• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Yaşam
  • Denizli Haberleri
    ÇameliPamukkale MerkezefendiAcıpayamBeyağaçBozkurtÇalÇardakGüneyHonazKaleSerinhisarTavasBuldanÇivrilBekilliBabadağBaklanSarayköy
  • Gündem
  • DENİZLİ BŞB
  • Siyaset
    Adalet ve Kalkınma PartisiCumhuriyet Halk PartisiİYİ PartiMilliyetçi Hareket PartisiDiğer Partiler
  • Ekonomi
  • Asayiş
  • DTO
  • Spor Dünya Sağlık Kültür-Sanat Bilim ve Teknoloji Magazin Eğitim Genel
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Köşe Yazarları
  2. İbrahim Aktaş
  3. Milli Totem
Yayınlanma: 29 Mart 2022 - 15:44

Milli Totem

29 Mart 2022 - 15:44
A
Büyüt
A
Küçült
Milli Totem
İbrahim Aktaş
İzmirim

Milli takım; canımız, kanımız, kıymetlimiz, her şeyimiz… Sadece futbolda değil! Tüm branşlarda ay yıldızı kuşanmış kim ya da hangi sporcu grubu varsa, bakış açımız da; yüreğimizden çıkan sıcaklıkla birlikte değişir ona ya da onlara karşı… Farklı gözlerle izler, farklı bir heyecan duyarız milli müsabakalarda… Ve hatta öyle severiz ki, Dostoyevski’nin “sevmek acı çekmektir ve başka türlüsü sevgi olamaz” sözündeki gibidir bizimkisi…

Ben de, son oynanan Portekiz-Türkiye milli futbol maçında, aynı hislerle kurulmuştum televizyonun karşısına… Ve hatta, her ikisi de alt yapılarda top koşturan iki evladımla beraber… Evimizin salonunu mini bir futbol mabedine tam anlamıyla devşiremesek de, bizim için yeter olan hazırlıkların karşısında başlıyordu milliler Portekiz önünde…

Üç erkek yan yana gelince, bir de gözlerinin önünde çağlayan futbol şelalesi varsa, yorumlamadan, yorum yapmadan olur mu hiç? Müsabakanın henüz onuncu dakikası olmamıştı ki, tam anlamıyla konsantre olamayan takımımızın saha içerisindeki dizilişinden tutunda, top rakipteyken vereceği/verdiği tepkiye kadar başladık söylenmeye… Zaten bundan beş dakika sonra da ilk golü kalemizde görüyorduk. Eleştirilerimizin dozunu aşmadan ve yerinde olduğunu düşünerek ilk yarının sonuna değin, evimizin üç erkeği birlikte izledik. Hatırlayacaksınız, ilk yarının sonlarına doğru, ilk golün sahibi Portekizli Otavio’nun pası ile buluşan Jota, Portekiz’in ikinci golünü ağlarımıza bırakıyordu. Maç 2–0 olunca ve hemen arkasından, ilk yarının bize göre paslı düdüğü de çalınca, çil yavrusu gibi dağıldık mini stadımızdan…

İkinci yarının başladığını, çocuklarıma seslenerek bildirmeme rağmen izlemek istemediklerini belirtir ünlem ve/veya ifadelerle aflarını istediler. Koca statta bir başıma kalmıştım. Karşımda televizyonumuz ve uygun ses seviyesinde, 2–0 yenik seyirci psikolojisine bürünmüş, tabir yerindeyse üçlü koltuğa gömülmüştüm.

Açıkçası, ikinci yarıdaki başlama vuruşu ile, milli takımımızdaki toparlanma ve şuurlu hareketler göze çarpmıyor değildi. On dakika kadar sonra, milli takım daha da rahat top yapmaya ve daha etkili ataklar çıkarmaya başladı. İşte o an, aklıma düştü milli totem; tek başıma mı izlemeliydim? Bizim takımın akılcı oyunu daha da göze batmaya başladığı sıralarda, Cengiz’in şiir gibi pasıyla ceza alanında buluşan ve düzgün bir vuruşla gol sayısını hanemize yazdıran Burak, bu savımı doğrular nitelikteydi.

Ama, insanoğluyum ben ve yüreğim paylaşmak ister her güzelliği, her iyiyi…Özdemir Asaf’ın,“Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz” sözü cebimde, ünledim ben de “goooooool” diye… Küçük oğlum koştu geldi ve skorboarddaki rakamları görünce oturdu kaldı tribündeki numaralı koltuğuna… “Şşşşt, hey, oturma, totem yapıyorum” diyemedim.

Neyse, bir santra vuruşu daha derken, bizim takımda az da olsa, bir düşüş, bir kırılma hissediyorum ama, tribüne de kolluk kuvvetlerini göndermek istemiyorum; “oğlum kalk git yat, yarın okulun var!”. Maç bir gidiyor, bir geliyor. Tanrı yukarda; “Enes” girmeli diye yorum yapıyorduk birlikte…Golden sonra o da oldu ama maç bize taraf, tam anlamıyla yatmıyor bir türlü…

Sonra nasıl olduysa, Enes’i yerde yatarken ve ısrarla acı çekerken bulduk. Dakika sekseni geçmiş. Maçın sonu gelmiş yani. Penaltı olur mu? Olur! Bizim tribün ayakta… Var denen sistemin çağrısı ile pozisyonu izlemeye giden maçın Alman hakemi Siebert, yüzünü döndü penaltı noktasına, ağzında düdük, elleri de noktayı gösterir, başladı mı koşmaya…

“Dur koşma, bağırma ağabeyine, bırak uyusun o odasında. Sen geldin, o gelmesin, totem bozulacak!” diyemedim.Sonrasını biliyorsunuz. Biz, mini stadımız olan evimizin salonunda, üç kişi başladık ve üç kişi bitirdik maçı… Portekiz yoluna devam ederken, kaçan penaltı sonrasında, tüm umutlarımızı geleceğe bıraktık.

“Son Avrupa Şampiyonu koskoca İtalya elendi” dendiğini duyar gibiyim! Evet, haklısınız, şimdi de hazırlık maçında, iki mağluptan bir galip çıkarmaya çalışacak sistem…

Haydi hayırlısı…
 

Yazarın Diğer Yazıları

  • Yiğit Başkanlar - 09 Nisan 2022
  • Öğretmeyi öğretmek - 02 Nisan 2022
  • Kutsal Görev - 26 Mart 2022
  • Altay Aşkı - 19 Mart 2022
  • Karşıyaka'da bir efsane; İlyas Sazalan - 06 Mart 2022
  • Savaş değil, futbol efsanesi - 26 Şubat 2022
  • Göğe bakalım - 22 Şubat 2022
  • Bizim kız - 20 Şubat 2022
  • Futbolun fişi - 12 Şubat 2022
  • Armadaki Asalet - 05 Şubat 2022
  • Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım... - 03 Şubat 2022
  • Mor Menekşeler - 29 Ocak 2022
  • Bir düşün savaşçısı, Uğur Mumcu - 24 Ocak 2022
  • Yine! - 22 Ocak 2022
  • Katar Katar Süper Kupa - 09 Ocak 2022
  • Eski seneden, yeniye… - 01 Ocak 2022
  • Zor Hesap - 24 Aralık 2021
  • Ekmek, gevrek, simit - 21 Aralık 2021
  • Kar Tanesi - 02 Aralık 2021
  • Var mı Alsancak'tan güzeli? - 28 Kasım 2021
  • 1
  • 2
Köşe Yazarları
12 Eylül'ün Cuntası ile Bugünün Saray Rejimi, Aynı Karanlığın Çocukları
Kadriye Sözeri
12 Eylül'ün Cuntası ile Bugünün Saray Rejimi, Aynı Karanlığın Çocukları
Aşk Zengini Olmak
Neval Kütük
Aşk Zengini Olmak
 VAH KIZILAY VAH…
Atilla Köprülüoğlu
VAH KIZILAY VAH…
Yıldız olmak başka şey
Okan Yüksel
Yıldız olmak başka şey
Nlüfer Fatma Aydemir
Nlüfer Fatma Aydemir
TBMM'ye Tarımı Bilen Vekil Denizli'den Girmelidir
Serhat Köse
Serhat Köse
BİRAZ IŞIK VERİN DE ARKANIZDAN GELELİM!
KIZ ÇOCUĞU
Sedat Kaya
KIZ ÇOCUĞU
Sabahattin Ali, Hapisten Mektuplar
Baha AKINER
Sabahattin Ali, Hapisten Mektuplar
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir
Bu kez oyunuzu kime vereceksiniz?
Yiğit Başkanlar
İbrahim Aktaş
Yiğit Başkanlar
Bir valiz
Halil Sarı
Bir valiz
Yeni Cahiliye dönemi
Nuri Kaplan
Yeni Cahiliye dönemi
KEŞKE KOYUN SÜRÜSÜ OLSAYDIK!
Hayri ÜN
KEŞKE KOYUN SÜRÜSÜ OLSAYDIK!
1 MAYIS
Arif Balkanay
1 MAYIS
Aloo! Cumhuriyet gitti Cumhuriyet!..
Özdemir Özdemir
Aloo! Cumhuriyet gitti Cumhuriyet!..
KUMPAS
Ali Koçlu
KUMPAS
BARIŞ PINARI OPERASYONU (2)
Ünal Karaosmanoğlu
BARIŞ PINARI OPERASYONU (2)
Tarihe not düşmek…
Nahit Duru
Tarihe not düşmek…
Ekrem mi Binali mi?
Volkan Çobanoğlu
Ekrem mi Binali mi?
GÜÇLÜ KADINLAR YANLIŞ SEÇİMLER
Gülümser Gökçe Acar
GÜÇLÜ KADINLAR YANLIŞ SEÇİMLER
TARIK AKAN'IN ARDINDAN
Mehmet Halil Arık
TARIK AKAN'IN ARDINDAN
Çok Okunan Haberler
Traktör Şarampole Devrildi, Süt Toplayan Genç Kadın Olay Yerinde Hayatını Kaybetti
Traktör Şarampole Devrildi, Süt Toplayan Genç Kadın Olay Yerinde...
Dün Meydana Gelen Feci Kazada Yaralanan Sudenaz Hastanede Hayatını Kaybetti”
Dün Meydana Gelen Feci Kazada Yaralanan Sudenaz Hastanede Hayatını...
Denizli'nin genç yetenekleri Denizli Alsancakspor Kuşadası'ndan madalyalarla döndü
Denizli'nin genç yetenekleri Denizli Alsancakspor Kuşadası'ndan madalyalarla...
Ana Sayfa
Yaşam
Denizli Haberleri
Gündem
DENİZLİ BŞB
Siyaset
Ekonomi
Asayiş
DTO
Spor
Dünya
Sağlık
Kültür-Sanat
Bilim ve Teknoloji
Magazin
Eğitim
Genel
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim