İnsanın dünyaya gelişinden sonra,”ÖMÜR” denilen,hayatının tamamında,
Akıl ve Tevekkül,kan gibi,bedenin ve ruhun vitaminleridir,aminoasitleri,proteinleridir.
Akıl,Tanrının bize bir lütfüdür.
“Aklı olmayanın dini olmaz”,”Akıl yaşta değil,baştadır”, “Ahrette,delilere ve çocuklara
Ceza yoktur.”,”Yunus suresi,100-Aklını kullanamayanların üzerine pislik yağdırırız.”
Gibi,aklı önemseyen ve öne çıkaran bir çok atasözü ve ayetler,hadisi şerifler vardır.
İnsanın hayatında,yaşam biçiminde,Akıl bu kadar önemli olmasına rağmen,
Duyguları da o kadar önemlidir.Ama,duygular,aklın kontrolünde olmak zorundadır.
Duygular sevmek ve nefret etmek gibi iki zıt,hissiyata da,insanı yönlendirebiliyorsa,
Akıl bunların adeta çobanı,akıl hocasıdır.
Askerler savaşır,ama komutanlar savaş stratejisini hazırlarlar.
Futbolcular oynar,ama teknik direktörler,maçı kazanma stratejisini hazırlarlar.
Buna göre oyun taktiklerini futbolcularına anlatırlar.
Okulda öğretmenler derslerini anlatırlar,ama okul müdürü eğitim ve öğretime dair
Programlarını hazırlarlar.
Hayvanlar alemi de aynıdır.Mutlaka bir lider bulunur.
İnsanın sahip olduğu lider öncelikle AKILDIR.
Yetmez! Aklımızı,nerede,nasıl,ne şekilde kullanacağız? Bu da akıldan da
Önemlidir.Zira,Dünyayı yakıp yıkan,dünya çapındaki dolandırıcılar,her türlü legal işleri
Programlayanlar,şeytanın bile aklına gelmeyen insanları tuzaklara düşürenler.
Bütün bu insanlar da,zeki ve akıllı insanlardır.
Aklı sadece kendisine bile yetmeyen insanlar,sadece hayatlarını idame ettirirler.
Atomu parçalayan da akıldır,onu savaşlarda kullanan da akıldır,
Atomu,nükleer santrallerde enerji üretiminde kullananlarda akıldır.
Ölecek durumda olan insanı yaşatmaya çalışan doktor da,akıl ve meslek sahibidir,
İnsanları topyekun katleden de-mesleği ne olursa olsun-bir insan,bir akıl sahibidir.
Akıl tek başına bir işe yaramaz.Aklını iyi kullanan insanlar,zekidirler.
Bu zeki insanlar,aklı,kendisi ve bütün insanlık aleminin hayrına kullanırsa,
Bilim ile İlme hizmet ederse,işte bu insan,bir Peygamber değildir,ama,
İnsanların en şereflisidir.Bu insanlar,eşref-i mahlukatlığını koruyan kişilerdir.
Aksi olursa,bir insanın,aslan,kaplan ve diğer yırtıcılardan ne farkı olabilir ki?
Bu yaban hayvanları iç güdüleri ve kendilerine has özellikleri ile,acıktıkları zaman,
Avlanırlar.Ama,insanoğlu öyle mi?
Ey emperyalistler,sizin,Irak,Suriye,Libya,Tunus,Yemen ve Afrika da ne işiniz var?
Bunların yaptıklarını HAYVANLAR asla yapmazlar.
Onlar bölgelerine saygı gösterirler.Akıl,duyguların,dünya nimetlerinin,egoizmin
Esareti altındadır.İnsani duygular,insaniyet bitmiş,sadece,nefse hizmet söz konusudur.
Bu yaratığa,ancak CANIVAR! Denir.
İnsan aklın,bilginin,teknolojinin önemini bu kadar önemsemesine rağmen;
Ne zaman,nerede,nasıl,ne şekilde öleceğini asla bilemez.
Kendisine verilen akıl ve diğer üstünlükleri,ganimet ve miras bilir.
Ne zaman,kötü bir duruma düşse,malını,mülkünü,aile fertlerinden birisini,sağlığını
Kaybettiği zaman,adeta EŞEKTEN DÜŞMÜŞE döner.Zira,deprem sonrası yapacak hiçbir
Akıl ve duygu birikimi yoktur.
Dünyası bitmiştir.Halbuki,yangından sonra geriye enkaz kalır ama,
İnsana yatırım yapanın,yangın yeri yeniden,küllerinden güle döner.
Hz.Mevlana’nın dediği gibi,”Küllerden sonra güller açar,eğer küllerden nasip alabilmiş ise!”
Burada Allah'a “TEVEKKÜL” Akıl kadar önemlidir.
İnsan hayatı her zaman LALE DEVRİ saltanatı içinde geçmez.
Yükselme,Lale devri,duraklama,yıkılma dönemlerinin de olabileceğini unutmamak lazım.
İnsana yapılan her türlü yardım,Allah'a yapılmış gibidir.
Zira,Müslüman,dünyevi ve uhrevi her türlü iyiliklerinden,Allah'a borç vermiş gibidir.
Allah ise,size her zaman verdiğinizin mislisi ile size öder.
Yeter ki,var zamanımızda şükredip,paylaşalım.Her zaman Yaratana şükredip,
Tevekkül edelim ki,küle dönen ömür hayatımızda,küllerden güller açsın.
Akıl ve tevekkül,insanın hem silahı,hem kalkanı,hem de tevekkül dilidir.
Aklını kullanıp,insanlık alemine faydalı olanlara,Tevekkül içinde
Şükredenlere selam olsun…