Dinlerin ilim hakkında ilahi emirleri bakarak,bilgi sahibi olmak,
Sonra da,Din ve ilim,ilim ve din hakkında fikir sahibi olabiliriz.
“Dinsiz ilim kör,İlimsiz din topladır”,”İlim,Müslüman’ın kaybettiği malı gibidir. Onu nerede bulursa almalıdır.” “İlim,Çin’de de olsa gidin öğrenin.” Bu hadisleri de bilmek gerekir.
Orta çağ Avrupa’sındaki, Kiliselerin ve bilhassa “Katolik kiliselerin”
Her alanda etkileri fazladır.Kiliselerin bu etkiliğini ortadan kaldırmak amacıyla
“Dinde Reformlar” yapılmıştır.
Dinlerin,doğrudan bilime olumsuz etkileri yoktur.
Dini taassup haline getiren kiliselerin,olumsuz etkileri olmuştur.
Bununla ilgili olarak,Galileo’nin bir sözünü sizlerle paylaşayım..
Galileo,katı bir Katolik’tir.Yani dindardır.Dünyanın yuvarlak olduğunu ve döndüğünü
Söylediği zaman,kilise tarafından aforoz edilmiştir.
Hakkında kilise idamına karar verdiği zaman,mahkemede,son sözü sorulduğunda;yukarıya yani gökyüzüne bakarak, ayağını da yere vurarak ”Dünya hala dönüyor” demiştir.
“Tabiatın kanunları matematik diliyle Tanrı tarafından yazılmıştır.” “İnsan aklı,Tanrının en müthiş işlerinden biridir.”diyen dindar Galileo’dur.Kur’an da;”Biz dünyayı altı günde yarattık” demekle,matematiği ortaya koymuştur.
Galileo meselesi “din-bilim çatışması” diye yutturulmaya çalışan pozitivizmle beyni yıkanmış
İlköğretim,lise ve üniversite hocalarına “İthaf “ olunur.
O zaman orta çağda iki görüş vardı.Dünya merkezli evren modeli ve Güneş merkezli evren modeli arasındaki çatışmada kilisenin Galileo’nun yargılanmasından payı büyüktür.
Güneş merkezli evren modelini savunanların tamamı “DİNDAR” idi.
Kopernik de dindar bir papaz idi.
Dünya merkezli evren modelinde,yıldızlar karma karışık yörüngelerde,hızla hareket ediyor
Görüşü hakimdi.Yörünge daire değildi,elipist idi.Galileo,dünya elipist şeklinde olduğunu söylerken,Kopernik de dünya yuvarlak demektedir.
Bu görüş,Kopernik’e göre;hem İncil hem de Aristo fiziğiyle çekişiyordu.
Kepler ise büyük bir matematikçi idi.Kepler de dindar bir bilim adamı idi.
Galileo,”Tanrı,hem kitab-ı mukaddesin hem de doğa kitabının(yer yüzünün” mutlak yazarıdır.”
Galileo,Teleskopu astronomik amaçla kullanan ilk bilim adamıdır.
Descartes ‘in Galileo ve Kopernik’in gözlemleri üzerinde çalıştığı,kendi kuramı üzerinde kurduğu geometriyle analitik geometrinin temelini attığı bir gerçektir.
İsaac Newton da dindar bir bilim adamıydı.Yer çekimi yasasını bulan bilim adamıdır.
“Din afyondur” diyen Yahudi Karl Mark ve Mao,hattı zatında,kilisenin ve mukaddes kitabın etkisini ortadan kaldırmak ve kendilerinin “dinini” ortaya koymaktı.
Stalin de,Gürcü bir köylüdür.Rusya’yı yönetecek yere kadar yükselebilmiştir.
Engels de aynıdır.
Aristo,dindar bir filozoftu. Alman bilim adamı Kant da.
Katolik Hıristiyan dindar bilim adamlarının bilimsel çalışmalarında maddi yardımı
Kiliseler yapıyordu.Bu sebeple,kiliseler bütün çalışmaların içinde idi.Ne var ki,Hıristiyan din adamları,ilim adamları ile çoğu zaman ters düşüyorlardı.
Din adamları,dinden değil “ KİLİSELERDEN VE DİN ADAMLARINDAN “ şikayet etmişlerdir.
7.ve 8 y.y. Abbasiler zamanında,Müslümanlar İlimde,bir numara idiler.Kahire,Bağdat,
Horasan,Gırnata,Endülüs ilmin beşiği olan yerlerdi
Müslüman din adamlarının bilimsel çalışmalarını,Abbasi halifeleri hep desteklemiştir. Yalnız ne var ki,bilimsel çalışmalar da altın ve yazılan kitapların ağırlığı,altın tozu ile değerleniyordu.Bu sebepten,bilimsel kitaplar oldukça ağır oluyordu.
İbni Haldun’u,El Cabir,Tirmizi,İbn Sina,El Harezmi,Farabi,El Kindi,Katip Celebi, Evliya Celebi,Hezarfen Ahmed Celebi ve 19.yüz yılda İsmail Fenni Ertuğrul’u okuyup öğrenmek lazım.
Osmanlının son dönemlerinde,idaredeki zayıflık,bilim adamlarının desteklenmemesi, İmparatorluğun içinde bulunduğu mali kriz,maalesef Müslüman Türk milletini taklitçi hale getirdi.Sanayi devriminden sonra,teknoloji ithal etti ama,kendisi teknoloji geliştirmedi.
Bu durumun ciddiyetini,2-3 sene evvel devletin “ BEKASI” üzerindeki hassasiyet,teknoloji gelişme ve teknoloji satın almaya yönlendirdi.
Demem o ki;”Din ile İlim” her zaman at başı olmuş ve olmalıdır da.Bilimi engellemeye çalışan sadece orta Çağ zihniyetli ve kiliselerden,kutsal kitaplardan nemalanan dincilerden.
Dinin parkuru farklıdır,İlimin parkuru farklıdır.Tezat bir durum asla söz konusu değildir.
Kutsal kitaplarda da ,bilgi ve ilime ait olumsuz bir ayet yoktur.
Rasyonalizm ile,bilgi ve ilim tahsil edilince,akıl gerçeği bulunca,din tüccarlarının manevi varlık değerlerini ve güçlerini kaybedeceklerdir.
İşte mesele bu kadar basit!