Yıllardan beri gündemden düşmeyen “BERGAMA-KAZ DAĞLARI” gerçeği,
Bugünlerde tv.haber programlarında günün konusu olmaya devam etmektedir.
İlk defa Bergama köylüleri ile Vatansever Türk Milleti,bu bölgede altın arama anlaşması yapılan şirkete ve siyasi iktidara karşı,akıllı eylemleri ile dik durmaktadırlar.Kanada şirketinin kestiği çam ağaçları ve yok ettiği tabiat harikası bölgeyi,
Adeta tarumar ederek,siyanür ile 100 yıl kendisine gelemeyecek,çöl toprak yapısı
Bırakmışlardır.
“Alman Vakıfları,Bergama Dosyası” isimli kitabıyla Doç.dr.Necip Hablemitoğlu ,bütün gerçekleri ortaya koyarak,siyasileri ve hükümeti uyarmıştı.
Ne Fetö ,ne PKK,ne de diğer bütün Türk düşmanlarına karşı yapılan bütün uyarılar,ya ciddiye alınmadı,ya da idare edenlerin işine gelmedi!
Bugün Kaz dağlarında yapılan siyanürle altın aramaları için,Kanadalı bir şirket ile anlaşma yapılmıştır.2000 yıllarında,buranın altın rezervinin 575 ton olduğu söylenirken,
Bunun doğru bir veli olmadığını,gerçeğin ise,6500 tona çıkabileceği bilimsel olarak ifade
Edilmektedir.Yalnız ne var ki;bu altın rezervinin araştırılması için,8 milyar dolar,yatırım için de 12 milyar risk dolara ihtiyaç bulunmaktadır.
Türkiye’nin bunu tek başına yapması elbette mümkün değildir.
Türkiye altın ihtiyacının büyük bir bölümünü Almanya’dan temin etmektedir.
Altın kaçakçıları,dolarlarını burada altın alarak,Türkiye’ye ve diğer ülkelere satmaktadır.
Türkiye,dünya mücevher üretiminde 137 tonla 6.sıradadır.
Türkiye’nin altın ihtiyacı 1994 de 48 ton ve Merkez bankası verilerine göre de 2000 de ise 205 tondur.
Bazı yabancı iş adamları ve vurguncu spekülatörler,Türkiye borsasına aylık,üç aylık
Sıcak para pompalamak suretiyle,Türk ekonomisine pansuman yapmaktadırlar.
Siyasi iktidar da,şu anda dolar’ın Türk parası karşısında 5.550 tl bandında tutmaya
Çalışıyorlar.Böyle olunca,Sterlin,euro dolar karşısında değer kaybetmesine rağmen,
Bizde adeta dolar düşmektedir.
Buna etken,sıcak,aylık ve üç aylık dolar borsasıdır.
Bergama Kaz dağları bölgesindeki altın rezervsinin 10 yıllık olduğu belirtilmiştir.
Kanadalı şirket ile yapılan sözleşme gereği,şirket çıkan altının %96 sını alacakken,
Türkiye sadece % 4 ünü alabilecektir.100 ton altının 96 tonu Şirketin olacak,ancak
4 tonu da Türkiye merkez bankasının olacaktır.
Burada SİYANÜR ile altın aranmasında,siyanür,bölgenin doğal bitki örtüsünü yok ederken,
Çevrede en az 50 yıl,bitki örtüsü kendisini yenileyememektedir.
Bu sebeple bunun adına;” DOĞA KATLİAMI” demek yanlış olmamaktadır.
Buradan çıkacak olan altın ile,devlet,iç ve dış borcunu ödeyecek,vatandaş da düze çıkacak.
Bu tamamen kandırmacadan başka bir şey değildir.
1968 yılından beri,siyasi hükümetlerin önerileri ve mecburen, kemer sıkarız,
Hala sıkmaya devam ederiz,ama bir türlü refaha çıkamadık.
Siyasi iktidarlar,hep halktan beklenti içindeler.Bu halk kuzu gibidir.Savaşlar,yokluklar
Görmüş,bu sebeple sabırlıdır.Aynı zamanda,asker millettir,emre riayet eder..
Ama,halk artık uyuyan,başını vurulup ağzından lokması alınan,”ALLAH VE KUR’AN İLE KANDIRLILACAK” halk değildir.
Atalarımız ve bilhassa Fatih Sultan Mehmet,Belgrat Ormanlarının ağaçlarını diktirirken,
“Ormandan kuru bir dal bile kesenin kolu kesilir” diye,ferman buyurmuştur.
Türk milletinin,çevreye ve tarihi yapılara duyarlılığı,bir Avrupalı gibi değil.
Hep günlük yaşıyoruz,bu sebeple de halk günü kurtarmaya çalışıyor.
Bergama altın dosyası kadar önemli olan,”DOĞU AKDENİZDEKİ” doğal gaz aramalarımızdır.Bizde Türkiye’nin en önemli “BEKA” meselesi bunlardır.
Türkiye,topla,tüfekle yıkılmaz.Ancak içimizdeki yerli ve yabancı iş birlikçileri ile
Yıkılır.Yöntem;Filistinliler gibi yabancılara toprak satarak,yer altı madenlerini yabancılara
İhale ederek,Çevreyi ve yerli tohumları yok ederek,İsrail’e tohum için bağlı kalarak,
Hayvancılığı ve tarımı yok ederek,Protestan ve Evangelistlerin misyonerlik çalışmaları ile olacaktır.
Ölünce zaten hep uyuyacaksın.Bari,ölünceye kadar UYANIK OL!