Bana bak! Buyrun efendim. Söyle şu bakanlara, hemen toplansınlar. Saray da mı efendim? Ne sarayı lan. Binali ayarlasın bi yer, burda yapıverelim işte. Zaten burnumdan soluyorum. Şu beyaz çayımı içinceye kadar toplansın herkes… Ama efendim damat bey meşgul. Hayrola. Yandan damatla görüşüyor. Malum McKinsey işi biraz başımızı ağrıtıyor da. Niyeymiş o? Efendim, dış güçler diye bas bas bağırıyordunuz. Şimdi ülkenin tapusunu Amerika’ya veriyorsunuz. Imf’ye teslim olmadık demek için yandan dolanıyorsunuz falan diyor muhalefet. Ecdadınızın yolundan gitmek için mi yeni Duyun-i umumiye…
Tamam tamam kes! Daha ne istiyor lan bu muhalefet. Gıcır gıcır yeni düzeni sunduk ya mecliste. Hepsi 23 nisan çocukları gibi şen şakrak dolanmıyor muydu ortalıkta. Şurdan bakan da sanki iktidar vekilleri onlar sanacak. Neyse havalarını bozmayın ha. Bu duvarların arasında mutlu mesut yaşasınlar. Birkaç soru önergesi, kanun teklifi falan vermelerine izin verin. Sonra da bir kaşık suda fırtınalar kopardıklarını sansınlar. Aman ha, sokağa, halkın arasına çıkmalarına sakın izin vermeyin. Düğün, dernek, cenazeyle yetinsinler. Birbirlerine yoldaşım, yol arkadaşım falan diyerek oyalansınlar. Memleketin sahibi kendileri sansınlar… Emredersiniz efendim.
Damat nerde kaldı? Çabuk çağırın şunu. Dur lan bardağı devireceksin… Gel bakim damat. Hani lan bu şirket bizimdi? Bizim efendim. Ankara temsilcisi Beşir beyin damadı… Yanlış yapmazlar dimi? Yok efendim. Tüm raporlar önce sizin önünüze gelecek; Satılacak hangi kurumlar kaldıysa, önce siz bileceksiniz. Maaşlardan, yardımlardan kesinti yapılacaksa, tarihini siz belirleyeceksiniz. Hazinenin başında da biz varız zaten…
Tamam tamam anladım. Şimdi bu şirketin adını falan değiştiremez miyiz? Damat AŞ falan desek… Olur mu efendim? Amerikalılar izin vermezler… O zaman şöyle yapacaksınız; Bütün musibetlikleri bu şirketin üzerine atacaksınız. Bunlar bizim kalkınmamızı istemiyorlaaar! Ekonomik savaş vaaar! Allahın izniyle bu badireyi de sağ salim atlatacağız falan filan… Anladım efendim. Ancak hemen kemer sıkmamızı istiyorlar. Olmaaaaz! Yerel seçimlere kadar asla olmaz. Şimdi beni can kulağıyla dinle;
Ne yapın edin Bahçeliyi elimizden kaçırmayın. Onun oyu bana lazım. Siz ha bire CeHaPeye yüklenin. Her yerde, bunlar bölücülerle işbirliği yapıyorlaaar! diye höykürün. Zaten kırk bir kere tekrar ettiniz mi, benim aziz milletim inanır. Bu sayede Akşeneri de onlardan uzak tutmuş olursunuz. Aman ha! İllerde, ilçelerde bu iki seçmen birbiriyle buluşmasın, ne yapıp edin birbirlerini düşman bellesinler. Bi de bunların içini karıştırın. Adaylar birbirine düşsün. Adaylarla örgüt karşı karşıya gelsin, milletvekilleri belediye adaylarını hasım bellesin. Bakma öyle bön bön. 2014de aynısını yapmadık mı? Sonuç ortada. Şimdi daha organize yapacağız. Televizyonlarda hep muhalefeti konuşsunlar. Lime lime dökülsünler. Bu sefer hedef 2023 değil. Hedef 2019. Tulum çıkarmalıyız tulum…
Ne? Tulumbada su mu bitti? Ben anlamam. Para basın. Katar emiri sözünü tutsun. Dolarları şu benim hediye uçağa yüklesin. Katar katar benim saraya indirsin. Depoda yer mi yok. Hani lan tulumbada musluk bittiydi?... Efendim, vatandaşa vereceğimiz musluklar kurudu. Bizimkilerde sorun yok. Hedef 2053 alimallah. Hah şöyle damat. Adam ol ciğerimi ye. Şimdi sen şu makenzi midir nedir, onların gönlünü hoş tut. Her gelişlerinde, boğazda ziyafet ver. Tekne turu falan. Bak işte, şu dış güçleri bizim için kandırsınlar. Çilli çilli dolarları yağdırsınlar. Ver faizi, ver faizi… Şu belediyeleri de bir tulum çıkardık mı. Tamamdır. Yağma hasanın ciğerli böreği. O söz nasıldı ya. Neyse. Müşteriyi kaçırmayın işte. Ne? Müşteri biz miyiz? Oğlum su koyverme şimdi. Hadi bak sen işine. Ben saraya gidiyorum. Ekzotik meyve kürü saatimi kaçırdım zaten sizin yüzünüzden. Ben olmasam n’apıcaksınız bilmiyorum yani. Bi işi de doğru düzgün yapın yahu. Bak tekrar uyarıyorum. Halkı boşverin. CeHaPeye yüklenin. Onlar kendini toparlayamasın yeter. Ona göre. Hadi iş başına!..