Kurtuluş Savaşı...
Yakın tarihimizin en büyük zaferidir.
Ne hurafe, ne masaldır.
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde...
Tam bir kahramanlık destanıdır.
İster, Kuva-yi Milliye Destanı de...
İster, Çanakkale Destanı.
İstersen, Kurtuluş savaşı destanı de...
İstersen de, Kahramanlık Destanı.
Sen özgür yaşa diye, kefensizdir bu toprağın altı.
Tam dört yıl sürdü.
Yedi düvele karşı, kazanılan bir zaferin şanına...
Büyük bir kahramanlığın, gerçeklerle yazıya dökülüşü.
Yediden yetmişe, çocuğundan kadınına...
Bir vatan uğruna, kazanılan zaferin öyküsü.
Halide, Nezahat onbaşılar...
Çete Emir Ayşe, Kara Fatmalar...
Gödesli Makbule, Halime Çavuşlar...
Tayyar Rahmiye, Şerife Bacılar...
Daha nice, isimsiz kahramanlar.
Unutur mu hiç, aklı olanlar?
Fevzi Çakmak, İsmet Paşalar...
Hasan Tahsinler, Sütçü İmamlar...
Ali Fuat Cebesoy, Kazım Karabekir Paşalar...
Yörük Ali Efeler, Kubilaylar...
Daha nice, kefensiz yatanlar.
Ve Koca Mustafa Kemal Paşa...
Nasıl nankör olur, insan olanlar?
Dumlupınar'dan, Sakarya'ya...
Batı Cephesinden, Doğu Cephesine.
Çanakkale'den, Kocatepe'ye...
Destan böyle yazılır, sözüm bilmeyenlere.
Onun için kutsalımızdır, Milli Bayramlar.
İlk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri...
Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum, diyeni.
Mezun veremeyen, Liseleri...
Düşmanından bile, saygı göreni.
Elbet sevmez, hain olanlar.
Gelelim günümüze...
Davos destanı vardı, bir ara...
Davos'u fethetmiştik, van minütle.
Davos bizim oldu ve orda unutuldu galiba.
Bir de, "15 Temmuz destanı".
Biz fetö derken, sizin hoca efendinizdi...
Ne istediyse, verdiğinizdi.
Bitsin bu hasret gel, özledik dediğinizdi...
Öve öve, bitiremediğinizdi.
Beraber yürümüştünüz, bu yollarda...
Siz yerleştirdiniz, kamu kurumlarına.
Boy boy poz verdiniz, açılışlarda...
Uğrak yerinizdi, Pensilvanya.
Çakışınca çıkarlar, son verdiniz ortaklığa...
Sonra da kandırıldım dediniz, hazmedipte yutanlara.
Şimdi de...
10 saatte, destan yazdınız öyle mi?
İstanbul'da iki köprü tutulmuş, ne alaka?...
Karıncayı vuran pilotlar, sarayı görememiş mi?
Enişteden öğren, 3G ile organize et, oh ne ala...
Ayakkabı ile uçak düşürüp, çakı ile tankı durduran, Ziyaa!
Dünyadan habersiz, askerimi boğazla...
Polisi, askeri birbirine kırdır.
Organize olmuş imamlar, sabaha kadar sela...
Siyasi ayağını, gözden kaçır.
Afişine, Fethullah'ı koyma...
Adı destan olsun ve sen inan hala.
Terörü mü, yendiniz?...
Yunana verdiğiniz, adaları mı geri aldınız?
Faili meçhulleri mi, buldunuz?...
İşsizliği, yoksulluğu mu bitirdiniz?
Yolsuzluklara, dur mu dediniz?...
Çiftçi mi kalkındı, emekliyi tatile mi gönderdiniz?
Tecavüze uğrayan çocukların...
Diri diri gömülen işçilerin, hesabını mı sordunuz?...
Doları mı düşürdünüz, esnafı mı güldürdünüz?
Bu neyin destanı, Allah aşkına?
Oylarımızı çaldınız, soruları çaldınız.
Ormanları katlettiniz...
Milletin a*ına koyacak müteahhitlere, peşkeş çektiniz.
Kıbrıs'ı gözden çıkardınız...
Süleymen Şah'ı, kaçırdınız.
Doğu'yu, gözden çıkardınız...
Ülkeyi, Suriye'lilere kaptırdınız.
Mitinglerde, Kur-an'ı salladınız...
Dalga geçip, bakara makara dediniz.
Fırtınalar kopardı, sol iktidar da olsa!
Destan var, destancık var...
Gemi var, gemicik var.
Bilen var, bilmeyen var...
Beyin var, beyincik var.
Not:
Nedense görmedik bir ilgi, ne Dini, ne Milli Bayramlar da.
Şimdi, Turkcell'den hediye..
Konuşma ve mesajlaşma beleşmiş, 15 Temmuz'da.
Kadriye Sözeri
Özdemir Özdemir