Türkiye’de girişim, girişimcilik dediğimizde pek çok yatırım konusu akla gelebilirken en olunmazı tarımsal girişimciliktir. Bu hafta 2019 yılında yazılan bir makale ile tarımsal girişime hep birlikte göz atalım istiyorum.
Bayburt Üniversitesi’nden Yusuf ESMER, Döndü ÇINAR, tarafından kaleme alınan Tarımda Sosyal Girişimciliğe Yönelik Kavramsal Bir Analiz makalesi, Tarım Ekonomi Dergisi ( Cilt:26, sayı: 1, Sayfa: 71-80, Kabul Tarihi: 15/ 05/2020)’nde yayınlanmıştır. Ve tanımlamalara yer verilmiştir. Örneğin;
“Girişimci, yaptığı işe kendini adayabilen, güven duygusuna sahip, risk seven, kararlı, değişen Pazar ortamına ayak uydurabilen, yeniliğe açık, fırsatları değerlendirebilen, yaratıcı fikirleri ile topluma faydalı mal veya hizmet üreten, başarılı, işi seven ve bunların toplamının daha fazlasını ifade eden özelliklere sahip bir kişidir. ( Irmak ve Gürel, 2017)”
Girişimin yenilenen tanımı bu iken girişimcilik en bildik tanımı ile yeniden yazılan tanımı nedir bir de ona bakalım;
“Girişimcilik, üretim faktörlerinin içerisinde yer almasına rağmen üretim faktörlerinin bir araya getirilerek mal veya hizmet üretimini ifade etmektedir… Ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda toplumun sahip olduğu inançları ve kültürü başta olmak üzere etkin rol oynadığı sosyal bir olgudur. (Esmer ve Yüksel, 2018)”
O halde bu üretim-tüketim döngüsü ve sosyal olgular içinde girişim ve girişimcilik bizim gibi tarım toplumlarında neden tarım sektörünün üretici kısmında yeterli değildir? Ya da soruyu şöyle soralım tarım sektörünün emek yoğun üretimi içinde yer alan çiftçi aynı zamanda bir girişimci değil midir?
Aşağıda yer alan tabloyu incelemenizi istiyorum;
Çiftçinin elinde bulunan toprağı veya canlı hayvanı sermayesidir, birebir çalışarak emek ortaya koyar, doğa gibi başa çıkılması beşeri olarak pek de mümkün olmayan meteorolojik olayları, coğrafik konumu... ekip diktiği veya beslediği canlı hakkında tecrübesini bilgi olarak kullanır, risk alır, kar ve zarar olgusu içinde teknolojiden de yararlanmaya çalışan bir aile işletmesine sahiptir. Yani müteşebbis/girişimcidir.
Çiftçinin yatırım yaparken finansal okuryazarlığı çok önemlidir. Kendi babamdan örnek vermek isterim, geleneksel çiftçi bir ailenin çocuğu olmasına karşın şoför olarak hayatını idame ettirmekteyken kendi namı hesabına aldığı 6 dekarlık yeni tesis edilmiş bağı varken 18 milyon TL karşılığı 1989 yılında traktör almış, 11 milyon TL çok sevdiği otomobilini satarak karşılamıştı. Yıllar içinde toprak almayı sürdürse de yatırımın teknolojik yatırım kısmında erkenci davranmıştı. Çiftçilerin bu nedenle sıkı birer eğitimden geçirilmesi veya artık çiftçilik mesleğinin de hakkının girişimci kavramsallığı içinde hakkının verilmesi gerekmektedir.
Söz konusu makalede şu ifadeler dikkat çekicidir;
“ …Türkiye’de tarımsal girişimlerin giderek azaldığı ve ülke ekonomisi için büyük öneme sahip tarım sektörünün durumunun giderek kötüleştiği görülmektedir ( Erbay,2013). Bu durumun en önemli nedenleri arasında tarım sektörünün gençler tarafından ilgi görmemesi gösterilmektedir. ( Withanege and Damayanthi, 2019). Bu noktada tarımın gençler arasında ilgi görebilmesinin sektörde sosyal girişimcilerin varlığına bağlı olduğunu söylemek mümkündür.”
Peki, nedir sosyal girişimcilik?
“…Sosyal Girişimciler, toplum içerisinde kadın, azınlık ve engelli gibi konumlarda bulunan insanlara bir takım projelerle istihdam olanakları sağlayarak ekonomik gelişmeye katkıda bulunan aynı zamanda ortaya attıkları çözüm önerileri ve projeleri ile sosyal sorunlara ilişkin bir takım sistematik çözümler sunan kişilerdir. ( Ersen ve Ekmekçi, 2013)”
Tam da bu nokta da son sözüm şu olacak, “Ortaköy Kütüphane” bir sosyal sorumluluk projesi olarak anlaşılabilir olması açısından başarmaya çalıştığı yukarıda yer alan tanımdan ibarettir. Çanakkale geçilmedi, topraklarımızda geçit vermesin diye gençler hadi iş başına!
n.aydemir 18 Mart 2022 [email protected]