Leyla’dan özür diliyorum…
Eylül’den özür diliyorum…
Bir baba olarak,
80 Milyon’da bir kişi olarak,
Leyla’lardan, Eylül’lerden
Özgecan’lardan, Münevverlerden,
Tüm çocuk gelinlerden,
Bebek iken ölenlerden,
Soma’da kaybettiklerimizden,
Ermenek’te ölenlerden,
Şehit olan yiğitlerimizden,
Eğer kabul ederlerse özür diliyorum…
Çünkü onlara yardım edemedim,
O zor anlarında yanlarında olamadım,
O anları yaşamamaları için önlem alamadım,
80 Milyon’da bir kişi olsam da suçluyum…
Peki ben ne yaptım?
Boş boş konuştum,
Herkesin içinde
“çok üzüldüm” dedim,
“İçim kan ağlıyor” dedim,
Ağladım…
“Bunları yapanlara lanet olsun”,
“İdam isterim, işkence isterim” dedim
Aslında gerçek şu idi:
Her konuşmamda aslında kendimi akladım.
Şuçlu mini etek giyen Laikler dedim.
Ama bunları teşvik eden bir Laik görmedim.
Bunlar hep Müslüman ülkelerde oluyor dedim.
Ama bunları teşvik eden bir ayet görmedim.
Bu başımıza gelenlerden sonra da,
Birbirimize laf sokmaya çalışıp,
En ağır şekilde suçladık ya…
Daha bir şey diyemiyorum.
En sert kim konuştu,
En ağır kim küfretti,
En iyi kapağı kim yaptı,
Büyük bir zevkle bunları paylaştık…
Bir de bunu yapanlar,
Koca koca eğitimli erkek ve kadınlar…
Bunlar Leyla’yı, Eylül’ü geri getirecek mi?
Özgecan, Münevver geri geldi mi?
Ailelerinin acısını azaltacak mı?
Herşeyden önemlisi;
Bir daha olmasının önüne geçecek mi?
Kocaman bir HAYIR!..
Konunun tek çözümü;
Sadece ve sadece
Bize unutturdukları duygumuz,
Birbirimizi sevmemiz…
Birbirimizi sevebilecek miyiz?
Birbirimizi suçlamaktan vazgeçebilecek miyiz?
Durun ve bir an düşünün…
Recep Tayyip Erdoğan’ın
Bu konuda sunduğu
Çözüme destek verebilecek miyiz?
Yoksa, onların gerici kafaları
Çözüm üretemez mi diyeceğiz?
Mini etekli bir Laik’in,
Gözyaşları bize inandırıcı gelecek mi?
Onunla bir masada çözüm üretebilecek miyiz?
Yoksa, tahrik edenlerden
Çözüm çıkmaz mı diyeceğiz?
Son tahlilde, asıl suçlu onlar,
Onlardan çözüm, mözüm olmaz deyip,
Çözümlerle hiç ilgilenmeyip masadan kalkacak mıyız?
Gerçekçi olun ve sadece kendinize cevap verin.
Bugüne kadar hep bunu yapmadık mı?
Bana ne kadar hakperest
Ya da ne kadar demokrat
Olduğumuzu anlatmayın….
Eğer Kurtuluş savaşındaki
Elif anam kadar yüreğimiz varsa
Ölü evinde kavga etmek yerine
Kağnımızı yedip, hep beraber
Canilerin üstüne varırız…
Belki yolda Kocabaş bile yığılır kalır çamura,
Kocabaşın yerine koşarız kendimizi,
Yürürüz, caniler üstüne, yüceden yüceden…
Dostlukla…