Sana ne?
Evet, sana ne?
Bir insan iyi bir insan olabilir, iyi bir kul olabilir.
Hem iyi bir insan hem de iyi bir kul olabilir…
Yalnız ne var ki, kulluk iman ve inanç ile ilgilidir.
İnsan olarak doğan bu canlının, doğduğu zaman,
Ne ırkı ne de inancı belli…
Nerede ve hangi toplum da yetişirse, mevcut toplumun
Örf ve adetlerine göre yetişir.
İnsan, dini tercihlerini aklı başına gelince yapmalıdır.
Zira din; babadan oğula geçen, kalıtımsal karakter özellikleri
Gibi durum yaratmaktadır…
Halbuki inanç öyle mi? İnancın, insani temel hak ve özgürlükler
İçinde koruma altına alınmalıdır.
Kimse seni inancından dolayı, ayıplamamalı, takdir de etmemelidir.
Zira, dini ibadetler Allah inancına göre yapılır.
Allah’a inanım da, ibadetlerini yerine getiremeyenler de olabilir.
Önce, ibadetin kime yapıldığı önemli…
Bir insan, kiliseye, havraya, sinagog’a ve cami gidebilir.
Nerede olursa olsun ibadet, kul ile onun inancı olan Allah arasındadır.
Araya RUHBAN sınıf mensupları giremez…
Müslüman, Tevrat, İncil ve Kur’an-ı da hak dini olarak kabul eder.
Lakin gelmiş gelmiş bir çok Peygamberler ve üç mukaddes
Kitabın en sonu olan Kur’an-ı Kerim’dir. Yani başka bir kutsal kitap
Ve İslam gibi din gelmeyecektir.
Dini, babadan kalan miras gibi değil, bir inanç ve yaşam biçimi
Olarak gören kişi, öyle yaşar. Tercihi ve yaşam biçimi
Sadece kendisini ilgilendirir.
Ne var ki, “DİNDE ve RİTÜELLERDE İFRATA KAÇMAMAK
Gerekir.”
Zira, senin dinin sana benim dinim banadır.(leküm diniküm veliye din)
Dinde zorlama yoktur.(Bakara-256)
Allah, akıllı ve aklını bilimle kullanabilen bir Müslüman istiyor.
Kur’an da, “Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırırız”
(Yunus-100) diye uyarıyor…
Bu şekilde ibadetlerini yapan kardeşlerimin ibadetlerini
Allah kabul eylesin.
Yeter ki, RİYA, TAKİYE olmasın…
Allah, samimi Müslümanları sever…
Müslüman’a ve insanlara her türlü eylemleri için sual soracak olan Allah tır.
Günah ve suç Allah tarafından, onun mahkemesinde görülür.
Suç ise bağımsız Mahkemelerde dava olarak devam eder,
Bir de meselenin vicdan tarafı vardır.
Sen önce iyi bir insan olarak, insana;
“AÇ MISIN? SUSUZ MUSUN? HASTA MISIN? BİR İHTİYACIN VAR MI?”
Diye soruyor musun?
Soruyorsan EYVALLAH. Bırak ibadet ve inançla ilgili olanı
Allah soruyor. Kendini haşa TANRI yerine koyma.
Müslüman TANRILAR YARATMAZ. O,tek tanrıya inanır.
O da, teolojik olarak “RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAHTIR.”
Müslüman kardeşinin derdi ile dertleşmeyen bizden değildir.
(hadis-i şerif)
Bir yerde bir kişi açlıktan ölürse, vebali orada yaşayanlaradır.
(hadis-i şerif)
Din, önce sosyal ilişkilerin vicdani ve olumsal tarafının altını çizer.
Toplum ne kadar bilinçli olursa, DİN ve ALLAH ile kandırılmaz.
İyi bir yurttaşı, Allah da sever kul da sever.
İbadetlerin seni ilgilendirir, ama sağlıklı sosyal ilişkilerin ise toplumu ilgilendirir.
İnançlı ve vicdanlı insanların meydana getirdiği toplumlarda,
Akıl ve inanç at başı hareket ederler…
Birisinin diğerinden üstünlüğü olamaz.
Oku! Diye başlayan Kur’an, Peygamberlerle ifade bulmuştur.
Allaha olan ibadet borçlarını, Allah dilerse af eder.
Ya kullara olan borcunu ise, helalleşmeden Allah bile af etmez.
Kötü de birinci olacağımıza, İYİ DE ONUNCU OLALIM yeter.
Eşref-ı Mahluk olmanın şuurunu bil yeter…