Üstad Emin Çölaşan’ın 10 Şubat tarihli “İstifa edecek zamanı buldular” yazısına denk geldim dün internette dolaşırken tesadüfen…
Gece de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bir gün CHP diye bir parti kalmayacak” söylemlerine takıldım.
Aklıma son zamanlarda CHP Denizli’de yaşananlar geldi. Merkezefendi Belediye meclis üyelerinin arka araya istifaları takıldı kafama…
Hakikaten de, Emin Çölaşan’ın dediği gibi, “İstifaların zamanı mıydı” diye düşündüm…
CHP’den belediye meclis üyesi olacaksın, sonra partinden istifa edeceksin… Bu bana göre partiye büyük ihanet… Hatta AKP’ye hizmet etmek gibi bir şey… CHP sayesinde o koltuklara oturacaksın, sonra da istifa edeceksin. O zaman belediye meclis üyeliğinden de istifa et kardeşim…
Amaç ne?
Belediye Başkanı Şeniz Doğan’ı çalıştırmamak mı? Ben öyle algılıyorum…
Başkan Doğan göreve geleli henüz 2 yıl olmadı ancak birçok güzel projeye imza attı, halka kendisini sevdirdi, Merkezefendililer kendisini bağrına bastı…
Şeniz Doğan’ın yanlışları da vardır elbette… Bunlar konuşularak çözüme kavuşturulabilirdi.
Sen gerçek CHP’li isen ve CHP ahlakını almışsan, mücadele edersin. Kolay yolu seçip, mücadeleyi bırakıp partinden ayrılmazsın…
CHP Denizli’de 2019 yerel seçimlerinde ön seçim yapmadı. Sadece Merkezefendi Belediye başkan adayları arasında önseçim oldu ve yıllar sonra CHP Denizli’de bir başarı sağlandı.
Belediye meclis üyeleri konusunda bir ön seçime gidilmedi.
Bazı belediye meclis üyelerinin isimleri CHP Genel Merkezi tarafından değiştirildi. İsimleri değiştirilen belediye meclis üyeleri de partisinden istifa etti.
Bu bir tesadüf mü?
Kim değiştirdi bu isimleri?
Neden değiştirdi?
Partisinden gerektiğinde istifa ettirilsin diye mi?
İpleri elinde tutabilmek için mi?
Gerektiğinde ayar verebilmek için mi?
Bunun hesabını birileri vermeli…
CHP Denizli’de neler oluyor? Bunları kim ya da kimler kurguluyor?
Dedim ya; Başkan Doğan’ın hataları olabilir. Bu belediye meclis üyelerinin partisinden istifa etmesine neden değildir…
Çözülemeyecek bir sorun varsa araya parti büyükleri girer, konuyu halleder… Yangına körükle gidilmez…
“CHP parçalanıyor, tabela partisi oluyor” söylemlerine ve AKP’nin ekmeğine yağ sürmekten başka hiçbir şey değildir bu yapılanlar...
Yalan yanlış haberleri medyaya taşımak sonra geçip karşıdan keyifle izlemek CHP ahlakına yakışmaz.
Sorulan sorular karşısında, “Ben bilmiyorum, hiç bir şeyden haberim yok” demek hiç yakışmaz.
Sen bir şey bilmiyorsan, bu partide işin ne demezler mi adama…
CHP’nin Denizli’de büyük bir değişime ihtiyacı var. Seçim tartışmaları başladı bile…
Olası bir seçimde, kesinlikle önseçim olmalıdır.
Önseçimle ilgili İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun, başkan olmadan önce Denizli’ye çok büyük bir sözü vardı kendisine hatırlatırım. “Denizli’de nerede bir seçim olursa, bilin ki oraya sandık kurulacak” demişti…
CHP Atatürk’ün kurduğu güçlü bir partidir. Ne yok olur ne de tabela partisi olur.
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü…
CHP’liler bu sene en çok kendi partisine mensup bir kadını üzdü…
Herhalde Denizli’de bu sene en çok sırtından vurulan, en çok haklı haksız yere eleştirilen, en çok hedef gösterilen kadın Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan olmuştur…
Başkan Doğan’ı AKP’lilerden çok, CHP’liler sırtından vurmuştur…
Genel Merkezden bunları düzeltmek için hiçbir çabanın olmadığı gibi, yangına körükle gidenlerin bile olduğu söylentileri ayyuka çıktı.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, dünyanın birçok ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkını kadına vermiştir. Yine Atatürk, “Dünyada her şey kadının eseridir” demiştir.
Atatürk’ün kurduğu CHP’de, kadına saygı gösterilir. Destek olunur, köstek değil…
Destek yerine köstek olanları tarih affetmez, parti de affetmez…
Siyaset suya yazı yazmak gibi bir şeydir. Bir varmış bir yokmuş gibi…
Siyasette uzun soluklu olmak istiyorsanız Ali Cengiz oyunlarını bırakıp; partiye, Denizli’ye nasıl faydalı olabilirim? Diye düşünseniz iyi edersiniz…
Bu vesile ile 8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun…
Kendi egoları için değil de, hayatını sevgiye, güzelliğe adayan tüm kadınlarımıza “SELAM OLSUN”!..