Merhaba Yarın
Adeta 1919 koşullarını yaşadığımız şu günlerde ve 2019’a giden yolda, CHP yine tarihsel bir görev ile karşı karşıya; meşru olmayan bir Anayasa ve fiili tek adam rejimine karşı demokrasi ve cumhuriyeti güçlendirerek yeniden tesis etmek. Bunun için de ülkenin en az yarısına sokakta ve sandıkta siyasal önderlik yapmak. Kongre ve kurultay sürecini başlattığına göre, her kademede görev alacak kadroların belirlenme yöntemini, dönemin ruhuna uygun olarak güncellemek. Tüzük ve yönergelerle yetinmeyerek, meşru ve demokratik yeni yöntemler geliştirmek, çoğulcu demokrasiyi önce kendi içinde uygulamak.
Peki, bu nasıl olacak? Aslında nasıl olmayacağını ya da olmadığını, bugüne kadar yaşadıklarımızdan biliyoruz:
Birçoğunun nüfusu neredeyse bir ilçe kadar olan mahallelerde, delege seçimleri için yarım saat ayrılıyor. Bu sürede gelen minimum üye ile başkan adayları ya da ekipler listelerini yarıştırıyor. Listelerden biri kazanıyor. Kazananlar ilçe kongresine, kaybedenler tribüne yöneliyor.
İlçe kongreleri için birer gün ayrılıyor. Adaylar ve listeler üzerinden, aslında il başkanı, milletvekili ya da belediye başkanı adayları yarışıyor. Listelerden biri kazanarak ilçe başkanı ve il kongre delegelerini seçiyor. Kazananlar il kongresine, kaybedenler tribüne yöneliyor.
İl kongreleri için de birer gün ayrılıyor. İlçe başkanları, milletvekilleri, partinin önde gelenleri birer aday çıkartıyorlar. Yönetim ve kurultay delegesi listeleri seçim kazanmaya yönelik olarak hazırlanıyor. Adaylar ve ekipler yarışıyor. Kazananlar kurultaya, kaybedenler tribüne yöneliyor.
Bazı istisnalar dışında her birimde bu süreçler böyle yaşanıyor. Tüzük ve parti içi demokrasinin gereği böyle olduğu söyleniyor. Ama “milyonlarca üyesi olan dev bir örgütün, siyasal mücadeleye neden tüm kadrolarını seferber edemediği?” sorusunun yanıtı havada kalıyor.
O zaman, ne yapmalıyız?
Bu sorunun yanıtı için, şimdi sana çok somut önerilerde bulunacağım. Yetkili/yetkisiz, partili/partisiz olduğuna bakmadan, bu önerilerimi dikkatle okumanı istiyorum. Peşinden, önce kendinle sonra da diğer yarınlarla özgürce tartışmanı istiyorum. Belli mi olur; belki de tarihsel sorumluluğumuzun kapısını birlikte açarız.
Mahalle (muhtarlık bölgesi) Delege Seçimleri;
Seçim gününden önce, en az iki oturumlu ve yeteri kadar sayıda, mahalle üye toplantıları yapılsın. Mahalle ölçeğinde seçim/referandum sonuçları sandık sandık değerlendirilsin. Mahallenin sorunları ve çözüm önerileri tartışılıp bir rapora bağlansın. İlçe ve il ölçeğinde kurulacak “çalışma meclisi/komisyonları”na önerilecek üye adayları belirlensin. Delege adayları tek tek kendini tanıtma, düşüncelerini paylaşma, üyeler de adayları yakından tanıma olanağı bulsun. İl/ilçe yöneticileri, milletvekilleri ya da mahallede kayıtlı olmayan üyeler bu toplantılara sadece izleyici olarak katılsın. Yönlendirici, etkileyici konuşma yapmasın, delege anahtar listesi sunmak gibi girişimlerde bulunmasın. Takvime göre, üyelerin en yoğun olarak mahallede bulunduğu bir günde ve yeteri kadar sürede çarşaf liste ile delege seçimleri yapılsın. Seçilen delegeler bir sonraki seçime kadar partinin “mahalle örgütü” olarak yetkilendirilsin ve görev yapsın.
İlçe Kongreleri;
Nüfusa göre en az üç gün sürsün. İlk iki gün “Çalıştay ve Üye Eğilim Yoklaması” son gün resmi kongre olarak düzenlensin. Çalıştay tüm üyelerin aktif katılımı ile yapılsın. Katılımcılar, mahallesinden önerilen adayların içinden yeteri kadar sayıda ve üyede “çalışma komisyonları”nı açık oyla seçsin. Geriye kalan adaylar “çalışma meclisi” üyesi olarak komisyon çalışmalarına dahil olsun. Komisyonlar raporlarını üyelerin değerlendirmesine ve onayına sunsun. Bu raporlar, seçilen yöneticilerin çalışma programına ve mücadele alanlarına yön versin. İlçe başkanı veya ilçe yöneticisi veya il kongre delegesi olmak isteyen tüm adaylara tek tek konuşma olanağı verilsin. Adaylar kendini tanıtsın, üyeler de adayları tanısın. Delegenin yeterli imzasını alan İlçe başkanı adayları, aynı zamanda yönetim kurulu üyesi adayı da olduğunu, başkan olarak üyenin yeterli desteğini alamaması halinde yönetimde görev alabileceğini deklare etsin. Üye de seçerse, yönetici olarak görev alsın. İlçe başkanı adayları, birlikte daha uyumlu olarak çalışabileceği yönetici adaylarını üyenin bilgisine sunsun. Üye eğilim yoklaması resmi ilçe kongresinden bir gün önce, tüm üyelerin katılımıyla ve gizli oyla yapılsın. Bu seçimlerde siyasal birikimin yanı sıra; yaş, cinsiyet, meslek, yöresel, sınıfsal, etnik aidiyetler gibi kriterler referans alınsın. Adaylar bu kriterler de değerlendirilerek aldıkları oy oranlarına göre asil/yedek olarak sıralansın ve delegasyonun resmi onayına sunulsun. Son gün parti tüzüğünün öngördüğü resmi ilçe kongresi, tek aday ve tek liste olarak yapılsın. Delegeler üyelerin seçtiği adayları; ilçe başkanı, ilçe yöneticisi, il kongre delegesi olarak onay versin. Sonuçta hiçbir ekip/eğilim örgütün dışına itilmesin, tribüne yönelmesin.
İl Kongreleri;
Nüfusa göre en az üç gün sürsün. İlk iki gün “Çalıştay ve Üye Eğilim Yoklaması” son gün resmi il kongresi olarak düzenlensin. Çalıştay tüm üyelerin aktif katılımı ile yapılsın. Katılımcılar, ilçelerinden önerilen adayların içinden yeteri kadar sayıda ve üyede “çalışma komisyonları”nı açık oyla seçsin. Geriye kalan adaylar “çalışma meclisi” üyesi olarak komisyon çalışmalarına dahil olsun. Komisyonlar raporlarını üyelerin değerlendirmesine ve onayına sunsun. Bu raporlar, seçilen yöneticilerin çalışma programına ve mücadele alanlarına yön versin. İl başkanı veya il yöneticisi veya kurultay delegesi olmak isteyen tüm adaylara tek tek konuşma olanağı verilsin. Adaylar kendini tanıtsın, üyeler de adayları tanısın. Delegenin yeterli imzasını alan il başkanı adayları, aynı zamanda il yönetim kurulu üyesi adayı da olduğunu, başkan olarak üyenin yeterli desteğini alamaması halinde yönetimde görev alabileceğini deklare etsin. Üye de seçerse yönetici olarak görev alsın. İl başkanı adayları, birlikte daha uyumlu olarak çalışabileceği yönetici adaylarını üyenin bilgisine sunsun. Üye eğilim yoklaması resmi il kongresinden bir gün önce, tüm üyelerin katılımıyla ve gizli oyla yapılsın. Bunun için gerekirse ilçelere de sandık konulsun. Bu seçimlerde siyasal birikimin yanı sıra; yaş, cinsiyet, meslek, yöresel, sınıfsal, etnik aidiyetler gibi kriterler referans alınsın. Adaylar bu kriterler de değerlendirilerek aldıkları oy oranlarına göre asil/yedek olarak sıralansın ve delegasyonun resmi onayına sunulsun. Son gün parti tüzüğünün öngördüğü resmi il kongresi, tek aday ve tek liste olarak yapılsın. Delegeler üyelerin seçtiği adayları; il başkanı, il yöneticisi, kurultay delegesi olarak onay versin. Sonuçta hiçbir ekip/eğilim örgütün dışına itilmesin, tribüne yönelmesin.
Sevgili Yarın,
Bana “peki kurultay nasıl olsun?” diye mi soruyorsun. Bir düşün; Kurultay da tıpkı ilçe/il kongre süreçleri gibi yaşansa, sadece delegelerin değil, tüm üye tabanının, genel başkan ya da parti meclisi üyelerini seçtiği bir olanak sunulsa… Bak o zaman uyuyan dev nasıl ayağa kalkıyor!
“İyi güzel de bunların pratikte uygulanması mümkün değil” mi diyorsun. O zaman ben de sana diyorum ki; olağanüstü dönemde olağanüstü şeyler yapmak gerekir. Ülkenin en az yarısını kucaklamak için, önce kendi içinde kucaklaşman gerekir. Tam demokrasiyi önce kendi içinde uygulaman gerekir. Ha! Bunun için daha uygulanabilir bir yöntem mi öneriyorsun; eyvallah, bunun için bile, bu mektubu sana yazmam gerekir. Senin de düşüncelerini paylaşman gerekir. İyiyi, güzeli ve doğruyu hep birlikte bulmamız gerekir.
Ben inanıyorum; Konuşacağız, tartışacağız, önereceğiz… Ve aydınlık bir geleceği birlikte kuracağız! Bu nedenle kendine, ailene ve ülkene çok iyi bak emi.