Zemheri dedin mi ayaz, kar...
Çıplak ayaklar, parkasız çocuklar.
Derler ki, ateş düştüğü yeri yakar...
Ömrümden ömür gider, zemheri ayazında.
İnsan kalabilende, yürekler yanmalıdır...
Ülkem bu haldeyken, uykular haramdır.
Eriyip giden kar değil, vatandır...
Kalırsın vatansız, zemheri ayazında.
Sok kafanı yorgana, saklan gecenin karanlığına.
Hani demokrasi nöbeti, tutuyorsun ya.
OHAL'de, KHK'lerle meclis askıda...
Demokrasi mi kaldı, zemheri ayazında.
Cehalet eğer, örgütlenmişse...
Biz dediklerimiz, birbirine düşmüşse.
Her türlü musibet, haktır bize...
Bekleme güneşi, zemheri ayazında.
Yalanla, dolanla geleceğimizi çalanlar...
Acılara, zulümlere sessiz kalanlar.
Varsa eğer sebep olup, bir de alkış tutanlar...
Ağustosta bile, sanırsın zemheri ayazında.
Aydın bildiğim, kaçarsa karanlığa...
Güneş saklanırsa, bulutların ardına.
Bakarsam namertim, sağıma soluma...
Göze aldım ölümü, zemheri ayazında.
Sarıkamış'ı düşün, donan askerleri...
Toprağa düşen onbeşlikleri, mezun vermeyen liseleri.
Mustafa Kemal ol, düşün Atatürk gibi...
Nankör olma yanarsın, zemheri ayazında.
Hayallerin varsa, yarınlara dair...
Kavuşmak için adım atmak gerekir.
Her adım, Devrim demektir...
Yaşamak direnmektir, zemheri ayazında.
Mutluluğun resmini yapalım, karlar üstüne...
Karlar yağsın, kötülükler üstüne.
Korkmadan yürüyelim, celladın üstüne üstüne...
Yaz gibi gelir, zemheri ayazında.
Bazen mevsim olsa da yaz, içimiz ayaz...
Mutluysak eğer ayaz da olsa, gönlümüz yaz.
Huzur varsa, romantiktir beyaz...
Yoksa her mevsimi, yaşarsın zemheri ayazında.
Baharda uçurtma, kışta kardan adam...
Sıcacık bir aş, üstünde bir dam.
Mutluysa herkes, Özdemir'de ne gam...
Gönlüm bahardır, zemheri ayazında.