Merhaba Yarın
Şunun şurasında bir elin parmakları kadar gün kaldı. Önümüzdeki Pazar günü hep beraber tarihi bir karar vereceğiz; ya koca bir ülkenin geleceğini bir kişinin iradesine teslim edeceğiz, ya da eksikliklerini gidermek kaydıyla demokratik bir yaşamı tesis edeceğiz.
Aylardır ‘neden HAYIR dememiz gerektiğini’ dilimiz döndüğünce anlatıp durduk. Belki bir atölyede, belki bir kahvede, belki de bir tarlada karşılaştık seninle. Birbirimizi tanıdık, birbirimizi anlamaya çalıştık. Sen sordun, ben yanıt vermeye çalıştım. Sohbetimizin sonunda; evet iken acabaya, acaba iken hayıra dönüştü düşüncelerin. Ben ise gözlerindeki o ışığı gördükçe daha bir mutlu oldum, umutlandım. Kendim için değil ha, sakın yanlış anlama. Dört yaşındaki torunum için umutlandım asıl…
Gördüm ki; her şeye karşın demokratik yaşam kültürü kök salmış, kimse söküp atamaz, bizi ortaçağ karanlığına geri taşıyamaz artık. Tamam; birileri hala bunu kabullenmek istemiyor, totaliter bir rejim kurmak istiyor. Ama artık sen de, ben de asıl dertlerinin ‘kırmızı pabuç’ olduğunu biliyoruz. Bu kadar saldırganlaşmalarının nedeninin de; toplum tarafından fikirlerinin kabul görmemesine yoruyoruz.
Biliyoruz; şu son birkaç günde türlü türlü manipülasyonlara başvuracaklar, toplumu germeye çalışacaklar. Ama nafile!..
Biz biliyoruz; haklıyız, çoğunluktayız ve kazanacağız!..
Ama bunun oylarımızla da tescil edilmesi gerekiyor. Çünkü şimdilik, sandık demokrasisi bu kadarına izin veriyor.
İzninle, hem kendime hem de sana şu hususları hatırlatmak istiyorum;
Sandığa gidip oyunu kullanmazsan karşı tarafa bir oy vermiş olacaksın. Bu nedenle mutlaka oyunu kullan.
Anket sonuçlarına takılma. Çoğu manipülasyon. Ama şunu bil; Hayır’lar önde ve bu karara sen de ortak ol.
Sandığa yalnız gitme. Oy kullanmamayı düşünen bir komşun, bir yakının varsa, onu da al yanına. Onunla git sandığa ve oy kullanmasını sağla.
Vaktin varsa gün boyu sandık çevresini terk etme. Oy kullanmaya gelen mutlaka tanıdıkların çıkacaktır. Onlarla ilgilen, mümkünse hayırlı bir karar vermelerini sağla.
Oy sayım sırasında da sandığı terk etme. Sayımın doğru yapılması için gözlerini dört aç. Varsa bir usulsüzlük, hayırcıların hemen itiraz etmelerini sağla.
Televizyonların erken manipülasyonlarına kulak asma. ‘Evet’leri bilerek önde gösterecekler başlangıçta. Sırf senin moralin bozulsun, sandığı terk edesin diye. Bu oyuna gelme. Sayımın sonuna kadar kal ve tüm tutanakların doğru ve ıslak imzalı bir şekilde eksiksiz doldurulduğundan emin ol.
Sözün özü demem o ki;
Ha gayret!...
Kömürü köz eyledik
Kalemi yol eyledik
Geldik bu güne…
Yarın mı?
Yarın güneş daha bir parlak doğacak
Unutma!..