AKP Yıllarca Savurdu, Tasarruf Tedbirleri Şimdi mi Akıllarına Geldi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan genelge, kamu kaynaklarının verimli kullanılması için sıkı tasarruf tedbirleri getiriyor. Ancak bu tedbirlerin zamanlaması ve kapsamı akıllarda birçok soru işareti yaratıyor. AKP'nin yıllardır savurduğu kaynaklar şimdi mi tasarruf edilmeye başlanacak? Neden bu tedbirler sürekli basını vurur?
AKP Döneminde İsrafın Zirvesi Yaşandı!..
AKP'nin iktidarı boyunca pek çok alanda kaynak israfı yaptığına dair sayısız örnek var. Özellikle belediyelerde makam araçlarının kullanımı, lüks harcamalar ve yandaş medya destekleri ile bilinen AKP, kaynak israfında sınır tanımadı. Örneğin, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu'nun göreve geldiğinde yaptığı açıklamalar, AKP'li belediye başkanları döneminde yüzlerce makam aracının peşkeş çekildiğini ortaya koydu. Şimdi bu tasarruf tedbirleriyle mi kaynakları verimli kullanmayı hedefliyorlar?
Bu Tasarruflar hep basına mı vurur?
Peki yıllarca beslediğiniz Yandaş Medya?
Tasarruf tedbirleri içinde en dikkat çekici noktalardan biri basın ve yayın giderlerine yapılan kısıtlamalar. Genelgeye göre, kamu kurumları hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapamayacak, faaliyetlerini tanıtmaya yönelik rapor, kitap, dergi, bülten ve benzeri yayınlar basılamayacak. Ancak, yıllarca yandaş medyaya ödenen korkunç paralar ne olacak? Yandaş medyaya akıtılan bu ödenekler de mi tasarruf tedbirlerinin dışında kalacak?
Saray da Tasarruf Tedbirleri Kapsamında mı?
Bu tasarruf tedbirleri Saray için de geçerli mi? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi, kabinesi bu tedbirlerden etkilenecek mi? Halk zaten zorla tasarruf etmeye mahkum ediliyor. Asgari ücret ve emekli maaşları karşısında, bırakın tasarruf etmeyi, insanların elzem ihtiyaçları için bile ödeyecek bir kuruşları yok. Bu durumda, halkın yaşadığı sıkıntılar göz önünde bulundurularak, Saray'da da benzer tasarruf tedbirlerinin uygulanması gerektiği düşünülüyor.
Hepsi, Kağıt Üzerinde Tasarruf Genelge, kamu kaynaklarının verimli kullanılması amacıyla atılan bir adım olarak görülebilir. Ancak, bu tedbirlerin samimi bir şekilde uygulanması ve sadece halkı değil, devletin her kademesini kapsaması gerekiyor. Aksi takdirde, bu tedbirler sadece kağıt üzerinde kalacak ve halkın güvenini zedeleyecek.
Sonuç!..
Kamu kaynaklarının verimli kullanılması ve tasarruf tedbirlerinin uygulanması elbette önemli. Ancak, bu tedbirlerin adil bir şekilde uygulanması ve sadece halkı değil, devletin her kademesini kapsaması gerekiyor. AKP'nin yıllardır savurduğu kaynaklar göz önünde bulundurulduğunda, bu tedbirlerin sadece bir göz boyama olup olmadığını zaman gösterecek. Halk, zorla tasarruf etmeye mahkum edilirken, Saray ve yandaş medya harcamaları ne olacak? Bu soruların cevapları, tasarruf tedbirlerinin gerçekten ne kadar etkili olacağını belirleyecek.
Tasarruf tedbirleri, halkın sırtına yeni yükler bindirmeden, adil ve şeffaf bir şekilde uygulanmalıdır. Ancak bu şekilde, halkın güveni kazanılabilir ve kamu kaynakları gerçekten verimli kullanılabilir.
Çok uzun oldu, siz okurları mı da sıkmak istemem ama bütün bu "Tasarru Tedbirleri"ne kendi yazdığım bir şiirle cevap vermek istiyorum...
Adaletin Çığlığı
Adaletin çığlığı yankılanır sokaklarda,
Haksızlıklar, israf, her yerde kol gezer.
Zengin sofralarında ziyafetler kurulur,
Fakir evlerinde açlık, gözyaşı süzülür.
Makam araçları, lüks içinde yüzler,
Halkın cebinde delik, umut tükenir.
Basın susturulmuş, sesini çıkaramaz,
Yandaş medya övgüler, yalanlar saçar.
Tasarruf tedbirleri, halkın omzunda yük,
Sarayda lüks içinde, harcamalar sürer.
Asgari ücret yetmez, emekli zor geçinir,
Bu adaletsiz düzen, ne zaman değişir?
Adaletin çığlığı, halkın kalbinde yara,
Haksızlıklar karşısında, susmaz asla.
Bir gün gelir elbet, adalet yerini bulur,
Halkın gücüyle, zulüm son bulur.
Kendi yazdığım bu şiire de 31 Mart yerel seçimlerinden sonra umutlarımız üzerine, Ahmed Arif'in Anadolu şiiriyle cevap verip,
Tüm okurlarıma, takipçilerime ve Demizlimize, saygılarımı sunuyorum.
Anadolu
Bir umudum sende, anlıyor musun
Bir umudum sende.
Ekmek gibi, su gibi, hava gibi
Aydınlığa hasret geceler gibi
Yarına hasret çocuklar gibi
Bir umudum sende, anlıyor musun
Bir umudum sende...