Teolojik olan Kul olma,ya da kulluk etme,
Dini bir kelimedir.
Allaha inanan ve iman eden Müslümanlar,
“La İlahe İllallah” diyerek,Allaha kul olurlar.
Allah’tan başka mabut,tanrı aramazlar.
İslam dinini,son din ve Hz.Muhammed Mustafa’yı(s.a.s)
son peygamber ve Kur’an’ı Kerimi de son kutsal
kitap olarak kabul eden bir Müslüman,
Allaha teslim olur,ona kulluk eder.
Bu bir tercih meselesidir.
Kur’an yerine başka bir kutsal kitap ve Hz.Peygamber
Yerine başka bir Peygamber arıyorsa,
Allah deyince,başka bir Tanrıya ibadet ediyorsa,
Bu kişi serbest iradesi ile kendi inanç ya da
Kendi aleminde tanrısını bulmuş demektir.
İnanç ve iman,kişisel tercih meselesidir.
Zira,zorla kimseyi Türk yapamayacağımıza göre,
Kimseyi de Müslüman yapamazsınız.
“La İkrahe fin din” dinde zorlama yoktur.
Ayrıca,”Kulya eyyühel Kafirun” suresinin
Mealini okursanız bunu daha iyi anlarsınız.
Peygamberin görevi sadece ilahi emirleri tebliğ etmektir.
Tebliğ edilen emirleri ister tebellüğ edersin,ister
Etmezsin.Yani yol çift.Tıpkı,oluklardan,
Birisinden nur diğerinden kir aktığı gibi.
Kısaca,inanç,iman meselesi;Kul ile Onun Tanrısı
Arasındadır.Buraya hiç kimse giremez.
Köle olma ya da kölelik ise,zorla olur.
Hiçbir insan isteyerek,rızası ile KÖLE olmaz.
Zira kölelerin hürriyet gibi,temel hak ve özgürlükleri
Yoktur.Sadece bir sahibi vardır.
Sahibi af ederse,hürriyetine kavuşur.
Yalnız,Hz.Ali’nin(r.a),sözüne kulak verecek
Olursak;”Bana bir harf öğretenin kölesi olurum”
Demekle,öğrenen,bilen,araştıran insanın hürriyeti,
Cümleleri meydana getiren harflerde saklıdır.
Kur’an’ın da ilk ayeti;”İkra! Bismi Rabbikellezi halak”
Olduğuna göre,her şey,bilgi ve ilim demektir.
Okumayan,öğrenmeyen insan,cehaletin kölesi olurken,
Onu yönlendiren patronuna,sahibine de kulluk eder.
Yoksa,her öğrenci öğretmenine köle olacak değildir.
Buradaki zimmi olan mesajı iyi almak gerekir.
Öğrendiğimiz bütün bilgileri sadece bilgi olarak
Beynimize depo edip,onları eyleme,hayata ve yaşamımıza
Geçirmez isek,bilgilerimiz de,eşeğin sırtına yüklenmiş
Yükten başka bir şey olamaz.
İnsan bilgi ve ilim sahibi olarak,kendisine ve etrafına
Aydınlatır.Karanlıkları kimse sevmez.
Zira karanlıklar,ucubelerle doludur.
İllegal bütün yasal olmayan işler,hep gece
Tezgahlanır ve karanlıklarda yapılır.
Bilgi,her insanın sanki kaybetmiş olduğu malı
Gibi olmalı ki;onu her yerde arayıp bulmalıdır.
Karanlıklara mahkum edilen fertler ve cemiyetler,
Başkalarının kölesi olurlar.
İşte o zaman sen ne Allahına ibadet edersin ne de
Mukaddesatına sahip çıkabilirsin.
Senin Allahın,sana sunulan Tanrıdır.Hürriyetin ise,
Kölesi olduğun patronunun sana verdiği
Kadardır.
Milletleri köle yapamayanlar,fertleri kendilerine
Köle yaparak,cemiyetlerin önünü açarlar.
Bunun için,seni,sahip olduğun milli ve manevi
Değerlerinden uzaklaştırıp,senin ekonomini çökeltip,
Siyasi,sosyal,kültürel her türlü argümanı kullanarak,
Kendinin ve cemiyetin içinde,hep yalnız ve yabancılaşmanı
Sağlarlar.Adın değişmese de,ruhun,inancın değişmiş,
İmanın yerine ise,ekonomik tanrılar almıştır.
İşte insan denen meçhul,her zaman kendisini
Sorgulamalıdır.
Ateist,deist olmak farklı şey,başka bir dine inanmak farklı
Şey.İslamı,Müslüman’dan öğrenme.Müslüman’ın hal ve
Hareketi,İslam hakkında seni yeterince aydınlatmayabilir.
Unutma,Müslüman’ın iki değeri vardır.Bunlardan birisi
Ayetler,diğeri ise hadisi şeriflerdir.
Biraz daha ileri giderek,İcmai ümmete yani sahabelerin
Davranışlarına bakarsın,ya da Müctehitlerin ichihatlarına
Bakarsın.
İmam-ı Ebu Hanife,İmam-ı Şâfi,İmam-ı Hanbeli,
İmam-ı Maliki’nin ichihatlarına bakarsın.
İşte bak,kolay Müslüman olunur ama,Müslümanlığı
Yaşamak ve örnek Müslüman olmak kolay değil.
İlmine,bilgine,iman ve inancına sahip çık.
İmanını,inancını,bilgi ve ilimle perçinleştir.
Her şeyi önce kendin için yap,herkesle paylaş,
Ama,hürriyetini,inancını,imanını,ahlaki,
Milli ve manevi değerlerine sahip çık..
İşte o zaman İnsansın..