Hayretler içinde seyrediyorum...
Dolar 7 TL'ye yaklaştı.
Yine suçlu yok!
Yine birlik beraberlik yok!
Yine nefretimizi kusuyoruz!
Yine hakaretler, laf sokmalar havada uçuşuyor!
Biz ne zaman bir ve beraber olacağız?
Sadece milli maçta mı?
Ya da düşman kapıya dayandığı zaman mı?
Gerçi o zaman da beraber olacağımızdan şüphelerim var. Birbirimize o kadar hakaret ettik ki;
Bu nefret soğur mu emin değilim...
Her şekilde bizi ikiye böldüler.
Sağcılar solcular,
Dinciler dinsizler,
Ve bunların içindeki onlarca fraksiyon...
Birimiz diğerimize gözümüzü kırpmadan zulmettik. Hepimizin zulmetmek ve nefret etmek için haklı gerekçelerimiz vardı. Bugün de var.
Balyoz ergenekon dedik;
Darbe seminerleri yapıyorlar, bavul bavul belgeler var, dedik. Ama hiç alakası olmayan insanları hapislere attık. Sonra suçsuzlarmış dedik. Bunlar da kimleri taşeron kullandılar? Bugün FETÖ'den suçlananları...
80 darbesinde Muhsin Yazıcıoğlu gibi birisini hapse attık, işkence yaptık. 10 yılın sonunda iddianame bile yazamadan serbest bıraktık.
Bugün bunu anlatınca ama ile başlayan kaç kişiyi öldürdü diye devam eden cümleler kuranlar var.
70'lerde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını astık. Ben "Bugün adil yargılasalardı, beraat ederlerdi" diyorum. Bazıları "Kesinlikle" diyor. Bazıları ise ama ile başlayan "kaç kişiyi öldürmüş, banka soymuş" diye devam eden cümleler kuruyor.
60 ihtilalinden sonra Başbakanımızı astık. Yıllar sonra iadeyi itibar yaptık. Yine ama ile başlayan cümle kuranları duyar gibiyim.
Bizimle alay eder gibi bu ülkede 15 gün arayla bi Sivas katliamı, ardından Başbağlar katliamı yaptırıldı. Kimin neden yaptığını anlayamadık, algılamadık...
Yıllar geçti hala bu olaylardan dolayı birbirimize ağza alınmayacak hakaretler ediyor, birbirimize olan nefretimizi tazeliyoruz.
Düşmanlarımız yüzyıllardır aramıza öyle nefret tohumları ektiler ki; onlar da bizim bir ve beraber olamayacağımızı çok iyi biliyorlar.
Şimdi de bahane FETÖ. Lanet olası birileri darbe girişimi yaptı. Suçlu suçsuz demeden yüzbinlerce insanı aynı kefeye koyduk. Sırf birileri öyle dedi, öyle istedi diye insanları işsiz, aşsız bırakmaya çalıştık, sosyal ölüme terkedilsin istedik ve bunları salyalarını akıtarak söyleyenlerimiz oldu.
Peki bu kadar yapılanlar unutulur mu? Bu yaralar kapanır mı? Bu nefret soğur mu?
Üniversite'de yapı işleri ve teknik daire başkanı iken bir kereste işimiz vardı. Bir arkadaşım vasıtasıyla Denizli'deki bir firmadan fiyat almak istemiştik. Firma sahibi "Ben bu devlete, bu devleti destekleyenlere fiyat vermem" diye haber göndermişti.
O zaman çok kızmıştım. Sonradan öğrendim ki "12 Eylül'de mağdur olanlardan, işini kaybedenlerden, hatta hapiste yatanlardan" imiş. Demekki hala acısı, nefreti dinmemiş. Bugün benzer şeyleri kendim yaşayınca tamamen haklı görmesem de ona hak verdim.
Toplum olarak çok büyük travma yaşıyoruz. Tedavi olur muyuz? Bilemem. Tedavi olabilmek için her şeyden önce herhalde hasta olduğumuzu kabul etmemiz lazım.
Bu hallerimizi bildikleri için;
adamlar dolarla da oynar, darbede yapar, ekonomiyi de çökertir. Nasıl olsa sırf kardeşine olan nefreti yüzünden onları destekleyecek, en azından sesini çıkarmayacak olanlar var.
Zaten bir ve beraber olduğumuz gün bizden korkmaya başlayacaklar. Ne yazıkki bu da çok yakın zamanda olmayacak.
İnsanımız bunları nasıl görmez, bu nasıl bir algı yönetimidir. Koca koca, kelli felli kendini zeki ilan eden insanlar bunları nasıl algılamaz, ya da birilerinin istediği gibi algılar.
Sonra da "Hepimize roller öğrettiler ve biz bu rolleri oynuyoruz" dediğimde; bu sözü hakaret sayıyor ve "Kimse beni yönlendiremez, bana ne yapacağımı dikte edemez" diyor.
Hani derler ya "Hali alem meydandadır, şerhe lüzum yok"
En son dolar olayı dahil bugüne kadar gündeme gelen olayda bir kişimiz kendinden beklenenin dışında tepki verdiği mi?
Kimin sevineceği, kimin üzüleceği
Kimin karşı çıkacağı, kimin destekleyeceği,
Kimin öveceği, kimin yereceği belli...
Hayretler içinde seyrediyorum...
Dostlukla...