Yaşam ve ölüm birbirini takip eden iki olgudur. İkisinden birini reddetmek yaşamın akışına karşı çıkmak demektir.
Yaşamın her anını dolu dolu yaşayan insan ölümü de korkusuzca kabullenir. Işte o zaman yaşam ile ölüm kesişir ve birleşir. Böylece bütünleşme yaşanır, kişi kendini yeniden doğmuş hisseder.
Yaşam ölümü, ölüm de yaşamı içerir. Gelecek anın yaşanması için geçmişten özgürleşmek ve geçmişi öldürmek gerekir. Bu gerçeğin farkına varıldığında hem yaşam hem ölüm sevilir ve coşku içinde yaşanır.
YAŞAM ile ölüm arasındaki farkı görmemek aslında bütünleşememek demektir. Bütünleşerek yaşamak, yaşam içinde ölümü, ölüm içinde yaşamı görmektir.
Yaşamsal zirveye bir an ulaşıldığında ölüm kendisini hissettirir. O zaman bir sarsıntı yaşanır. Kişi gerçeğe uyanır. Yaşamın zirvesinde ölüm, ölümün zirvesinde ise yaşam vardır.
İnsan aşkın zirvesine ulaştığında da aniden aşık olduğu kişi için ölmek ister. Aşkın zirvesinde olan bir aşık için ölüm korkutucu görünmez. İşte aşk ve ölüm arasındaki bu bağlantı yüzünden kişiler aşık olmaktan korkar. Aşk ölümü de nefesinde hissetmektir.
Aşk yaşamın kendisidir. Aşık olmaktan korkarsanız yaşamdan da korkarsınız. Aşk egoyu eritir. Eğer bir insan aşık olmaktan korkuyorsa, bu ego yüzündendir çünkü aşk egoyu eritir. Aşk, teslimiyet içerir. Ego eridiği için de aşık, ölmekten korkmaz ve kendisini aşık olduğu kişiye teslim eder.
Aşk ateşi yandığında ego ve sahte benlik çözülür . Saf olan ruhi varlık ortaya çıkar. Ego, aşkın yaşanmasında, kalbin açılmasında bir engeldir. O engeli ortadan kaldırmak için kişi kendisiyle yüzleşmeli, farkındalığını yükselterek kendi olmalı, olmadığı şey olmaktan uzaklaşarak samimi olmalıdır.
Aşk fedakarlık, ego ise hep alma yani bencillik demektir. Aşk yolunda bencillik ve ego eriyerek kişi aşık olduğu kişiye kalbini acar ve sadece vermekle ilgilenir. Almak için değil vermek için sever. Kendisi için değil onun için sever.
Ego ile birlikte dünyevi geçici kişilik parçalandiginda kişi yok olacağı hissine kapılır. O yüzden aşkın doruğunda aşık olan kişi ölüyormuş gibi hissedebilir.
Dünya Değişim Akademisinde uygulanan Değişim programları ve teknikleri kişiyi doğal, ebedi özüne geri döndürür. Aşk, böylece daha doyum içinde, tatminlikle yaşanır. Yaşam da dolu dolu anlamlı bir şekilde yaşanır. Zıtlıklar ve kaos ortadan kalkar. Mükemmel bir uyum ortaya çıkar.