun olmuş, yıllar içinde yüksek lisans yapmış bir kişinin diploması bu kadar yıl sonra iptal ediliyorsa;
Peki, iddiaya göre "yedeğin yedeği" gibi yönetmeliğe aykırı bir uygulamayla kabul edilen bir öğrenci için ne yapılmalı?
Bu soruların yanıtı merakla bekleniyor. Not: Haber manşetinde kullanıla fotoBerkay Karasu'ya aittir
Pamukkale Üniversitesi’ne yeni atanan Rektör Prof. Dr. Mahmud Güngör’ün kızıyla ilgili olarak geçmiş yıllara dayanan bir yatay geçiş sürecine dair çeşitli iddialar gündeme geldi. Söz konusu iddialara göre, Prof. Dr. Güngör’ün kızının, 17-25 Aralık süreci öncesinde FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Mevlana Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gördüğü ve 2014-2015 eğitim öğretim yılında Pamukkale Üniversitesi’ne yatay geçiş başvurusunda bulunduğu belirtiliyor.
Mevlana Üniversitesi'nden Başlayan Eğitim Yolculuğu
İddiaya göre, başvuru sürecinde yedek listeye dahi giremeyen öğrenci, aynı dönemde Afyon Kocatepe Üniversitesi'ne yaptığı başvuru sonucu bu kuruma yerleşti. Ancak hedefinin Pamukkale Üniversitesi olduğu, bu doğrultuda dönemin rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ve dönemin genel sekreteri Kenan Çoyan aracılığıyla çeşitli girişimlerde bulunulduğu öne sürülüyor.
Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne Yerleşti, Hedefi PAÜ Oldu
Söz konusu dönemde, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) Yatay Geçiş Çerçeve Yönetmeliği'ne aykırı olarak, "yedeklerin kayıt yaptırmadığı" gerekçesiyle üniversite senatosu tarafından daha önce hiçbir örneği bulunmayan “yedeğin yedeği” şeklinde ikinci bir liste yayımlandığı iddiası dikkat çekiyor. Bu karar sonrası, Mahmud Güngör’ün kızının Pamukkale Üniversitesi’ne yatay geçişinin sağlandığı ve şu anda bu üniversiteden mezun durumda olduğu iddia ediliyor.
"Yedeğin Yedeği" Uygulaması mı Yapıldı?
YÖK’ün çerçeve yönetmeliği yalnızca asıl ve yedek aday belirlenmesini öngörürken, Pamukkale Üniversitesi Senatosu tarafından yayımlanan ikinci bir listeyle, “yedeğin yedeği” şeklinde yeni bir sıralama yapıldığı ve bu sayede öğrencinin üniversiteye kabul edildiği öne sürülüyor.
YÖK Yönetmeliğine Aykırı mı?
Peki, gerçekten böyle bir işlem yapıldı mı? Üniversite yönetiminin bu konuda herhangi bir açıklaması olacak mı? İddialarda geçen uygulama, YÖK yönetmeliğine uygun mu?
YÖK’ün mevcut “Yatay Geçiş Çerçeve Yönetmeliği” açıkça “kontenjan kadar asıl ve yedek aday ilan edilir” hükmünü taşırken, senato kararıyla ikinci bir yedek listenin yayınlanmasının usule uygun olup olmadığı merak konusu.
Konuya dair hem üniversite yönetimi hem de YÖK’ün açıklama yapması bekleniyor.31 Yıl Sonra Diploma İptal Ediliyor, Peki Bu Karara Ne Diyeceksiniz?
Tartışmaların odağında yalnızca yatay geçiş süreçleri değil, diplomalar da var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 1994 yılında aldığı lisans diplomasının 31 yıl sonra iptal edilmesi, kamuoyunda dikkat çekti.
Bugüne kadar aldığı eğitimle onlarca kez denetime tabi tutulan, lisans diploması sonrası yüksek lisansını başarıyla tamamlayan İmamoğlu’nun diplomasının yıllar sonra "hukuksuz" ve tartışmalı bir şekilde iptal edilmesi, kamuoyunda tepkilere neden oldu.
Üniversiteden mezun olmuş, yıllar içinde yüksek lisans yapmış bir kişinin diploması bu kadar yıl sonra iptal ediliyorsa;
Peki, iddiaya göre "yedeğin yedeği" gibi yönetmeliğe aykırı bir uygulamayla kabul edilen bir öğrenci için ne yapılmalı?
Bu soruların yanıtı merakla bekleniyor. Not: Haber manşetinde kullanıla fotoBerkay Karasu'ya aittir