Merhaba Yarın,
2014 yerel seçimlerinde birlikte çalışma fırsatını bulduğum, objektif kamuoyu araştırmaları ile iz bırakan Murat Gezici kardeşim, yine önemli bir çalışmaya imza atmış. Önümüzdeki referandum için bizleri uyarıyor;
Her 6-7 seçmenden biri (%17) sandığa gitmeyeceğini söylüyormuş. Bu da yaklaşık 58 milyon seçmenin 10 milyonu demek. Bunların neredeyse yarısı da 18-27 yaş arası gençlermiş. Üstüne üstlük bunların da yarısı lise mezunu ve bu kitlenin %75’i yani 7,5 milyonu parlamenter sistemden yana. Ne demek bu; Sandığa gitse “hayır” oyu verecek demek. Ama şimdilik, ‘sandığa gitmeyeceğim’ diyor. Gerekçeleri ise; sandığa gitse bile sonucun değişmeyeceğine, yani “evet” çıkacağına inanmaları. Referandumun başta terör olmak üzere işsizlik, ekonomik sıkıntılar, yargı/hukuk, Suriyeliler, eğitim ve ifade özgürlüğü gibi sorunlara çare olmayacağına inanmaları. Murat Gezici kardeşimin yorumuyla; “öğrenilmiş çaresizlik” denilen ruh halinde olmaları.
Bak sevgili kardeşim,
Sen hangi ruh halindesin bilmiyorum. Eğer sen de kendini bu grupta hissediyorsan ya da yakınında birileri bu halde ise aşağıdaki iki olayı dikkatlice okumanı öneririm;
Olay 1; 2010 Anayasa referandumunda her dört seçmenden biri sandığa gitmemiş. 12 Eylülcülerden hesap sorma bahanesiyle “yetmez ama evet” diyenler ile “mezardakileri bile kaldırıp oy kullandırmalısınız” diyen dünün iktidar ortağı, bugünün “yeni teröristi” ve yandaşlarının desteğine rağmen “boykotçular” sandığa gitseydi, büyük bir olasılıkla sonuç “evet” çıkmayacaktı. Böylece yargı sistemi altüst olmayacak, Balyoz, Ergenekon, Kumpas davaları eliyle tasfiyeler yaşanmayacak ve nihayet “15 Temmuz” yaşanmayacaktı.
Olay 2; 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de her dört seçmenden biri sandığa gitmemiş. Ne kadar haklı gerekçeleri olursa olsun, bu davranışıyla 1. turda RTE’nin Cumhurbaşkanı seçilmesine ortak olmuş. Eğer sandığa gitseydi, seçimler büyük olasılıkla 2. tura kalacak ve belki de birçok şey daha o zaman değişecekti. %38 ile seçilen biri “ben %52 ile seçildim, milletin iradesi bende” diyemeyecekti.
Gördün mü sevgili kardeşim?
Pire için yorgan yakmanın bir alemi yok. Sıtmayı görüp ölüme razı olmanın da.
Unutma!..
Sandığa gitmeyerek kullanmadığın her bir oy, aslında “evet” oyu anlamına geliyor. Hele bir de “hayır oyu verecektim” diyorsan “eksi iki oy” demek oluyor.
Unutma!..
Bu bir parti seçimi değil. Bu bir beka meselesi. Başkalarını değil, sadece kendi bekanı bile düşünüyorsan eğer, ne yap ne et 16 Nisan’da sandığa git ve oyunu kullan sevgili kardeşim. Sonradan dizlerini dövme. Doğacak çocuklarına, torunlarına karşı boynunu bükme. Koyverme!..
Oy ver!..