"Az olsun benim olsun" adlı Deniz Baykal mantığı, Kılıçdaroğlu zamanında dincilerden oy devşirmek için Mehmet Bekaroğlu siyasetine evrildi. İçerde yapılan yoklamadan Yılmaz Büyükerşan çıksa da bir sabah insanlar "Ekmek için Ekmelettin" diyeceklerini öğrenerek uyandılar. Adında HALK olup; halktan ve hatta kendi tabanından bu kadar uzak olmanın adına İKTİDAR OLAMIYOR denmez, ancak OLMAK İSTEMİYOR denebilir.
Dokunulmazlıklar kaldırılırken de, başkanlık seçimlerinde de kime neden destek verildiğini bir türlü izah edemedi CHP yönetimi. İNCE'ye destek veriyormuş gibi yaptı. Zaten yıllardır en iyi yaptığı şey de buydu. Mış gibi yapmak. Kendi adayını desteklemediği gibi kasaba bıçak temin etmekten de hiç geri durmadı. CHP'liler ise bu öğrenilmiş çaresizlikten bıktı. Başarısızlığa alıştırılmış bir seçmen kitlesi ise Mart 2019 yerel seçimlerinde IYI Parti'ye mahkum edilmek isteniyor. MHP'yi çatlatmak amacıyla RTE'nin eliyle kurdurulan IYI Parti muhteşem doğru bir hamle ile şimdi aynı misyonu CHP için oynuyor.
Öyle ki; geçen Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ve İhsanoğlu yanında saf tutan/tutuyor gibi görünen ve akabinde ciddi bir nakit desteği temin ederek şimdi AKP yanında konuşlanmış durumda bulunan MHP gerçeği vukudur. CHP seçmeninden ciddi bir kesim ise o dönemde bu oyunu ve arkadaki kulisi merak edip; devletin bekası adına kendi kişisel tarihini harcamış bir siyasetçi olan Devlet Bahçeli için hafifmeşrep yorumlar yaparak işi sulandırmayı çok iyi başarmıştır. Zira bu dedikodular da aynı merkez tarafından servis edilen "kafa karıştırıcı dil illizyonları" olmaktan ibarettir.
AKP/ABD'NİN BÖL-PARÇALA-YÖNET TAKTİĞİ
Tarih boyunca İngilizler'in uyguladıkları, "Böl, Parçala, Yönet" taktiği şimdi ABD'nin milletleri bloklara bölerek, mezhep ve etik çatışmaları yaratmak suretiyle iktidarı ve muhalefeti aynı anda kendi içinde de kutuplaştırarak yarattığı karmaşa Irak'ta, Libya'da ve Suriye'de sonuçlarını aldı. Aynı taktik şimdilerde Türkiye ve İran'da uygulanıyor. İktidar zaten bizzat ABD tarafından dizayn edilirken muhalefet de aynı mantıkla eleniyor. CHP tarihin büyük duvarına çarparak tarihsel misyonunu tüketmenin arefesinde.
ABD'de Neo-Con'ların akil adamı Bernard Lewis'in Ortadoğu için hazırladığı böl, parçala, yönet stratejisi 1970'lerden itibaren uygulanmaya başladı. Zira ülkenin kurucu münevverlerini barındıran CHP de zaten o dönemden beri iktidar olamıyor. En son ECEVİT ile iktidar yüzü gören CHP'nin genç neslinin İKTİDAR kelimesinin içini dolduramamasının nedeni budur. Lewis, II. Dünya savaşı esnasında İngiliz Gizli Servisi ve Dışişleri Bakanlığı'nda görev yapan ve uzun yıllar Londra Üniversitesi'nde Ortadoğu ve İslam alanında otorite olarak ders veren ve talebeler yetiştiren bir alimdir. Elbette kendi yönettiği ajanlarını kafa karıştırmaları için Ortadoğu ülkelerinin yönetime aday partilerine sızdırmış olmama ihtimalini düşünmüyorsunuz değil mi?
CHP'NİN İKTİDARI GÜÇLÜ TUTMA MİSYONU
İktidarı güçlü tutmak ve proje muhalefet yazımı hatırlayanlar olacaktır. (https://www.denizliekspres.com.tr/yazarlar/volkan-cobanoglu/iktidari-guclu-tutmak-ve-proje-muhalefet-uzerine/465/ ) 22 Mayıs'ta CHP'nin yurt genelinde ve Denizli özelinde hükmünü yitirdiğini ve kredisinin bittiğini yazmıştım. Daha o günlerde seçimleri YİNE YENİDEN kaybedeceğini belirtmiştim. Mart 2019 seçimlerinde ise tarihe gömüleceğini yazıyorum. RTE ile birlikte KILIÇDAROĞLU iç savaş çıkartmak için ABD'nin dikte ettiği talimatları seçmenlerine aktarmaktan ve ortamı germekten hiç çekinmiyor. Tüm vatandaşların ivedilikle 2 lideri de ihtar etmeleri elzemdir. Toplumu bu kadar germeye devam etmeleri her ikisini de tüketecektir. Zira Anadolu insanının hoşgörüsü ve bu toprakların BEREKET'i bölünmeye ve savaşa müsade etmeyecektir.
OYLARI BÖLME CHP
Gelelim CHP'li CHP'ye neden oy vermemelidir kısmına. Yüzlerce veri analiz etsem ve onlarca seçim başarısızlığını yazsam da kemik CHP'liler için anlam ifade etmesi zor. Ama yine de SEÇİM KAZANAMAYACAĞINI BİLE BİLE inatla CHP'ye oy veren samimi seslene seçmek istiyorum. Yıllardan beri oyları bölen CHP'nin oligarşik zihniyetinin artık farkına var. Çok farklı bir kaç bilimsel deneyi izah ederek yaşım kadar CHP üyesi olanları nasıl DSP'ye davet ettiğimi izah edeyim.
AKP SEÇMENİ CHP'YE OY VERMEMELİDİR. ÇÜNKÜ...
İşe önce eskiden ECEVİT'e ve CHP'ye oy verip şimdilerde AKP seçmeni olanlar için ilk deneyi anlatarak başlayalım. CHP'li CHP'ye oy vermemelidir ama CHP'li olmayanlar neden vermemelidir?
Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini fark ederler. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Altlarındaki metal zemin başlatılır ısıtılmaya. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler. Artık hepsinin 30cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, yani 30 cm zıplarlar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler. Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı "hayat dersi"ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar. Çünkü engel artık zihinlerindedir.
Sevgili AKP seçmeni; yıllarca hayli kısmınız ECEVİT'e oy verdiniz. Ama yoksulluk sizi öyle zorladı ki; kışlık kömüre ve bedava dağıtılan makarnaya yönelmek zorunda kaldınız. Helal olsun size dağıtılan kaynaklara. Lakin sizin asla varlıklı bir hayat sürmemeniz için dizayn edildi siyaset. Sizin yoksulluğunuzdan nemalandı iktidar yıllarca. Altınızı ısıttı hep size 'gaz vererek' ama tepenize vurdu biraz yükseldiğinizde. Eskiden Karaoğlan'a oy veren AKP seçmeni sana sesleniyorum. Tavandaki camı kırmanın vakti gelmedi mi?
MHP'Lİ CHP'YE OY VERMEMELİDİR. ÇÜNKÜ...
Ülke tarihinin en milli aksiyonlarını alan ve ABD'ye en sert çıkışı yapan lider ECEVİT'in vatanseverliğini çok iyi bilen sen MHP seçmeni. Sıra sende. Ecevit. O milli kahraman. Bir zamanlar CHP Genel Başkanı. O artık CHP'de değil. DSP'yi kurdu ve kadroları hala ayakta. Şimdi yurt sathında ava hazırlanıyorlar. Bu ülkenin en iyi avcıları genelde MHP'lidir. Silah kullanmayı en iyi onlar bilirler.
Avcılar, bir gün canlı maymun yakalamak için kuş kafesine benzer bir demir kafes yapıp içine ceviz koyarlar. Bu kafesin demir parmaklıklarının arasından maymun elini açık bir şekilde sokarak cevizleri alır. Ancak ceviz dolu avuç çok şişkin olduğu için bu demir parmaklıklar arasından geri çıkmaz, eli içeride kalır. Maymun bağırır, çırpınır ve bileğinin derisini soyacak kadar bir sertlikle elini çeker ama nafile. Kapandan bir türlü kurtulamaz. Kurtulmak için yapması gereken tek şey, cevizleri bırakıp boş elini yine soktuğu gibi geri çekmesidir. Cevizlerden bir türlü vazgeçemeyen maymun, sonunda özgürlüğünden vazgeçer.
Birgün ihale alırız diyerek girdiğiniz iktidar ortaklığında hapsedildiğiniz kafesten kurtulmak için genel merkezin elindeki cevizleri bırakmasını sağlamak zorundasın. Ama elbette bu gerçekleşmeyeceği için sen o cevizlerden medet ummanın sonunun geldiğinin hala farkında değil misin?
IYI PARTİ zaten CHP'ye oy vermeyecektir.
AKP'ye ve AKP'lilere sürekli laf çakıp RTE'ye tek kelime laf etmemiş Meral ablanın IYI Partisi için de bir bilimsel deneyim var elbette ama doğmamış çocuğa mektup atıp; meşru ehliyetini henüz kazanmamış ve ölü ya da sakat doğması şimdiden tıbben kesinleşmiş bir oluşum için cümle kurmanın yersizliğini görüyorum. Zaten Ecevitçiler IYI Parti'ye oy vermeyeceklerdir.
CHP SEÇMENİ HAZIR MISIN? DOST ACI SÖYLER AMA DOĞRUYU SÖYLER.
Bir köpekbalığı aç halde bir akvaryuma konur. Her yere yüzebilmekte avlayabileceği bir şeyler aramaktadır. Daha sonra akvaryuma küçük bir balık konur. Köpekbalığı onu yemek için harekete geçer. Hamle yapınca kafasını sert bir cisme çarpar. Çünkü küçük balıkla köpekbalığının arasında cam bir bölme mevcuttur. Köpekbalığı bunu kafasını çarpınca anlayabildiği için her hamlede aynı şeyi yaşar. Tanımlayamadığı birşey hedefine ulaşmasına engel olmaktadır.
48 saat sonra küçük balığı yemekten vazgeçer. Cam bölme aradan kaldırılır. Artık önünde cam engel yoktur. Fakat köpek balığı küçük balığı yemek için hiçbir hamle yapmaz. Onu yiyemeyeceğini kabullenmiştir. Köpek balığı açlığın etkisiyle motive olup saldırmakta ancak engele çarpınca demotive olmaktadır.
CHP'li seçmen için yorum yapmadan anArşist yazar Emma Goldman'a kulak vermek en iyisi olacak. "Oy vermek birşeyleri değiştirseydi yasaklanırdı" diyor. Tarihteki büyük sosyal değişimlerin hiç birinin oy vererek gerçekleşmemiş olması, hep şiddet gereksinimine duyulması aslında bu söylemi kesinlikle doğruluyor. Cumhuriyeti kuran kadro bunu halk oylaması ile değil, 1908 Devrimi ve akabinde 1919-1922 arasında mücadele ile başardı. Fakat günümüz dünyasında ve özelde Türkiye'de oy vermenin önemsiz olduğu sonucuna ulaşırsak işte kendimizi Ortadoğu'da bu deneyleri yapanların denek hayvanı haline getireceğimiz aşikar. Oy verme eğilimi halkın bilinç ve eğitim düzeyi tarafından biçimlenirken, esasen halkın bilincini de biçimlendiriyor.
İşte o yüzden tüm DİKTATÖRLER mutlaka ve katiyen seçim yaparlar ve halkın icazetini alırlar. 12 Eylül'de nasıl generaller 1982 Anayasa'sını böyle meşrulaştırdıysa diktatörlük heveslisi her otorite de meşruiyetini bu gayri ahlaki seçim sisteminden ve oy verme sürecinden alır. Gasp edilen iktidar ve ülke kaynaklarının savunucusu olan devletin ideolojik aygıtları o seçimden diğerine kadar aksi belirtilmedikçe artık iktidarın askerleridir.
İşte tam da bu noktada CHP seçmeni uyanık olmak zorundadır. Az evvel anlattığımız bilimsel hikaye bitmedi. Gerisi var. Küçük balıklarla arasına cam bölme konan köpek balığı bir süre sonra varlık sebebi olan saldırı içgüdüsünü kaybeder ve cam bölme kalktığı halde artık saldırmamaya başlar. İşin daha da ilginci köpekbalığı hamile bırakılıp yavruladığında bu deneye tabi tutulmayan yavru köpek balıkları da saldırı içgüdüsünden ziyade öğrenilmiş çaresizlikleri ile hareket etmektedir. Halbuki sadece 1 kere varlık sebebi gibi hareket edebilse karnını doyuracak hamleyi yapacaktır. Ama ona öğretilen "Dış Engelleyiciler" onun hamlesine müsade etmemektedir. Dış engelleyiciler bu hikayelerde hep bilim adamlarıdır. Hayvanlar ise onların denekleridir. O halde sevgili seçmen. Özellikle bu yazıyı sonuna kadar okuyabilmeyi başarabilmiş GENÇ SEÇMEN KARDEŞİM. Dış engelleyici bilim adamlarının seni denek hayvanı olarak kullanmalarına daha ne kadar izin vereceksin? Proje partilerine mi yoksa Doğruları Söyleyen Parti'ye mi oy vereceksin?
ASLA CHP'YE OY VERME OYLARI BÖLME
Volkan ÇOBANOĞLU
DSP İL BAŞKANI