Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; günlerdir ülke çapındaki tüm polislerimiz twitter üzerinden birlikte paylaşım yapıyorlar ve her gün TT oluyorlar farkında mısınız?
Polislerimiz neden bunu yapıyor biliyor musunuz? Onlar sadece haklarını arıyorlar…
Amasız, fakatsız, lakinsiz… Yıllarca ihmal edilmişliklerini herkesin gözüne soka soka, sadece haklarını istiyorlar…
Yıllarca susmuşlardı ya da susturulmuşlardı. Yılların bezginlikleri vardı, yorulmuşlardı haklarını aramaktan. Nasılsa onlar hep ellerimizin altındaydı, “Hadi kahramanlar, yiğitsiniz, aslansınız” diye diye omuzlarına her gün yüklenen yükleri taşıyorlardı, ha bir fazla, ha bir eksik. Taşımazlarsa da, “Demokles'in Kılıcı” ortadaydı zaten.
“Haritadan yer beğen”, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” gibi sözlere maruz kaldılar hep. Görevlerini yapsalar suç oldu, yapmasalar görevlerini ihmal ettin dediler. Görevlerini yapsalar da, yapmasalar da; ya haritadan yer beğendiler ya da açığa alındılar.
Görevini gerçekten yapanların omuzlarına yükler yüklendikçe yüklendi. Nöbetten çıktılar evlerine gidip daha uykularını almadan ya maç görevlerine verildiler ya da gelen bir siyasinin takibinde görevlendirildiler.
Eşiyle, çocuğuyla, ailesiyle bir program yapmasına asla izin vermediler. Yaptıysa da yakınlarına hep mahçup edildiler çünkü ailesine verdiği sözü yerine getirmesine izin vermediler.
Yanızlaştırıldılar, itibarsızlaştırıldılar. Ne amirlerine yaranabildi, ne halkına ne de ailesine… Amirleri hep daha fazlasını istedi ondan, bir yerde eylem yapan halkı dağıtması için emir aldı. İşini yapsa halkla karşı karşıya kaldı, yapmasa amirleriyle… Hep ikilemde, hep iki arada bir derede kaldı.
Yorgundu, çok yoruldu. Evine gider gitmez uyumak istedi. Onu bekleyen eşi, onu bekleyen çocuklarını görecek mecali kalmamıştı. Eşi çocuğu isyan etti bir zaman sonra, kendilerini ihmal ettiğini söylediler.
Polisimiz kimseye yetemedi. Hızla tırmanan ekonomik şartların altında boğuldukça boğuldu. Tam bunlarla boğuşurken çocuğu geldi, “ Baba parka gidelim mi”? Tam giyindiler, hazırlandılar, kapıdan çıkacaklar; amiri aradı , “Falanca amatörsporun maçında görevlisin” dedi. Tam da o an yıkıldı polis çünkü elini tutan çocuğu, “Hadi baba” diyordu ki!... Ne diyecekti çocuğuna, ne diyecekti eşine? Hani parktan sonra kendi annesini babasını görmeye gidecekti belki de…
Çocuğuna hasret, eşine, annesine, babasına hasret kalakaldı ortalıkta polis memuru… O çocuğuna laf anlatmaya çalışırken aradı amiri defalarca, “Hadi gelmiyor musun? Nerde kaldın”
Kimseye yetemedi, kimseye anlatamadı derdini… Kendinden vaz geçti…
İntiharlar, polislerimizin çaresizliğinin en son halidir. 2021 yılında 109 polisimiz intihar etti.
Gelelim tekrar son günlerdeki polislerin birlikte başardıklarına…
Emekli polis memuru, kapatılan Emniyet-Sen Genel Başkanı Faruk Sezer’in önderliğinde tekrar twitter’da büyük bir güç oluşturdular.
Neden bu güce ihtiyaç duydular?
19 Mart 2022 Günü EGM polisler için, “BÖLGE SİSTEMİ”ni getirdi. Bölge sistemi bir polis için en az 6 belki de 7-8 atama demekti. Polis için her taşınma bir yıkımdı. Sadece kendisi için değil; eşi için çocukları için bir felaketti. Okuyan bir çocuğun eğitimini 7-8 yerde yapması demekti. Aile bütünlüğünün tamamen yok olması demekti.
Yıllarca polislik yapmış ve sistemin tüm mobbiglerine maruz kalmış Faruk Sezer’le birlikte olan polisimiz, önce çalışma saatlerinin iyileştirilmesi için Süleyman Soylu’nun genelge yayınlamasına sebep oldular. Ardından, Süleyman soylu, “Bölge sisteminden” vazgeçeceklerini duyurdu.
Polislerimiz, “Yetmez” dedi. “Genelge değil, kanun istiyoruz” diye hakkını aradı.
10 Nisan Polis Haftası yaklaşıyor. Polislerimiz kanunlarla çerçevelenmiş haklarını arıyorlar.
Öncelikle, Bölge Sisteminden vazgeçilmesini, çalışma saatlerinin iyileştirilmesini, fazla mesailerinin para ya da izin olarak geri verilmesini, mobboglerin yok olmasını en önemlisi de kendilerine insan olduklarının hatırlatılmasını istiyorlar.
Çok haklılar… Çünkü polisimiz sadece hakkını arıyor. Bence bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Ok yaydan çıkmış bir kere… Ne dersiniz? "Haklının, haklıya, hakkını teslim etme zamanıdır" derim ben…
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk polisimiz için, “Polis, kanun adamıdır. Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat edilmelidir. “ ve “Polise karışılmaz, vazifesini yaparken serbest bırakılmalıdır.” der...
Polisimize hakkının teslim edilme zamanıdır...
10 Nisan Polis Gününüz kutlu olsun. Özgür ve huzurlu çalışabileceğiniz nice yıllarınız olsun...