‘’Sonra,
9 Eylülde İzmir’e girdik ve Kayserili bir nefer
yanan şehrin kızıltısı içinde gelip öfkeden, sevinçten,
Ümitten ağlıya ağlıya,
Güneyden Kuzeye, Doğudan Batıya,
Türk halkıyla beraber seyretti İzmir rıhtımından Akdeniz'i!’’
(Kuvayi Milliye Destanı 8.Bap-Nâzım Hikmet Ran)
Cumhuriyet Tarihçisi Akademisyen Dostumuz
Oktay Gökdemir’in tanımıyla ‘’İzmir;
işgali, kurtuluşu ve kuruluşuyla, Milli Mücadele’nin kızıl elmasıdır.
Türkiyenin yakın tarihini yazmaya yeltenen birisi,
İzmir’den bağımsız devrim tarihi yazamaz!
Türkiye’nin yazgısına tekabül eder İzmir.
9 Eylül, bir ulusun çağdaş uygarlıkta
‘ben de varım’ dediği bir gündür.’’
Mustafa Kemâl Atatürk’ün İzmir ve Milli Mücadele’yi
o kadar özdeşleştirdiği simge gündür 9 Eylül 1922!
Bir halkın neleri başarabileceğini gösteren,
emperyalizme her zaman kazanamayacağını,
hiç unutamayacağı biçimde -kanıtlayan- gündür de!
xxx
Karayılan, Adapazarlı Kambur Kerim,
Kamacı Bekir, Arhaveli İsmail, Şaban Reis,
Nurettin Eşfak, Manastırlı Hamdi, Reşadiyeli Memed,
Abdullah Çavuş, Zileli Abdülkadir, Şarkışlalı Osman.
Reşadiyeli Memed, Ahmetoğlu Nasuh.
Kartallı Kazım, Süleymaniyeli Şoför Ahmet,
Deli Erzurumlu, Mehmetoğlu Osman,İzmirli Ali Onbaşı.
Akşehirli Mehmet, Antalyalı Hakkı Çavuş,
Seyit Mehmet ve Ahmetoğlu Ahmet,
Reşit Çavuş, Polis Memuru Ali,
Polis Memuru Hüseyin Avni,
Polis Memuru M.Fahri, Polis Memuru M.Fahrettin,
Komiser Muavini Hüseyin,
Mehmet Rahmetullah Efendi, Rakım Erkutlu,
Bombacı Ali Çavuş, Kürt Reşo(Raşit Çavuş),
Teğmen Reşat, Teğmen Besim,
Takım Komutanı Celal, Üsteğmen Zekai,
Üsteğmen Arif, Gazeteci Hasan Tahsin,
Yıldırım Kemal, Mümin Aksoy,
Fadıl Dokuzeylül, Süleyman Fethi,
Teğmen Hamdi, Teğmen Zühtü, Teğmen Besim,
Teğmen Ali Rıza, Üsteğmen Fikret, Üsteğmen Zekai,
Üsteğmen Zeki, Üsteğmen Abdurahman, Üsteğmen Selahattin,
Sırriye Hanım, Albay Süleyman Fethi,Tabip Yarbay Şükrü,
Süvari Yüzbaşı Şerafettin, Şükrü Naili Paşa,
Halit Paşa, İzzettin Paşa,
Selahattin Adil Paşa, Fevzi Paşa,
Refet Paşa,Ali İhsan Paşa,
Sakallı Nureddin Paşa,
Kazım Karabekir Paşa, Cevat Paşa,
İsmet Paşa, Fahrettin Paşa…
Ve kadınlarımız!Adamı adam eden analar!..
‘’Binbaşı Ayşe, Halime Çavuş, Gördesli Makbule,
Halide Onbaşı, Nezahat Onbaşı, Tarsuslu
Adile, Şerife Bacı, Çete Emir Ayşe,
Erzurumlu Kara Fatma, Süreyya Sülün Hanım,
Domaniçli Habibe, Nazife Kadın,
Satı Çırpan, Ali kızı Alime,Fatma,
Şükriye, Fatma, Ayşe, Fatma, Ayşe, Fatma Bacılar...’’
Efeler, zeybekler, kızanlar...
‘’Kemâlin Askerleri’’…
Mustafa’m..Mustafa Kemál’imin…
Mustafa Kemâl Paşam’ın Yol Arkadaşları!
İzmir’in İstirdartı’nda şehit düşenler!
Bir kentin, Anadolu’nun kurtuluşuna…
Bir ülkenin özgürlüğüne, kuruluşuna katkı koyanlar!
Kanlarıyla, canlarıyla destan yazanlar!
Minnetle..Saygıyla ..Hepinize..Tek tek!..
xxx
Nazım Baba’nın ‘’Şehitler’’i onlar;
‘’Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
Sakarya'da, İnönü'nde, Afyon'dakiler
Dumlupınar'dakiler de elbet
Ve de Aydın'da, Antep'te vurulup düşenler,
siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
siz toprak altında derin uykudayken
düşmanı çağırdılar,
satıldık, uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
kalkıp uyandırın bizi!
uyandırın bizi!
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!’’i yazdığı!
xxx
Bugün Eylül’ün On’u!
95 yıl önce Sarı Paşa’nın;
‘’dağlarında çiçeklerin açtığı’’
kentiyle kucaklaştığı ilk gün!
Her sokağı, mahallesi, her okulu; Atatürk, İnönü,
Fevzi Çakmak, Fahrettin Altay, Yüzbaşı Şerafettin
Lozan, Alsancak, Şehitler, Mehmetçik gibi isimlerden oluşan İzmir!
Victor Hugo’nun "Les Orientales"taki "La Captive"
isimli şiirinin ilk dizesinde, "Smyrne est une princesse-
İzmir bir prensestir."yazdığı,
Homeros’un, Attila İlhan’ın,Necati Cumalı’nın,
Muzaffer İzgü’nün, Gökovalı Hocam’ın,Okan Yüksel Ustam’ın
‘’güzidesi’’ Canım İzmir.
Bir ‘’Cumhuriyet Müzesi’’ şehrim!
Benim dilimde de Haluk Işık Hocam’ın
unutulmaz dizeleri;
‘’Sen ‘9 Eylül’ dersin iki kelime,
Ben onurlu halk anlarım,
Rüzgarın çevirdiği sayfa anlarım,
Sen ‘İzmir’ dersin iki hece,
Ben saygıyla ayağa kalkarım!’’